MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alarak, kendisinin de vatandaşı olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) meselesinin Türkiye'nin en önemli dış politika başlığı olduğunu vurguladı.
Erbaş, Kıbrıs meselesini "millî dava" olarak niteleyerek, adadaki Türk varlığının güvenliği ve özgürlüğünün olmazsa olmazları olduğunu belirtti.
Kırmızı Çizgi ve Jeopolitik Vizyon
Konuşmasına, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ifadelerine atıfta bulunarak başlayan Erbaş, Kıbrıs'ın bir toprak parçası değil, "Türk devlet geleneğimizin Akdeniz'deki varlık mührü" olduğunu söyledi.
Milletvekili Erbaş, Kıbrıs'ın önemini şu sözlerle özetledi:
“Kıbrıs bizim kırmızı çizgimizdir, Kıbrıs bizim millî davamızdır, Kıbrıs Türk’tür ve Türk öz vatanıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliği adadaki Türk varlığı, özgürlüğü ve güvenliği olmazsa olmazımızdır.”
Rum Yönetimine "Tek Taraflılık" Eleştirisi
Erbaş, adada kalıcı bir barışın sağlanamamasının tek nedeninin Rum Yönetimi'nin maksimalist ve tek taraflı yaklaşımları olduğunu dile getirdi. 1963'teki şiddet dalgalarını etnik temizlik girişimi olarak niteleyen Erbaş, 1974 Barış Harekâtı'nın ise uluslararası hukukun öngördüğü meşru bir müdahale olduğunu kaydetti.
Erbaş, Crans-Montana dahil tüm müzakere süreçlerinin Rum Yönetimi'nin siyasi eşitlik temelinde hiçbir çözümü kabul etmemesi nedeniyle çözümsüz kaldığını ifade etti
Enerji ve Güvenlik Mesajı: “Dışlandığı Proje Geçmez”
Doğu Akdeniz'deki enerji dengelerine de değinen Erbaş, ABD Jeoloji Araştırma Kurumu verilerine göre havzada 8 milyon metreküp çıkarılabilir doğal gaz miktarı bulunduğuna dikkat çekti.
Erbaş, Rum Yönetimi'nin tek başına sahip olmak istediği bu rezervlere karşı Türkiye'nin kararlılığını şu sözlerle vurguladı:
"Unutulmamalıdır ki, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dışlandığı hiçbir enerji projesi bu bölgeden geçmez."
Erbaş ayrıca, Rum Yönetimi'nin İsrail'le kurduğu iş birlikleri ve adaya üs kurma yönündeki gelişmelere izin vermesinin, bölgede yeni bir güvenlik şemsiyesi yaratma ve Türkiye üzerine stratejik baskı kurma amacı taşıdığını belirtti.
“KKTC Tanınmalı ve Tanıtılmalı” Çağrısı
Konuşmasının sonunda MHP’li Erbaş, Kıbrıs meselesinin Türk milletinin onurunun, uluslararası hukukta eşitliğinin ve Doğu Akdeniz’deki jeopolitik vizyonunun bir parçası olduğunu vurguladı.
Elli yıldır sonuçsuz süren müzakerelerden adanın bıktığını ifade eden Erbaş, tüm dünyaya açık bir çağrıda bulundu: "Bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalıyız ve tanıtmalıyız."
Erbaş, 15 Kasım törenlerinde Rumların sınırlara gelerek yaptığı nümayişlere atıfta bulunarak, Rumların hâlâ "Ada bizim." ve "Adanın tek sahibiyiz." zihniyetinde olduğunu sözlerine ekledi.