yıl da büyük bir coşkuyla kutlandı. 1-2-3 Ağustos 2025 tarihlerinde Mehrikoz Futbol Sahası’nda gerçekleşen etkinlikler, Batı Trakya’nın dört bir yanından gelen soydaşları bir araya getirdi.
Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği tarafından organize edilen ve üç gün süren tarihi buluşma, 1 Ağustos Cuma günü okutulan Mevlid-i Şerif ile başladı. Ezanın ardından kılınan Cuma namazında soydaşlar bir araya gelirken, 2025 Seçek Ağası Ali Koç misafirlere yemek ikramında bulundu. İlk günün akşamında ise börek yarışması ve çay gecesi düzenlendi.

Cumartesi günü etkinlikler, ağanın davul-zurna eşliğinde er meydanına girmesiyle başladı. Çocuklar için çeşitli yarışmalar düzenlenirken, yağlı güreşlerin ön müsabakaları yapıldı. Ardından Rafadan Tayfa Tiyatro Gösterisi sahnelendi. Akşam programında ise önce Grup Bestar Band, ardından ünlü sanatçı Elif Buse Doğan sahne alarak unutulmaz bir konser verdi.
3 Ağustos Pazar günü, protokol üyelerinin davul-zurna ile karşılanmasıyla başlayan program, açılış ve protokol konuşmalarıyla devam etti.

şehit düşenler için saygı duruşU
Açılış konuşmasını Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Necmettin Kahya yaptı. Kahya, katılımcıları selamladı, ardından geçmişte vefat eden Alperenler ve bu davada şehit düşenler için tüm katılımcıları bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Daha sonra bu etkinliğin gerçekleşmesinde başta yönetim kurulu olmak üzere, çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Kahya, Batı Trakya’da Bektaşi – Alevi soydaşlara ayrı özel tüzel kişilik verilmesini öngören yasa tasarısıyla ilgili olarak, “Mecliste görüşülen ve sonrasında kanunlaşan bu yasa, azınlığımızı bölmeye yönelik bir girişimdir. Statüsü Lozan Antlaşması ile belirlenmiş Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının içinden bir grubu ayırarak yeni bir azınlık türeten bu kanunu kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum” diye konuştu.
"mutlaka birileri Ağalık görevini üstlenmesi gerekmektedir"
Katılımcıları selamlayan 2025 Seçek Ağası Ali Koç konusmasında şunları vurguladı;
“7 asırlık bu kültürümüzün ve geleneğimizin devam edebilmesi için mutlaka birileri Ağalık görevini üstlenmesi gerekmektedir. Bu ilk şartlarımızdan biridir. 4 Ağustos 2024 tarihinde üstlenmiş olduğum bu görevi Allah’ın izniyle ve sizlerin de desteğiyle bugün tamamlamış olacağım. Bana destek veren başta kendi ailem olmak üzere, yanı sıra komşularım, akrabalarım, dostlarım, herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Herkesten Allah razı olsun. Biraz sonra başlayacak olan güreşlerimize, bütün pehlivanlarımıza başarılar diler, sakatlıksız bir gün geçirmelerini temenni ederim. Ayrıca kültürümüzü yaşatmak için bunu organize eden Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanımız Necmettin Kahya ve tüm yönetim kurulu üyelerine, aynı şekilde Kozlukebir Belediye Başkanımız Erdem Hüseyin ve Mehrikoz Bölgesi sorumlusu Osman Osman’a teşekkür ederim.”

