Akdeniz'e komşu ülkeler ile uluslararası aktörlerin son yıllarda Doğu Akdeniz'de yürüttüğü hidrokarbon arama faaliyetleri, bölgede suların tekrar ısınmasına yol açıyor. İşte bazıları;

Doğu Akdeniz'de TPAO, ABD firması Exxon Mobil ve Nobel, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Kore firması Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG ile İsrail firması Delek ve Avner gibi dev enerji şirketleri çalışma yürütürken; ülkeler arasında münhasır ekonomik bölge problemi tartışması devam ediyor. Buna karşın GKRY, bölgeyi sözde 13 parsele bölerek uluslararası hukuka aykırı biçimde şirketlere ihale ediyor


Doğu Akdeniz havzasında ve bilhassa Kıbrıs adası çevresinde yürütülen petrol ve doğal gaz aramaları neticesinde belirli bölgelerdeki kaynak keşifleri, Akdeniz'e komşu ülkelerin enerji arz güvenliğini yakinen ilgilendiriyor.

Türkiye'nin de devreye girerek son dönemde Doğu Akdeniz'de yürüttüğü petrol ve gaz arama faaliyetleri ise bölge aktörleri arasındaki dengelerin tekrar belirlenmesini gündeme getirmiş oldu.

Bu kapsamda dünyanın en büyük enerji şirketleri bölgeye gelerek buradaki enerji arama ve iletim projelerinde birbirleriyle pay alma yarışına girdi.

Çok parametreli bir denkleme benzetilebilecek Doğu Akdeniz bölgesinde, çoğu sorun, kriz ve iş birliği fırsatları bir arada bulunuyor.

Bu kapsamda AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Doğu Akdeniz'de enerji denkleminde dair 10 soru ve cevapları şu şekilde:

1- Akdeniz'de hangi ülkeler aktif politika yürütüyor ve bölgenin enerji kaynaklarından faylanmak istiyor?

Coğrafi açıdan da bölgeye sınırı olan Türkiye, İsrail, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Lübnan, Suriye ve Libya Doğu Akdeniz'de aktif politika yürütüyor.

Öte yandan, bölgeye sınırı olmamasına rağmen ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkeler de Akdeniz'deki enerji denkleminde ağırlığını güvenliğini sağlamak istiyor.

2- Bölgedeki doğal gaz ve petrol rezervinin tahmini büyüklüğü toplam ne kadar?

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi verilerinin rakamlarına göre, Doğu Akdeniz’in Levant adı verilen ve Suriye kıyılarını da içinde barındıran bölgesi içinde aşağı yukarı 3,5 trilyon metreküp doğal gaz ve 1,7 milyar varil tutarında petrol rezervi bulunuyor.

3- Doğu Akdeniz'de hangi enerji şirketleri faaliyet gösteriyor?

Doğu Akdeniz'de faaliyet gösteren başlıca firmalar arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD firması Exxon Mobil ve Noble, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG firması ile İsrail firması Delek ve Avner firmaları yer alıyor.

4- Doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bölge kaç parselden oluşuyor?

Bölge, GKRY tarafından tek taraflı olarak ilan edilen sözde 13 parselden oluşuyor.

Kuzeyde sırayla 1. 2. ve 3. parsel, ortada 4. 5. 6. 7. 8. 9. ve 13. parsel ve güneyde ise 10. 11. ve 12. parsel yer alıyor.

5- Doğu Akdeniz'de hangi parsellerde münhasır ekonomik bölge problemu yaşanıyor?

Türkiye ve KKTC'nin hak iddia ettiği bölgede sadece sözde 10. ve 11. persellerde çakışma bulunmuyor, diğer parsellerin hepsinde münhasır ekonomik bölge tartışmaları devam ediyor.

6- Söz konusu 13 parselde hangi şirketler faaliyet yürütüyor?

Bölgede sözde 2. 3. ve 9. parsellerinde İtalyan Eni ve Güney Koreli Kogas şirketlerinin müşterek lisansı bulunmaktadır. Ortaklığın payları ise yüzde 80 Eni, yüzde 20 Kogas şeklinde de dağılım gösteriyor.

Fransız Total ve İtalyan Eni 6. ve 11. parsellerde eşit pay sahibiyken, 8. parselde Eni tek başına ruhsat sahibi konumunda yer alıyor.

12. parsel ise yüzde 35 ABD'li Noble, yüzde 35 İngiliz BG ve yüzde 30 da İsrailli Delek Drilling Group şirketlerinin hisselerinden oluşuyor.

