Cumhur İttifakı yüzde 52'nin altına düşmeyecek bir sonucu   sağlayabilirse, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde meşruiyet tartışmasından tutun, acımasız muhalefetle ülkeyi kaosa, krize sürükleyebilecek yanlışlıklardan da kurtarmış olur.

Yerel seçimler yaklaştıkça, Türkiye üzerinde hesabı olanların hareketliliği de artıyor. Bütün ümitlerini bu seçimlerde Cumhur ittifakının kaybetmesine, hiç olmazsa yüzde 50’nin altına düşürülmesine bağlamış durumdalar. CHP lideri ve sözcülerinin açıklamaları çok dikkat çekicidir ve terör örgütleriyle aynı tondadır. Kemal Kılçdaroğlu, Cumhurbaşkanını hedef alarak 'Sen meşru bir seçimle seçilmedin, benim Cumhurbaşkanım değilsin. AK Parti'ye oy verenler vermeye devam edin, sürünün” diyor. Tipi Tip Grup Başkanvekili Özel, milli duruş ortaya koyanlara, ülkesine ve milletine sahip çıkanlara ve Türk Ordusunun şerefli komutanlarına saldırmak için tam da soyadına uygun olarak özel bir misyon üstlendiğini her fırsatta ortaya koyuyor.

TERÖRLE MÜCADELE VE FIRAT’IN DOĞUSU

Türkiye terörle mücadelede büyük mesafe alınmıştır ve bu kararlılığın arttırılarak sürdürülmesi gerekmektedir. ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ayrıntıları ortaya çıkmamıştır, ama bölgeden hiçbir şartta tamamen ayrılmayacakları kesindir. Başını Suudi Arabistan’ın çektiği Türkiye karşıtı bir ittifak oluşturulması çabaları artarak devam etmektedir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile kontrole alınan coğrafyada varlığımızın devam etmesi ve Menbiç’in de buralara eklenmesi şarttır. Fırat’ın doğusunun acil olarak temizlenmesi bir mecburiyet haline gelmiştir. İçeride FETÖ ile mücadelede kat edilmesi gereken çok mesafe olduğu muhakkaktır. Yurtta Sulh Konseyi henüz ortaya çıkarılamamıştır. Ekonomideki sıkıntıların ivedilikle aşılması için biran önce bir şeyler yapmakta daha fazla geç kalınmamalıdır.

YEREL SEÇİMLER DÖNÜM NOKTASI

Bütün bu zorluklara rağmen Türkiye kabuğunu yırtmıştır, bölgesinde ve dünyada etkinliğini arttırmıştır. Geri adım atamayız, enerjimizi içerdeki kısır çekişmelerle tüketemeyiz ve bu milletle hesabı olanların işini kolaylaştıramayız. Cumhur ittifakı bunun için vardır. Yerel seçimler bir dönüm noktasıdır. Zillet ittifakını oluşturanlar bütün ümitlerini bu seçimlere bağladıklarını saklamıyorlar. Cumhur ittifakının yüzde 50’nın altına düşmesi ve özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer büyükşehirleri kaybetmesi durumunda, yeni bir sistem tartışması başlatacaklardır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri bunun ispatıdır. Bu kadarla da kalmayacağı Türkiye’nin terörle mücadelesinin dahi sorgulanacağı yine yapılan açıklamalarla belgelidir. Maksat bir kaos ortamı oluşturmak ve Türkiye’nin önünü kesmektir. Buna hiçbir şart altında izin verilemez.

ÜLKENİN BEKASI

MHP, yine elini değil gövdesini taşın altına koymuş ve sorumluluk almıştır. Yerel seçimlerde işbirliği bir pazarlığa değil, ülkenin bekası üzerindeki tehdidin defedilmesine dayalıdır. Sayın Devlet Bahçeli, "Mahalli idareler seçimlerinde Cumhur İttifakı yüzde 52'nin altına düşmeyecek bir sonucu sağlayabilirse, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde meşruiyet tartışmasından tutun, acımasız muhalefetle ülkeyi kaosa, krize sürükleyebilecek yanlışlıklardan da kurtarmış olur." Diyerek, yapılan işbirliğinin önemini ve anlamını bir defa daha ortaya koymuştur.

TÜRKİYE’NİN ETKİNLİĞİ ARTAR

Yüzde 52, Cumhur ittifakının 24 Haziran seçimlerinde aldığı oy oranıdır. Yerel seçimlerde de bu oranın yakalanması, belediye başkanlıklarının büyük bölümünün kazanılması ile birlikte, zilletin hedeflediği kaos ortamının da millet eliyle yok edilmesi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Mahalli İdareler Seçimleri'yle de beslenmiş, pekişmiş ve onaylanmış bir hal alacak ve tamamen yerleşecektir. Hükümet rahatlayacak ve Türkiye'nin gündeminde bulunan temel meseleleri çözmeye yoğunlaşacaktır. Terörle mücadeleden FETÖ’nün kalan unsurlarının temizlenmesine, ekonominin revize edilmesinden sosyal alanda alınacak tedbirlere, dış politikadaki etkinlikten Türk dünyasına ilişkilere kadar her alanda elimiz rahatlayacaktır. Türkiye’nin dünyadaki etkinliği ve gücü daha da artacak ve ufkumuz çok daha genişleyecektir.

İŞBİRLİĞİNİN AYRINTILARI

Cumhur ittifakının yerel işbirliğinin ayrıntıları artık neredeyse netleşmiştir. AK Parti ve MHP 51 ilde ve bu illerin ilçelerinde kendi adaylarıyla seçime katılacaklardır. Belediye meclis ve il genel meclis üyeliklerinde kendi adaylarıyla yarışacaklardır. 30 büyük şehir üzerinde bir prensip anlaşması sağlanmıştır, ilçelerinde çalışmalar devam etmektedir. Birkaç gün içerisinde tamamı şekillenmiş olacaktır. MHP, Adana, Mersin, Manisa'da büyükşehir adaylarını açıklamıştır ve buralarda bir sorun görünmemektedir. Bu illerin ilçeleri ile ilgili olarak görüşmelere devam edilmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi bir jest olarak Osmaniye’de aday çıkarmayacaktır. MHP’de Kasımpaşa ile bu jeste cevap vermiştir. Bütün bunların yanında Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın İstanbul adayı olması halinde TBMM Başkanlığından istifa etmesi için bir sebep yoktur ve MHP bu kanaatini de kamuoyuyla paylaşmıştır.

KILIÇDAROĞLU’NA TAVSİYE

Cumhur ittifakının bu seviyeli, ilkeli, şeffaf ve ülke çıkarlarına dayalı işbirliği Zillet ittifakının kimyasını bozmaktadır. Çırpındıkça batıyor, battıkça çırpınıyorlar. Sayın Devlet Bahçeli’nin şu tavsiyesini dikkate almaları, hem kendi gelecekleri, hem de ülkenin selameti açısından çok faydalı olacaktır: "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu benim okul arkadaşımdır, kendisine saygım vardır. Fakat son günlerdeki hırçın politika 'sokaktı, tarlaydı' başka şeylerdi 'yelekti gömlekti' neyse bundan vazgeçmesi lazım. Türkiye'nin demokrasi içerisinde, sandıkta milli iradenin gücüyle bir siyasi normalleşme sürecine girmesinde yarar vardır. Onun için Kemal Bey herhalde seçim ortamında daha ılımlı bir yol izleyecektir. Birkaç kişi var orada onu sürekli konuşuyor, onları da tatile gönderse iyi olur diye düşünüyorum."