Son yıllarda sokaklarda kendilerine “Sokak röportajcısı” diyen kişiler çoğaldı. Fark ediyorsunuz değil mi?

Adeta amip gibi (bölünerek) çoğalıyorlar. Her sokağın başında bir sokak röportajcısı var. Bunlar sabit bir şehirde de kalmıyorlar. Şehir şehir geziyorlar. Bunların şehir şehir gezmesine kim sponsor oluyor? İlk akla gelen CHP belediyeleri… İspatlanmış şekilde ortaya çıkan bankamatikçi röportajcıları da oldu. CHP bir mikrofon, bir kamera ellerine tutuşturuyor, bir de cüzdanlarına bankamatik kartı sıkıştırıyor. Sonra piyasaya sürüyor bunları.

Bu sokak röportajcılarının en belirgin özelliği neredeyse %90’ının 6+HDP masasına hizmet etmeleri ve Cumhur ittifakına yönelik toplum içinde düşmanca yönlendirme yapmalarıdır. Hedeflerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli vardır.

Türkiye’de fikir özgürlüğü var mı? Var.

Türkiye’de demokrasi var mı? Var.

Fakat bunların yaptığı ne fikir özgürlüğü ne de demokrasiyle izah edilemeyecek çirkeflik boyutundadır. Öyle bir iğrenç haldedirler ki beğenmediği cevabı aldıklarında vatandaşı aşağılamaktan ve onlara hakaret etmekten çekinmiyorlar. Çünkü robot gibi öyle şartlandırılmış haldeler ki cüzdanlarındaki CHP damgalı bankamatik kartlarının hakkını vermek için zombi gibi sokaklarda dolaşıyorlar.

Mikrofonu tuttukları kişiler tarafından Sayın Erdoğan ve Bahçeli’ye, Cumhur ittifakına bir eleştiri, bir seviyesizlik yapılırsa, sokaklarda zombi gibi dolaşan sokak röportajcılarının sırıtışı, yılışı, kırıtışı kat kat artıyor. Bu halleri de mikrofon ahlakı taşımadıklarını gösteriyor. Kendilerini sokaklara salanlara sadık olduklarını göstermek için sergilemedikleri çirkeflik de kalmamıştır. Sokak kedisi, sokak köpeği, sokak faresi gibi isimlerle CHP’nin sokaklara “Röportajcı” diye saldıklarının aşısı yapılmazsa inanın sokaklarda salgın hastalık kol gezecektir.

CHP mamasıyla besledikleri mikrofonlarının ayarını günden güne çamura batırıyorlar. Ağır tahriklerde bulunuyorlar. Her sokak başında kalabalıkları toplayarak birbirlerine düşürecek atmosferi yaratıyorlar. Bu sokak röportajcılarına bir düzenleme getirilmezse, her mikrofonu ve kamerayı alan sokağa çıkarsa, inanın bu gidişle yarınlarda istenmedik hadiseler olacaktır.  

Ya mikrofonu tutanın, ya mikrofon tutulanın, ya mikrofon etrafında toplanan kalabalıkların bu provakasyon atmosferinde başına bir bela gelmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Çünkü CHP ve kuyrukları  “Sokak röportajcısı” olarak beslediklerinden böyle bir performans beklediğini onların ipini sonuna kadar salarak göstermektedir. Bu sokak röportajcıları hangi çirkefliği, ahlaksızlığı, seviyesizliği yaparsa 6+HDP ekibi anında ve koro halinde onlara sahip çıkmaktadır. Bu durum da “Bu yolda her türlü olaya karışabilirsiniz” onayı olmaktadır.

CHP ve ortakları, sokaklara saldığı kedisine-faresine onları düzeltme, eğitme adına sahip çıkmamaktadır. Elinde binlerce kişinin kanı olan terörist Demirtaş’ı bile kahraman diye pazarlayan bu zihniyet, elinde mikrofonla kaos çıkarmaya çalışan, provokatörlük peşinde koşanlardan rahatsız olur mu?

CHP ve ortaklarının “Besleme” olarak sokağa saldığı sözde röportajcılar halkı birbirine düşürmeden, birinin başına bir iş açmadan devlet yetkilileri bu konuda önlem almalıdır. Şehirden şehire elinde mikrofon ve kamerayla gezenlere bir ölçü ve yeterlilik alanı belirlemelidir. CHP ve ortaklarından mama almak için toplum içinde kaos peşinde koşanlara artık bir “Dur” denilmelidir.

Kuduran sokak kedisine, köpeğine belediyeler önlem alır. CHP’li belediyeler de bunları sokaklara “Röportajcı” diye salıyor. İnsanlara verdikleri değeri görün işte…

 

Editör: Haber Merkezi