"Bizleri biz yapan din ve dil bütünlüğümüzün yanısıra bu tür kültürel değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimizdir"
Etkinliklerde soydaşları selamlayanlardan biri Kozlukebir Belediye Başkanı Erdem Hüseyin oldu. Başkan Hüseyin etkinlikle ilgili düşünceleri aktarırken şunları dile getirdi:
“Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türkleri ayakta tutan din, dil ve geleneklerdir. Bunlardan biri yıkıldı mı, artık o millet diğer milletlerin içinde erimeye mahkumdur. O yüzden bu tür manevi ve kültürel değerlerimize her zaman sahip çıkıp yaşatmalıyız. Bizleri biz yapan din ve dil bütünlüğümüzün yanısıra bu tür kültürel değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimizdir. Bu etkinlikler Ahmet Yesevi’den, Hacı Bektaş-ı Veli'den, Horasan erenlerinden gelen ve manevi bir boyutu da olan kültürel bir etkinliktir.” Bu tür etkinlikler bugün de olduğu gibi birlik ve beraberliğimiz adına her şeyin önünde gelir. Bizler aynı kıbleye yönelen insanlar olarak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da beraberliğimizden asla ödün vermeyeceğiz. Dolayısıyla 7 asırdır günümüze kadar süre gelen böyle bir kültürel değerin, böyle bir kültürel zenginliğin yaşatılması adına elimizden gelen gayreti göstereceğimize; ben bölgenin bir belediye başkanı olarak her zaman sizlerin yanında yer almaya hazırım. Bizler var oluşumuzdan bugüne kadar inandığımız değerler bütününden hiç bir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermemiz asla söz konusu olmaz. Böyle bir durumu medet uman kimseler her zaman hüsrana uğramaya mahkumdurlar.”
"Seçek kültürdür, Seçek kimliktir"
Etkinliklere Anavatan Türkiye'de yaşayan Batı Trakyalı Türklerini temsilen katılan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Küçük de söz alarak düzenlenen tarihi etkinliklerle ilgili düşüncelerini paylaştı.
Başkan Küçük, şunları dile getirdi:
"Bugün burada kadim Seçek Yaylası’nın bereketli topraklarında ortak geçmişimizin ve kültürümüzün sembolü haline gelmiş bu anlamlı buluşmadan sizlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Seçek sadece bir yayla değildir. Seçek tarihtir, Seçek hatıradır, Seçek kültürdür, Seçek kimliktir. Bu öyle güçlü bir kimliktir ki, yaklaşık yedi asırdır Batı Trakya Türk Azınlığının birlikliğini, kardeşliğini, en saf duygularla yaşattığı bir anlayışın taşıyıcısı olmuştur. Seçek bu yönüyle sadece geçmişimizi değil, bu günümüzü ve yarınımızı da anlamlandıran bir değerdir. Seçek dediğimiz gibi bir kültürdür, bir mirastır, bir hazinedir ve hepsinden önemlisi İslamiyeti, tarihi ve bu toprakların ruhunu bilmeyenlerin yüzüne çarpan bir tokattır. İki gün önce Ruşanlarda bir yetkilinin yaptığı talihsiz konuşmayı büyük bir üzüntüyle dinledik. ‘Bugün Bektaşilik din olarak tanımanın mutluluğunu yaşıyor’ ifadesi kullanıldı. Hayır sayın yetkili: Bektaşilik bir din değildir, Bektaşilik İslamiyetle vardır ve İslamiyet’in özünden doğmuştur. Asırlardır bu topraklarda Rodop dağlarında Seyyid Ali Sultan ocağında en temiz en sahi haliyle yaşatılmaktadır. Ne sizin söylemlerinizle başlar, ne de sizin onayınıza ihtiyaç duyar, sizin ve birkaç marjinal hevesiyle sonradan icat edilmiş bir akım değil, bu milletin bu coğrafyanın imanla yoğrulmuş bir gerçeğidir. Siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın, bu topraklarda yüzyıllardır yeşeren birlik beraberlik ve inanç ruhu bu gün de bizlere güç veriyor. Bilin ki bunu siz istemezseniz de, çarpıtmaya çalışsanız da gelecek nesillere en temiz ve sahi şekliyle aktarılmaya devam edecektir. Bugün Batı Trakya Türk Azınlığı olarak bizler dilimizi, dinimizi, geleneklerimizi yaşatırken en çok da birlik ve beraberliğimize sahip çıkarak varlığımızı sürdürüyoruz. Çünkü biliyoruz ki, birliğimiz gücümüzdür. Burada dayanışma ruhunu Seçek’te görmek, yaşatmak ve genç nesillere aktarmak hepimizin ortak görevidir. Farklı düşüncelerimiz olabilir ama söz konusu Batı Trakya Türkünün haklı davası olduğunda tek kürek olmayı başaran bir toplumuz. Bugün burada atalarımızdan devraldığımız bu kıymetli mirasa sahip çıkmak, yarınlara da güçlü bir şekilde taşımak için bir aradayız. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin.”

