Türkgün | Başyazı | Sağdan sola Zübük misali geçişler

Sağdan sola Zübük misali geçişler

Kaynak: Yıldıray Çiçek

Geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yan yana olduğu bir fotoğraf karesi ortaya çıktı.
Fotoğrafın, İmamoğlu’nun 2002–2003 yıllarında Trabzonspor yöneticisiyken, Erdoğan’ın Trabzon ziyaretinde çekildiği söyleniyor.
Karede Cumhurbaşkanı Erdoğan oturarak birileriyle görüşürken, Ekrem İmamoğlu’nun da o anın heyecanıyla, Erdoğan’la aynı karede yer almanın mutluluğunu gizleyemediği görülüyor. 

Elbette mesele, kimin kiminle fotoğraf verdiği değil.
Asıl mesele; CHP gibi köklü gelenekleri, birikimi ve ideolojik temeli olan bir partinin, geçmişte Anavatan Partisi’nde siyaset yapmış, AK Parti’de siyaset sahnesine çıkabilmek için bağış yapacak kadar çaba göstermiş, FETÖ’nün televizyon kanalında spor yorumculuğu yapmış bir ismin bugün CHP’yi parmağında oynatacak bir konuma gelebilmesidir.

CHP, tarihindeki en önemli sınavlardan birini yaşamaktadır. Partinin yönü, ilkeleri, ahlakı ve iradesi tartışılır hâle gelmiştir. Özgür Özel’in siyasi duruşu ise, partinin kendi iç dinamiklerinden çok, dış etkenlerce belirleniyormuş izlenimi vermektedir.

Bugün CHP, resmen Silivri’den yönetilmektedir.
Emanetçi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, her hafta Silivri önünde basın açıklaması yapmazsa gözüne uyku girmemektedir. Çok dikkat çekmezse Ekrem İmamoğlu ile aynı koğuşta yatacak, her gün Silivri cezaevi önünden kamera karşısına geçecektir.

Ekrem İmamoğlu nasıl bir güçtür ki, CHP Genel Merkezini adeta kendi iradesine boyun eğdirir hâle getirmiştir?
İdeolojik bir ölçüsü olmayan, klasik sağcı çizginin ötesine geçememiş, İBB Belediye Başkanlığında tembelliğin macerasını tüm İstanbul’a yaşatmış birisi, hangi özelliği sayesinde CHP içinde bu konuma gelmiştir?

Nasıl geldiği, suçlandığı konular yeterince açıklamıyor mu zaten?
İstanbul’da kurduğu ağın CHP içindeki herkesi nasıl etkisi altına aldığını, Türkiye’de görmeyen kaldı mı?

Hele ki, CHP kurultayında delege iradesinin İstanbul merkezli olarak satın alındığı iddialarının, mahkemeye bizzat CHP’lilerin şikayet ve ifadeleriyle taşınması, Ekrem İmamoğlu’nun elinin ve gücünün ne denli alanlara uzandığının güçlü bir delili olmuştur.

Anavatan Partisi’nden gelen sağcı Ekrem İmamoğlu, “Ben Devrimci Kemal’im” diyerek kürsülere vuran solcu Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinden, İBB’de kurduğu ağ ve sahip olduğu maddi güç sayesinde CHP’yi almıştır.
Alıp emaneten Özgür Özel’e devrettiği parti içinde ise Silivri köleliği hâlâ sürmektedir.
Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’nun yanında verdiği pozlara bakın; adeta emir eri gibi durmuyor mu?
Ekrem İmamoğlu’nun “Bu kapı daha yağlı” diyerek siyasi yönünü belirleyen Zübük tipinden hiçbir farkı olmadığı, sağdan sola yaptığı geçişlerle açıkça görülmektedir.

CHP’nin siyasi genetiğini bozan Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hayatı, güçlü delillerle gündeme gelen rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile sahte diploma skandalı sonrasında fiilen sona ermiştir.
Özgür Özel ise bu acı gerçeği bilmesine rağmen ya kurtulamadığı bir esaretin içindedir ya da Ekrem İmamoğlu’nu cezaevinden idare etmektedir.

CHP’nin bu kaos, karmaşa ve çürüme hali Ekrem İmamoğlu’nun ağzının içine bakan Özgür Özel gibi bir zihniyet sahibi ile durmaz aksine daha çok artacaktır.

CHP hem siyasetin ahlaksız yönü adına kötü bir örnek hem de milli güvenlik tehlikesidir. Baksanıza “Rum, Yunan, İsrail” KKTC’deki gelişmelere zil takıp oynarken, Özgür Özel “Kıbrıs, Türkiye’nin arka bahçesi değildir” diyerek yine bunu ispatlamıştır. Türkiye CHP’den her manada korunmalıdır.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...