Önce bir konuya açıklık getirelim…

Türkiye’de inşa edilecek kanala saçma bir “Kanal İstanbul” adı koyanların Türkçe ile bir derdi olduğu kesin…

“İstanbul Kanalı” demek işin doğrusudur…

Konu ilim adamlarının, denizcilerin, jeologların, arkeologların, mühendis ve mimarların el birliği ile karar vereceği ve devletin de uygulayacağı “millî bir konu”dur!

“Montrö” ile hiç alâkası yoktur!

 İş, Dersimli Kemal’i de, Öztrak’ı da, Özel’i de, Özkan’ı da aşar…

            *

Y-CHP ve yedeklerine akıl sır erdirmek mümkün değil…

Gözlerini bürüyen kin, nefret, husumet, aklın önüne geçmiş durumda…

İlimle dalga geçiyor, millî iradeyle alay ediyorlar.

Meşrepleri gereği, “Muhalefet demek, herşeye karşı çıkmak demek” onlara göre…

Şimdi Edirne’de yatan PKK’li Selo’nun “Seni başkan yaptırmayacağız” blöfü gibi…

Y-CHP’li Dersimli Kemal Bey de, “Kanal İstanbul” için 4 gün önce tehdit savurdu:

“Herkesi uyarıyorum. Erdoğan gidici. İktidara geldiğimizde Kanal İstanbul’un müteahhitlerinin paralarını vermeyeceğiz!”

Önceki gün yine esti gürledi:

Kanal İstanbul’u neye göre yapacaksınız. Herkes hayır diyor ama bir kişi ben yapacağım diyor. Hangi akıl, hangi mantık, hangi para? ‘Ben yapacağım’ diyor. Yapamazsın kardeşim. Zaten ilk seçimde gideceksin. Hiç kimse buraya beş kuruş para ayırmaya kalkmasın, ayırdıkları paranın kuruşu dahi verilmeyecektir.”

İyi de, O’na göre, “Türkiye’de mal ve can güvenliği tehlikede”yse(!) kim bu dev ihaleye girer? Niye korkup tehdit ediyorsun?

Belli ki “fal baktırmış” Kemal Bey, “iki vakte kadar mı dese, 10 yıla kadar mı dese, Tayyip Bey gidici”ymiş!

60 yıldır iktidar görmemiş, içine FETÖ/PKK kaçmış Y-CHP iktidara geliyor, beyler ona göre ha!

            *

2023’e 3 buçuk sene var ama kendini Cumhurbaşkanı sanan Bay Müdafa da onun gibi:

“Ya Kanal, ya İstanbul! Kanal İstanbul, ihanet ötesinde cinayettir. Kanal İstanbul’u yaptırtmayacağım!”

İBB’de başkan değişince yeni bir devlet işbaşına geldi sanıyor:

“Daha önce İBB ile Hükümetin yaptığı protokoller geçerli değildir, önceki dönemi halk 23 Haziran 2019’da iptal etti!”

Sonra vatandaşların çok sayıda itirazı olduğunu ama “itiraz merciinin İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü” olduğunu söylemek zorunda kalıyor!

Alanya’da, Iğdır’da, Konyaaltı’nda İngilizler, Ruslar, Almanlar, İsrailliler arazi alırken sesi çıkmayanlar, İstanbul’da Katarlı aile 40 dönüm yer alınca kıyamet koparmaya kalkıyor!

Mustafa Kemal’in AOÇ arazisine ABD elçilik binası yaparken sesleri çıkmıyor!

Yani Bay Müdafa’nın asıp kesmesine bakmayın siz…

O devletin sıradan bir belediye başkanı… Yetki de sorumluluk da Hükümette, Bakanlıkta!

*

Milletin gündemiyle alâkası olmayanların yarattığı bu sun’i gösteriye Fox’un Portakal’ı da katılmasa olmazdı…

Milletin aklıyla alay etmeye devam:

Aklınca hem bir komplo teorisi üretiyor ve hem de Sam Amcasını Twitter’dan yardıma çağırıyor:

“Kanal İstanbul’un yapılmak istenme nedeni bana göre, ne ihtiyaçtan, ne ticari bir gereksinimden. Parasal rant da ilk sırada değil… Bana göre #ABD donanmasının #Karadeniz’e çıkışının ve yerleşmesinin önünü açmak. Gizli ajandanın bu olduğunu düşünüyorum. ABD ne düşünüyor acaba?”

Ah Portakal ah, Kanal İstanbul, bir siyasi partinin veya belediyenin projesi değil, “Devlet Projesi”

“Barajlara, Köprülere, Hızlı trene, Tünellere, Havalimanına da hayır” diye yırtınmıştınız… Şimdi oralardan geçip uçaklara biniyorsunuz, lıkır lıkır sularını içip enerjisinden faydalanıyorsunuz!

*

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Özellikle karantinaya alınması gereken kötürüm bir muhalefet anlayışı” olarak nitelediği Y-CHP ve yedeklerine şu kapağı yapıştırdı:

 “Türk milleti bozuk, bozguncu, milli ve manevi değerlerle kavgalı, dahası imha ve iflas mümessili CHP’ye iktidar ruhsatını asla ve kat’a vermeyecektir. Arayışlar boşuna, hevesler beyhudedir.”

Kafası karışık ve akıl tutulmasındakilere Türkmen Beyi’nin şu dersi önemli:

“Kanal İstanbul projesinden hiçbir haklı ve meşru bahanesi olmadan rahatsızlık duyanlar ‘şuursuz’ ve ‘gayri milli’dir… Elbette mezkur projenin bütün yönleri çok iyi analiz edilmeli, fizibilite çalışmalarıyla birlikte çevreye, ekolojik dengeye, stratejik hedeflere, çok taraflı antlaşmalara ne getirip ne götüreceği basiretle hesap edilmelidir… Mesele rant değil, millî anttır… MHP'ye göre, Montrö'nün tartışılması Türkiye için tehdit ve beka sorunudur.”

Nihayetinde “Devlet aklı”nın yansıması, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan geldi:

“Kanal İstanbul Montrö'yü mülga edecek, ortadan kaldıracak bir proje değildir. Boğazlar Türkiye'nin yetkisi içerisinde Montrö Boğazlar Anlaşması içerisinde bizim coğrafyamızdır.”

Herkesi akla, mantığa ve bilime davet ediyoruz! Yerli ve millî bir gözlükle!