Her yıl Muharrem ayının 10. Gününde eda edilen Aşure gününe artık kısa bir zaman kaldı. İslam Dini açısından büyük önem atfedilen Aşure gününde pek çok önemli olay zuhur etmiştir. Bununla birlikte Aşure tatlısının ilk yapılışının da Nuh Tufanı’na dayandığı bilinmektedir. Bu özel günü layıkıyla eda etmek isteyen vatandaşlar ‘Aşure Günü ne zaman?’ ve ‘2019 Aşure günü hangi güne denk geliyor? öğrenmek için araştırma yapıyor. Haberimizde 2019 Aşure gününün hangi güne denk geldiğini ve Aşure günü ile ilgili çok önemli detayları sizin için hazırladık…

2019 AŞURE GÜNÜ HANGİ GÜNE DENK GELİYOR?

Aşure günü Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. Günü eda edilmektedir. Bu yıl 31 Ağustos Cumartesi akşamı hicri yılbaşını yaşadık ve Muharrem ayına giriş yaptık. Muharrem ayının 10. günü yani 2019 Aşure günü 9 Eylül Pazartesi gününe denk geliyor.

AŞURE GÜNÜNDE NELER OLMUŞTU?

Bugüne “Âşura” denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Aşure Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.

2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Aşure Gününde demirlemiştir.

3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Aşure Günü kurtulmuştur.

4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Aşure Günü kabul edilmiştir.

5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Aşure Günü çıkarılmıştır.

6. Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.

7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.

8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.

9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.

10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.

AŞURE TATLISI NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Aşurenin varoluş hikayesinin Hz. Nuh tufanı ile başladığı rivayet edilir. Hz.Nuh, Hz. İdris peygamberden sonra gönderilen peygamberlerden biridir.
Aşurenin hikâyesi ise şu kıssaya dayanmaktadır:
Hz. Nuh'un oğulları olan Sam, Ham ve Yasef kendisine iman etmelerine karşın diğer asi oğlu Kenan ve kavminden pek çok kimse ona inanıp iman etmez.
1000 seneden fazla Allah'ın emirlerini kavmine tebliğ etmesine karşın ne yazık ki Hz. Nuh (a.s.), çok zulme uğrar ve inanmayanların alaylarına maruz kalır. Sonunda kavmini Allah'a şikâyet eder. Allah (c.c.) , Hz. Nuh'a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail'i (a.s.) kendisine yardımcı gönderir. Hz. Nuh (a.s) emre itaat ederek büyük bir gemi yapar ve kendisine iman eden ne kadar mümin varsa onları gemiye bindirir. Her cinsten birer çift hayvanı da yanlarına alır.
Ve Allah (c.c.) sonunda büyük tufanı kopartır. Gökten yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular bütün yeryüzünü kaplar. Bu sırada büyük gemi hareket eder. Sadece gemiye binen müminler kurtulur.
Gemi aylarca suda kalır. Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar.
Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar. İşte o zamanda yapılmış çorbaya bugün 'Aşure' diyoruz. Aşurenin hikâyesi de bir rivayete göre bu kıssaya dayanmaktadır. Aşure yüzyıllardan günümüze kadar değişmeyen bir gelenek haline gelmiştir. Osmanlı zamanında bu aya çok önem verilirdi. Muharrem ayının 10. günü oruçla başlanır ve kazanlarca aşureler yapılıp eşe dosta, konu komşuya ikram edilirdi. Hatta aşure dağıtan gönüllü "aşure sebilcileri" fakire, fukaraya aşure dağıtırdı.

Editör: Haber Merkezi