Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları” kapsamında düzenlenen Denizli Bölge Toplantısı’nda konuştu.
Toplantıya divan üyeleri, şehit aileleri, gaziler, güvenlik korucuları, milletvekilleri, MYK ve MDK üyeleri, il ve ilçe başkanları, KAÇEP başkanları, Ülkü Ocakları temsilcileri, belediye başkanları, teşkilat mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar, Cumhur İttifakı temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Akçay, konuşmasının başında tüm katılımcıları selamlayarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin selamlarını iletti. “Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları” çerçevesinde gerçekleştirilen “Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik Toplantıları”nın Denizli ayağına hoş geldiniz diyerek sözlerine başladı. İzmir, Manisa, Antalya, Aydın, Muğla, Burdur, Isparta, Uşak ve Denizli’den gelen katılımcılara seslenen Akçay, “Ege’nin efeleri, zeybekleri, kızanları, Teke yöresinin beyleri, yiğitleri sefalar getirdiniz” ifadelerini kullandı.

“Miryokefalon Zaferi Türk’ün Anadolu’daki varlık mührüdür”
Denizli’nin milli mücadele tarihindeki önemini vurgulayan Akçay, işgal yıllarında verdiği fetva ile İstiklal Harbi’nin meşalesini yakan Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi’yi ve kültür insanı Tavaslı Özay Gönlüm’ü rahmetle andı.
Akçay, Malazgirt Zaferi (1071), Miryokefalon Zaferi (1176) ve 30 Ağustos Başkomutanlık Zaferi’nin Türk milletinin istiklal ve istikbal mücadelesindeki üç dönüm noktası olduğuna dikkat çekti. “1071’de Sultan Alparslan, 1176’da Sultan Kılıçarslan ve ordusu neyse, 9 Eylül 1922’deki Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ve Türk ordusu da aynı ruhtur” diyen Akçay, bu zaferlerin Anadolu’nun tapusunu mühürlediğini söyledi.
“MHP sorumluluk alan, çözüm üreten bir partidir”
MHP’nin 1969’dan bu yana milletin vicdanında filizlendiğini belirten Akçay, partinin Türk siyasi hayatındaki ayırt edici özelliklerini sıraladı. Bahçeli’nin “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” sözünü hatırlatan Akçay, MHP’nin birlik, kardeşlik ve milli çıkarları her şeyin üzerinde tuttuğunu dile getirdi.
“MHP, kriz anlarında düğümü gören ve çözen, ülkeyi krizden çıkaran mihenk taşı bir partidir” diyen Akçay, Bahçeli’nin dünya siyasetinde bilge lider olarak öne çıktığını söyledi.

“Büyük strateji: Terörsüz Türkiye”
Akçay, konuşmasının ana başlığını “Terörsüz Türkiye” olarak açıkladı. Bu sürecin şeffaf, aracısız, pazarlıksız ve gizli gündemsiz yürütüldüğünü vurguladı. 27 Şubat 2025’te PKK’nın kurucusunun fesih kararı, 12 Mayıs 2025’te örgütün silah bırakma kararı, 11 Temmuz’da silahların yakılması ve 5 Ağustos’ta TBMM’de “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun çalışmaya başlaması gibi aşamaları hatırlattı.
“40 yıl boyunca on binlerce can kaybettik, şehirlerimiz bombalandı, birliğimiz kundaklandı” diyen Akçay, terörün ağır sosyal ve ekonomik bedellerine değindi. “Yetti artık, yetti gari” ifadelerini kullanan Akçay, terörün bitmesiyle bölgenin festivaller, turnuvalar ve uluslararası etkinliklerle şenlendiğini anlattı.
“Sürecin kazananı milletimiz olacaktır”
“Terörsüz Türkiye sadece iç barışımız için değil, aynı zamanda jeopolitik istikrarın da şartıdır” diyen Akçay, Mehmet Akif’in “Milletler topla, tüfekle değil, bağları çözülünce yıkılır” sözünü hatırlattı.
Bahçeli’nin sürecin bir “çözüm süreci” olmadığını defalarca vurguladığını belirten Akçay, “Bu bir taviz değil, terörün tasfiyesi sürecidir. Pazarlık yoktur, olmayacaktır” dedi.
Muhalefete sert eleştiriler
Akçay, terörsüz Türkiye sürecini sabote etmeye çalışanların olduğunu söyleyerek, altılı masada yer alan partileri, FETÖ ve terör örgütleriyle ilişkilendirdi. “Terör örgütünün tasfiyesinden rahatsız olanlar, istismar siyasetinden başka hiçbir şey üretemiyor” ifadelerini kullandı.
