Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Tolga Gülpınar, böbrek taşlarının, idrarda bazı minerallerin yoğunlaşarak kristalleşmesi ve zamanla birleşerek taş halini almasıyla oluştuğunu belirtti. Gülpınar’a göre coğrafi koşullar, genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları ve etnik yapı, bu rahatsızlığa yakalanma riskini artırıyor.
“Böbrek taşı ağrısı en şiddetli ağrılardandır”
Böbrek taşlarının her zaman belirti vermediğini ifade eden Doç. Dr. Gülpınar, özellikle taş idrar kanalını tıkadığında şiddetli ağrıya yol açtığını söyledi. Gülpınar, “Ağrı, genellikle belin yan tarafında başlar ve kasık bölgesine yayılabilir. Bu ağrılar çoğu zaman hayat boyu hissedilebilecek en şiddetli ağrılar arasında yer alır. Aynı zamanda bulantı, kusma, idrarda kan ve idrar yaparken zorluk gibi belirtiler de görülebilir” dedi.
Tanı ve tedavi taşın konumuna göre belirleniyor
Tanının, fiziksel muayenenin yanı sıra ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleriyle netleştirildiğini belirten Gülpınar, tedavi planının ise taşın yeri ve büyüklüğüne göre belirlendiğini vurguladı.
Beslenme ve yaşam tarzı değişikliği böbrek taşlarını önlemede etkili
Beslenme düzeninin taş oluşumundaki rolüne dikkat çeken Gülpınar, günde en az 2 litre idrar çıkışını sağlayacak kadar sıvı tüketmenin taş oluşumunu engellemede önemli olduğunu söyledi. Rafine şeker, tuz, hayvansal protein ve oksalat açısından zengin yiyeceklerin (ıspanak, kakao, çikolata, fındık vb.) azaltılması gerektiğini belirten Gülpınar, şu önerilerde bulundu:
“Lifli sebzeler tüketilmeli, obeziteden ve hareketsiz yaşamdan kaçınılmalı. Süt ve süt ürünleri, sanılanın aksine makul miktarda tüketilebilir. Ayrıca, içeriğindeki sitrat sayesinde taş oluşumunu önleyen limonun günde bir tane tüketilmesi de faydalıdır.”
5 mm’ye kadar olan taşlar ilaçla düşebilir
Doç. Dr. Gülpınar, 5 milimetreye kadar olan böbrek taşlarının, bol sıvı alımı ve ilaç tedavisiyle vücuttan atılabildiğini söyledi. Ancak taş büyüklüğü arttıkça endoskopik ve diğer ileri tedavi yöntemlerinin devreye girdiğini ifade etti. Böbreğe yakın bölgede yer alan taşlarda, ameliyatsız bir yöntem olan ESWL (şok dalga tedavisi) kullanılarak taşlar kırılabiliyor.
Endoskopik cerrahi ile taşlar kolayca çıkarılıyor
Günümüzde geleneksel açık ameliyatların yerini büyük oranda endoskopik (kapalı) yöntemlerin aldığını belirten Gülpınar, “Endoskopik cihazlar sayesinde, böbreğe içten ulaşarak taşlara müdahale etmek artık çok daha konforlu ve güvenli hale geldi. Özellikle eğilip bükülebilen 'flexible' cihazlar ve esnek lazer ileticileri sayesinde taşlar hassas bir şekilde kırılabiliyor,” dedi.
Holmium lazer teknolojisinin böbrek taşlarının büyük bir kısmını başarılı şekilde parçalayabildiğini söyleyen Gülpınar, işlemin ortalama 1-2 saat sürdüğünü ve genellikle hastanın aynı gün ya da ertesi gün taburcu olabildiğini kaydetti.
Erken teşhis ve doğru tedavi önemli
Böbrek taşlarına karşı en etkili önlemin erken tanı ve düzenli takip olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Murat Tolga Gülpınar, “Düzenli kontrollerle taşlar henüz belirti vermeden tespit edilebilir. Böylece daha ciddi problemlerin önüne geçilebilir,” diyerek hastaları bilinçli olmaya davet etti.