Daha sonra Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa da söz alarak yaptığı konuşmada önemli hususlara değinerek şunları dile getirdi:
“Seyyid Ali Sultan ve kırk erenler deyince, geriye gittiğimizde Orta Asya’dan Ahmet Yesevi hazretlerinin almış olduğu ruhla Anadolu’ya göç etmiş Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri, Yunus Emre'ler, Tapduk Emre'ler, Konevî Hazretleri, Kayserî Hazretleri ve Anadolu’nun değişik coğrafyasında yaşayan erenler ve o ruhla buralara kadar gelip ve bunu hem pratikte hem teoride göstererek Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu için de çok önemli ve örnek teşkil eden bir durumdur. Bugün günümüzde buna vesile olan başta Seçek Eğitim ve Kültür Derneği ve bu bölgede bunu manevi anlamda gönül huzuruyla yerine getiren dedelerimize de ayrıca teşekkürü bir borç biliriz. Sevgili kardeşlerimiz hepimiz Hacı Bektaş Veli’yiz, hepimiz biz bu mayayla Anadolu’da yoğrulmuş, hatta Orta Asya’dan bugüne kadar gelip bu maya ile yoğrulmuş İslam’ın ferdi Peygamber Efendimizin temsilcisi Hazreti Ali’nin temsilcileriyiz.”
"Azınlık birdir, tektir, iridir, diridir"
Soydaşlara konuşma yapanlardan biri de Rodop Milletvekili Özgür Ferhat oldu. Soydaşları selamlayan, organizatörleri tebrik eden Ferhat şunları belirtti;
"Bu güzel etkinlikte bizi 1300'lü yıllara geri götüren ve bu etkinlikte sizlerle birlikte aranızda bulunmaktan gurur, şeref ve mutluluk duyuyorum. Burada yapılan ve ortaya konulan çaba; bu topluluk, bu birlik ve beraberlik herkese bir mesajdır. Azınlık birdir, tektir, iridir, diridir ve kimsenin bunu bölmeye gücü yetmeyecektir. Bizimle alicengiz oyunları oynamaya çalışanlar, siyasi ve toplumsal cevapları alacaktır. Bu neticede yangından mal kaçırırcasına azınlıkla diyaloğa girmeden, sizlerle görüşmeden, sizlerle konuşmadan, sizin icazetinizi almadan ve meclisin kapanmasına son gün kala maddelerle azınlığı bölmeye parçalamaya çalışan bir yasa tasarısında söz aldık. Azınlığı korumak, azınlığı kollamak, yürek ister. Azınlığı kollamak ve korumak için burada bulunan hepiniz gibi, bir aslanın yüreğine vakıf olmak gerekir. Bu neticede söyleyeceğimiz tek bir şey var: Biz azınlık olarak diyalog istiyoruz, biz azınlık olarak 50 yıldan beri kronikleşmiş kurumsal sorunlarımıza çözüm istiyoruz. Biz azınlık olarak hür ifadelerle dinimizi, dilimizi, kültürümüzü ve ırkımızı beyan edebilmeyi istiyoruz. Eğer bunu kabul etmeyen bir demokrasi varsa, o zaman daha çok çalışıp bu demokrasiyi daha da iyileştirmemiz gerekiyor. Ben size bugün yürekten dile, dilden gönüllere, giden bir konuşma yapmak istedim. Toplumsal olarak Meriç‘ten İskeçe‘ye ve Trakya’nın kalbi Rodop ilinde düşünmemiz gereken tek bir şey var. Birliğimizi, beraberliğimizi hiç bir neden için bozmamamız gerekiyor ve bunu sağlayabilmemiz için içinizde yahut da etrafımızda dolanan bizleri köreltmeye, bizim önümüze