Daha düne kadar altılı masada DEM’lenen, terör örgütlerine selam gönderen, girdiği kabın şeklini alan siyasetçiler “Ne alındı, Ne verildi? diyerek bugün utanmadan bizi eleştirmeye kalkıyor.
Emperyalistlerin taşeronluğunu yapan, Türkiye düşmanlarının kayığına binen, FETÖ terör örgütünün uşaklığını yaparak tarla kongreleriyle MHP’yi ele geçirmeye çalışanlar bize vatanseverlik taslayamaz.
Altılı masada can ciğer kuzu sarması oturanlar, CHP’li belediyelerde ihale komisyonculuğu ile zıkkımlanan yolsuzlar bize istikamet çizemez. Daha düne kadar kimlerle seçim işbirliği yaptıklarını unutanlar bugün utanmadan Terörsüz Türkiye süreci üzerinden MHP’yi eleştirmeye kalkışıyor. Kapalı kapılar arkasında gizli anayasa çalıştayları yaparak uzlaşanlar bugün utanmadan milliyetçilik nutukları atıyor. Daha düne kadar birlikte kahvaltı hayalleri kuran, terör örgütlerine selam gönderen, şehidimizin bacısına küfreden siyaset çürükleri bize vatanseverlik nutukları atamaz. Kurduğu partiye babasının adını veren, her fırsatta bölücülük ve kışkırtıcılık yapan, kaos, kargaşa, yalan ve iftiradan beslenen, 15 Temmuz 2016 FETÖ hain darbe girişimi esnasında çağrılmasına rağmen Meclise gitmek yerine geceyi ABD büyükelçiliğinde darbecilerle birlikte geçirenler bize istikamet veremez.
Ayrıca SDG/YPG’nin Suriye’deki mutabakatı uygulamaktan kaçınmasının İsrail’in kışkırtmasıyla ilgili olduğunu savunan Akçay, “Onları uyarıyoruz: İsrail’in maşası olarak hiçbir yere varamazsınız” dedi.
“Terörsüz Türkiye” yalnız ülkemize değil; bölgesel barışa da katkıdır. İçeride başarıya ulaştıkça Suriye ve Irak kapsamında ve bu ülkelerin bütünlüğü ve bölünmezliği güçlenecektir.
Ve elbette ki, Suriye ve Irak’ta “yüreği, aklı, fikri” bizden kopmayan, kıblesini ve umudunu Türkiye’den asla çevirmeyen soydaşlarımız da huzur bulacaktır.
İç barışın verdiği kuvvet ve özgüven Balkanlar’dan Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya uzanan çok katmanlı dış politikamızı güçlendirecektir.
Bu vesileyle bir önemli hususa ilişkin görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum:
Bildiğiniz üzere terör örgütünün feshi ve silah bırakmasına dair çağrı örgütün tüm bileşenlerini kapsamaktadır. Ancak Suriye’deki PKK uzantısı SDG’nin suyu yokuşa akıtmaya çalıştığını görüyoruz. Bunları İsrail’in kışkırttığını da iyi biliyoruz.SDG/YPG’nin 10 Mart 2025’te Suriye merkezi yönetimiyle imzaladığı mutabakatı uygulamaktan kaçınması İsrail’in hesaplarına tabi olduğunu göstermektedir. Bu tam bir İsrail piyonluğudur. Bu durum tarihi ve tehlikeli bir yanlıştır. Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü ülkemiz açısından çok önemlidir. SDG/YPG’nin; Öcalan’ın çağrısı ve 10 Mart mutabakatı için “bizi bağlamaz” yaklaşımı; hele hele Terörsüz Türkiye sürecini görmezden gelmesi, baltalamaya çalışması çok vahim bir yanlıştır.
Onları uyarıyoruz: İsrail’in maşası olarak varabileceğiniz hiçbir yer yoktur. Bu durumda sizi İsrail de Amerika da kurtaramaz. Bu siyonistlerin bir şekilde bir süre kullanıp da ortada bırakmadıkları hiçbir örgüt ve oluşum yoktur.
“Terörsüz Türkiye vizyonu müreffeh yarınların anahtarıdır”
Terörsüz Türkiye vizyonunun yatırımları artıracağını, üretim ve kalkınmayı güçlendireceğini söyleyen Akçay, “Bu sadece terörsüz değil, aynı zamanda daha güçlü bir Türkiye vizyonudur” diye konuştu.
“Kalbimiz Devlet Bahçeli”
Konuşmasının sonunda MHP’nin yoluna baş koyduğunu vurgulayan Akçay, katılımcılarla birlikte “Kalbimiz Devlet Bahçeli” sloganını paylaştı. “Ya devlet başa ya kuzgun leşe” diyen Akçay, konuşmasını “Allah yar ve yardımcımız olsun. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun” dedi.