10. parselde ABD'li Exxon Mobil ve Katar Petroleum ortaklığı sözde ruhsatları elinde bulunduruyor. Bunlardan geriye kalan sözde 1'inci, 4'üncü, 5'inci, 7'inci ve 13'üncü parseller için görüşmeleri devam ediyor.

7- Türkiye, Doğu Akdeniz'de nasıl bir politika izliyor?

Türkiye Kıbrıs'ta, Türklerin Rumlarla eşit haklara sahip olduğunu ve adanın zenginliklerinden ortak yararlanılması gerektiğini savunuyor.

Türkiye her fırsatta bölgede faaliyet yürüten enerji şirketleri ile ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelere GKRY'nin tek taraflı olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölgeyi tanımadığını ve Türkiye'nin deniz yetki alanlarıyla çakışan bölgelerde arama ve üretim çalışmalarına izin vermeyeceğini belirtiyor.

Ayrıca Türkiye, GKRY'nin adanın tamamını temsil eden bir devlet olmadığı için münhasır ekonomik bölge oluşturma ve ihale etme hakkı da bulunmadığını muhataplarına iletiyor.

Diğer taraftan, adanın çakışma olmayan kuzey, doğu ve güney kısımlarında Rum tarafının fiili durum yaratması ihtimaline karşı, KKTC tarafından TPAO'ya ruhsat sahaları verildi. Bu durumda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin-GKRY adanın tamamını temsil etmemesine rağmen bloklar oluşturarak münhasır ekonomik bölge ilan etmesine karşılık verilmiş oldu.

8- Türkiye bölgede arama faliyetleri yürütüyor mu?

Türkiye bölgede aktif olarak Fatih sondaj gemisiyle KKTC’nin ruhsat verdiği A,B,C,D,E,F,G olarak adlandırılan alanlarda sondaj ve arama faaliyetlerini yürütüyor. Söz konusu alanlar KKTC'nin kendi münhasır ekonomik sınırları içinde yer alıyor. Ayrıca Fatih'in yanı sıra Türkiye'nin ikinci sondaj gemisi Yavuz'un da temmuz ayında bölgeye gönderilmesi bekleniyor.

9- GKRY bölgede nasıl bir politika izliyor?

Doğu Akdeniz'deki  enerji kaynaklarından azami pay alma arayışına giren enerji şirketleri ve bu firmaların  doğrudan ya da dolaylı yoldan sahibi olan ABD, Fransa ve İtalya gibi ülkeler Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni adanın tamamında egemen gibi görüyor ve ihalelerle aldıkları lisansların hukuki olduğunu iddia ediyor durumda.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi-GKRY de enerji arama ve çıkarma faaliyetlerini ABD, İtalya ve Fransa gibi bölge dışındaki aktörlerle, enerji iletimi içinse İsrail, Mısır ve Yunanistan gibi bölgedeki aktörlerle iş birliği çalışmalarıyla devam ediyor.

10- East-Med boru hattı projesi nedir? Bu projeyle Türkiye devreden çıkarılabilir mi?

East-Med boru hattı projesiyle Akdeniz gazının İsrail, GKRY ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya gönderilmesi hedefleniyor.

Bölgenin jeolojik yapısının kırılganlığı ve hat uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda inşa edilmesi planlanan boru hattının tekniki ve ekonomik açıdan fizıbıl olmadığı kabul ediliyor.

Ayrıca Avrupa Birliğinin de destek verdiği projenin öngörülen güzergahı Türkiye'nin deniz sahalarından geçiyor. Sonuç olarak aktörlerin Türkiye'yi de hesaba katarak hareket etmesi gerekiyor.

 

Editörün Yorumu: Doğu Akdeniz'de artan ve önem ve Türkiye kapsamında; Türkiye için, Doğu Akdeniz önemli halde, peki özellikle de mesele sadece enerji mi?

Aslında Doğu Akdeniz, tarih boyunca büyük bir önem taşımıştır. Bahsi geçen bu bölge uluslararası ticaretin kavşak noktalarından biri olması nedeniyle geçmişten bugüne hemen her dönemde büyük güçlerin ilgisini çekmiştir. Türkiye açısından ise bunların yanı sıra siyasi ve stratejik bir üs konumundadır; her şeyden öte Türk Yurdu'dur. Türkiye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yegâne garantörüdür, bu tartışması su götürmez bir gerçektir.

Editör: Haber Merkezi