Kulağınızı temizleyip “oh, mis gibi!” dediğiniz anların ardından bir süre sonra dolgunluk hissi, çınlama veya hafif bir ağrı fark ediyorsanız; sebebi o çubuk olabilir. Çünkü kulağın doğal bir temizlik sistemi vardır biz müdahale ettiğimizde bu dengeyi bozuyoruz. Ve işin içine mikrop girdiğinde tablo hızla enfeksiyona dönüşebiliyor.

Kulağın Kendi Temizlik Mekanizması: Vücudun Sessiz Mühendisi
Kulağımız aslında kendi bakımını kendisi yapar. Dış kulak yolu, “serumen” denilen kulak kiri sayesinde hem toz ve mikropları hapseder hem de bakteri ve mantar oluşumuna karşı koruma sağlar.
Üstelik çiğneme ve konuşma sırasında yapılan çene hareketleri bu kiri dışa doğru taşır. Yani kulağımız, kendi içinde akıllı bir temizlik sistemine sahiptir.
Ama o sisteme kulak çubuğuyla müdahale ettiğimizde, bu doğal döngü bozulur; hem koruyucu bariyer zedelenir hem de mikroplar için davetiye çıkar.
Kulak Çubuğu Kullanmanın 3 Büyük Riski
1. Kirin Daha Derine İtilmesi
“Kiri çıkarıyorum” sanıyoruz ama aslında tam tersini yapıyoruz. Çubuk kulağa girdiğinde kiri dışarı değil, içeri doğru itiyor. Bu da birikim oluşturuyor ve kulağın içinde adeta bir “tıkaç” yaratıyor.
Sonuç: İşitmede azalma, dolgunluk hissi, hatta sürekli bir uğultu veya çınlama…
2. Doku Zedelenmesi ve Kulak Zarına Zarar
Kulağın iç yapısı son derece narin. Çubuğu biraz fazla bastırdığınızda, kulak kanalı çizilebilir, tahriş olabilir veya kulak zarı delinme riskiyle karşılaşabilir.
Bu durumda ağrı, kanama, baş dönmesi ya da kalıcı işitme kaybı yaşanabilir. Küçücük bir hareket, beklenmedik bir sağlık sorununa dönüşebilir.
3. Enfeksiyon Riski Artışı
Her temizlik girişimi aslında mikroskobik yaralar bırakabilir. Bu da bakteriler için “açık kapı” anlamına gelir.
Nemli kulak ortamı mikropların çoğalmasını kolaylaştırır ve bu da “yüzücü kulağı” olarak bilinen dış kulak enfeksiyonlarına neden olabilir. Özellikle yaz aylarında duş, deniz veya havuz sonrası bu risk daha da artar.
Kimler İçin Daha Tehlikeli?
Kulak kanalı dar veya kıvrımlı olan kişilerde risk çok daha yüksektir. Çünkü çubuk kulağın içine daha kolay sıkışır ve zedelenmeye neden olur.
Çocuklarda ise durum çok daha ciddi. Küçük bir yanlış hareket, ince kulak zarında geri dönüşü zor hasarlar bırakabilir.

Daha önce kulak ameliyatı geçiren, zarı delik olan veya kronik kulak enfeksiyonu yaşayan kişiler için de kulak çubuğu kullanımı tamamen yasak olmalı.
Üstelik duş ya da yüzme sonrası kulağın nemli kalması, enfeksiyon için adeta uygun bir zemin oluşturur.
Güvenli Temizlik Nasıl Olmalı?
Aslında kulağınızın içine hiçbir şey sokmanıza gerek yok. Duş sonrası yumuşak bir havluyla sadece dış kısmı silmek çoğu zaman yeterlidir.
Eğer kulağınızda doluluk veya işitme azlığı hissediyorsanız, eczanelerde satılan yumuşatıcı damlalar kullanılabilir. Ancak çubuğu bastırmak ya da kulağın içine sokmak kesinlikle önerilmez.
Ağrı, akıntı, şişlik veya baş dönmesi gibi belirtiler varsa, bir KBB uzmanına görünmek en doğru yoldur.
Çocukların kulak temizliğinde de ebeveynler bu alışkanlığı terk etmeli ve örnek olmalıdır.
Kısacası, kulak çubuğu “temizlik” değil, kulağın doğal yapısına müdahaledir. O minicik çubuk, kulağınızın en hassas noktasını zedeleyebilir, hatta kalıcı işitme sorunlarına yol açabilir.
Unutmayın: Kulağınız zaten kendi kendini temizliyor. Ona sadece doğal sürecini sürdürmesi için izin verin.