taş koymaya çalışanlara azınlık birlik ve beraberlik içinde dur diyecektir. Dur dediğinden ibaret onlar da kendi köşelerine çekilmek zorunda kalacaklardır. Siyasi temsiliyet açısından biz Atina’da tüm azınlığımızın ve tüm bölge halkının, burada en iyi temsiliyetini korumaya çalışıyoruz. Neticede verdiğimiz sözlerde devam edip en iyi şekilde, burasını Rodop ilini, Meriç ilini, İskeçe‘yi Atina’da mecliste savunmaya devam edeceğiz. Siyasi dengeler değiştiğinde bir sonraki hükümet geldiğinde, inanın ki diyalog da açık olacak, azınlık insanı da daha hür günlere yol alacaktır. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

"bu er meydanında kazanan da kaybeden de kardeştir"
Batı Trakyalı soydaşları hiçbir zaman yalnız bırakmayan, Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinliklerine de katılarak onlarla kucaklaşan Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal, yaptığı konuşmada önemli noktalara değindi.
Başkonsolos Ünal, birlik beraberlik mesajları verirken konuşmasında şunları aktardı:
"Sizlere anavatandan büyüklerimizin selamını getirdim. Asırlardır devam eden ve mirasımızın eşsiz bir parçası olan bu geleneksel etkinlikte sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.
Gelenek yalnızca geçmişten bize kalan bir hatıra değildir. Gelenek, geçmişle bugün arasında kurduğumuz bir köprüdür. Bizi biz yapan manevi damardır. Bu damarı koruduğumuzda yarınlarımız da köklü ve güçlü olur.
“Geçmişini bilmeyen, geleceğini kuramaz” sözü işte tam da burada anlamını buluyor. Siz de geçmişinizi, kökünüzü unutmuyor, atalarımızın bıraktığı bu kültürü yaşatıyor, onu gelecek nesillere bir emanet olarak taşıyorsunuz.
Bugün izleyeceğimiz yağlı güreşler sadece spor müsabakası değildir. Yiğitliğin, efendiliğin, centilmenliğin vücut bulduğu; bileğin hakkıyla, alın teriyle kazanılan bir er meydanıdır. Burada rekabet vardır ama kin yoktur; mücadele vardır ama düşmanlık yoktur.
Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinliklerine evsahipliği yapan bu meydan, “eline, beline, diline sahip ol” öğüdünün yaşandığı yerdir. El mertçe uzatılır, bel doğrulukla durur, dil ise sadece güzel söz söyler. Çünkü bu er meydanında kazanan da kaybeden de kardeştir.
Bu öğüt, Anadolu'nun ve Balkanlar'da toplulukların benimsediği değerler bütünüdür.
Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen derneğimizi, katılımla sahip çıkan tüm soydaşlarımızı muhabbetle selamlıyorum. Sizin siz olmanız için, birlik ve beraberliğinizin daim olması için her zaman ve her koşulda yanınızda ve aranızda olduğumuzu bu vesileyle vurguluyorum."
Konuşmaların ardından folklor gösterileri sergilendi, yağlı güreş müsabakaları yapıldı ve dereceye giren sporculara madalyaları verildi. Seçek Yaylası bir kez daha Batı Trakya Türk Azınlığının birlik, beraberlik ve kültürel dayanışma mesajlarının yükseldiği bir buluşma noktası oldu.
