Daha çok zanaatlarla eşleşen bir sıfat olan usta kelimesi, çeşitli zıt anlamlarını da beraberinde sürüklemektedir. Bu zıt anlamlar arasında, mevcut bir iş koluna ait daha ilk adımları temsil eden “çırak, çömez, çaylak, acemi” gibi sözcükler bulunmaktadır. Usta zıt anlamlısı olarak bir iş içerisindeki yeni aşamaları yansıtan bu kelimeler, çeşitli alanlardaki başlangıç noktaları kapsar. İlgili noktalar, usta zıt anlamlısı manalarındaki kullanım örneklerini açıklamaktadır. Ayrıca atasözleri ve deyimler açısından anlamı pekiştiren ve durumu özetleyen birçok aktarımlara da sahne olmaktadır.

“Usta” Kelimesinin Anlamı ve Kullanım Alanları

Kökeni Farsçaya dayanan usta kelimesi, bir konu veya alan hakkında gerekli yetkinliklere sahip olma ve üstünlük sağlayabilme anlamlarına gelmektedir. Bu anlamlar; Bir yeteneği açıklamak ve ilgili yeteneği en iyi şekilde temsil eden örneklerden bahsederken kullanılmaktadır. Genellikle becerikli ve mahir kimseler için tercih edilen usta kelimesi, Üstat kelimesi ile de yakın bir anlama sahip olmakla birlikte, çeşitli zıt anlamları da ortaya çıkarır. Usta zıt anlamlısı olan bu kelimeler;

·  Acemi: Bir iş faaliyetinde henüz yeni olan kimseleri tanımlamak için kullanılması.

·  Çırak: İş kolunun henüz ilk kısımlarını yürütmeye çalışan ve Usta zıt anlamlısı olarak daha çok küçük sorumluluklar yüklenen kişiler için kullanılması.

·  Çaylak: Deneyimsiz ve toy kişilere yönelik olarak kullanılması.

·  Amatör: gerçek anlamı olarak bir işe duyulan gönüllü ve içten bir bağlılığın yansıması olarak yer alsa da usta zıt anlamlısı şeklinde bir işe dayalı kısmi imkan, yetenek ve mevcut süreçleri kapsayan durumlara yönelik olarak da kullanılması.

şeklinde yer almaktadır.

Edebiyat ve Sanatta “Usta” Kavramı

Edebiyat alanına yönelik sözel yeteneklerin ve duygusal inceliklerin daha iyi bir ölçüde yansıtıldığı ve düşüncelerin farklı bir ifade etme yöntemi olarak sözcüklerin bir arada anlamlı bir şekilde kullanılması, usta kelimesinin varlığına işaret etmektedir. Sözcüklere ilişkin kişiyi etkileme, betimleme yapılmasını sağlama ve edebi olarak hoşnutluk seviyesini arttırma gibi yeteneklere sahip kişiler, edebiyat içerisinde usta olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan edebiyatta usta kavramı; kendini edebi konularda ispatlamış şairler ve ozanlar için kullanılan bir sözcük olarak yer almaktadır. Ayrıca ustalık ve çıraklık arasında bir gelenek devretme, mahlas türetme ve el verme gibi süreçler bütünü de edebiyat içerisinde usta kavramı çatısı altında şekillenmektedir. Bu ifadenin yanında edebi sanatları usulüne uygun bir biçimde yapan ve bu doğrultudaki beceri ve akıl gerektiren faaliyetleri yürüten kişiler için de usta kavramı kullanılmaktadır.

Atasözleri ve Deyimlerde “Usta”

Usta zıt anlamlısı şeklinde bir konudaki uzmanlığı açıklamanın tersi olarak yeni bir durumu ifade etme amacının gerçekleştirilmesi, bazı atasözleri ve deyimler aracılığı ile de mümkün olmaktadır. Bu noktada yer alan atasözlerine bakıldığında;

· “Bakmak ile usta olunsaydı, kediler ve köpekler kasaplık yapardı.” Bir olguya sadece gözlemlemek açısından yaklaşılırsa, pratik adımlar öğrenilemez. Hem teorik hem de saha faaliyetlerini içeren adımlar bir arada yürütülmelidir.

· “Ustanın yanında, perende atılmaz.” Bir konuda uzman niteliklere sahip kişinin yanında, konuya dair üstünlük gösterme hedefi taşınmamalıdır. Aksi halde, bilinmeyen bir noktaya dair yanlış süreçler izlenebilir ve kötü sonuçlar elde edilebilir.)

·  “Usta Pehlivan, alttan güreşir.” İşini iyi yapan bir kimse, her adımı hesaplayarak gerekli önlemleri alır.

·  “Bir ustanın çekici, bin altın eder.” Birçok kişinin yapamadığı veya çok fazla emek vereceği taktirde yapacağı bir iş, o işi bilen bir usta tarafından kolaylıkla halledilebilir. O yüzden ustanın işe dair bir dokunuşu, birçok unsurdan daha önemli bir halde yer alır.

Şeklinde yer almaktadır. Atasözlerinin yanında ustalıkla ilgili deyimler olarak;

·  Usta elinden çıkmak: Mevcut faaliyetin işinde iyi bir kimse tarafından tamamlanması.

·  Usta işi yapmak: Bir işi çok iyi bir şekilde yürütmek.

·  Usta gözünden görmek: Bir olaya veya işe karşı farklı açılardan bakarak o durumu çözme konusunda bir fikre ulaşmak.

·  Boynuz kulağı geçmek: Çıraklık konumunda yer alan bir kişinin gösterdiği yetkinlik seviyesi ile birlikte usta derecesindeki kişiye göre üstünlük sağlaması.

gibi deyimler bulunmaktadır. 

Kaynak: Haber Merkezi