Türkgün | Başyazı | Sanırım Ekim’e kadar yolları var!

Sanırım Ekim’e kadar yolları var!

Kaynak: Yıldıray Çiçek

15 Mayıs 2025 tarihinde “Özgür Özel’in Ekrem Başkanım Partisi” başlıklı yazımda şu değerlendirmeyi yapmıştım:

“Özgür Özel’in, Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) adım adım ‘Ekrem Başkanım Partisi’ne dönüştürdüğünü fark ediyor musunuz? Bu nasıl bir minnet duygusu, nasıl bir bağlılık; insanın aklı ve hayali duruyor… Göreve geldiğinden beri Özel, CHP’yi adeta bir Ekrem İmamoğlu fan kulübüne çevirdi.”

Geçtiğimiz günlerde birçok medya kuruluşunda, “‘CHP bölünüyor! Yeni kurulacak partinin adı EKİM Partisi’” başlıklı haberler yayımlandı. Haberlerde, “CHP kulislerinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiye geri dönmesi durumunda, Ekrem İmamoğlu’nun isminin kısaltmasından oluşan EKİM Partisi’nin kurulacağı konuşuluyor,” ifadelerine yer verildi.

CHP’nin 30 Haziran’daki tartışmalı kurultayına ilişkin mahkeme süreci hala devam ediyor. Bu süreçte kamuoyunda yaygın bir kanaat var: Kemal Kılıçdaroğlu’nun devrildiği CHP kurultayında delegelerin büyük ölçüde maddi çıkarlarla yönlendirildiği, bu durumun CHP’lilerin itirafları ve savcılığa sunulan somut belgelerle kanıtlandığı iddia ediliyor. 

Bu nedenle CHP yönetiminin, yargı kararıyla “hak gaspı” gerekçesiyle Kemal Kılıçdaroğlu’na geri verilebileceği ciddi bir şekilde tartışılıyor. Elbette bu, yargının vereceği ve CHP’nin uygulayacağı bir karar. Bizler yalnızca gündemi değerlendiriyoruz.

CHP’nin mahkeme kararıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim edilmesi ihtimali gerçekleşirse, CHP içinden yeni bir parti çıkar mı çıkmaz mı bilemiyoruz. Ancak Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’na olan bağlılığı, Romeo ve Juliet’in, Kerem ile Aslı’nın, Leyla ile Mecnun’un aşkını kıskandıracak kadar tutkulu. Bu bağlılık, her türlü fedakârlığa ve çılgınlığa açık olduğu aşikâr…

Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’na olan teslimiyeti, belki bu ikilinin birbirine bağlılığını güçlendirmiş olabilir. Ancak bu durum, CHP gibi köklü bir partinin tarihsel ilkelerini ve hiyerarşisini adeta iflas ettirmiştir. 

Koskoca CHP Genel Başkanı, her şeyini partinin eski bir belediye başkanına adeta teslim etmiş durumda. Bülbülün üç türküsü varmış, hepsi de gül üstüne… Özgür Özel’in türküsünde ise tek bir nakarat var: “Ekrem Başkanım.”

Eğer Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun isminin kısaltmasından oluşan EKİM Partisi’ni kurmayı planlıyorsa bence kısaltmaya gerek yok. Doğrudan “Ekrem Başkanım Partisi”ni kursun, olsun bitsin!

Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’na olan teslimiyeti o kadar büyük ki, “7 metrelik hücrede ama göğün yedi kat üstünde büyük bir moralle duruyor” cümlesiyle onu adeta ilahi vahyin ve hikmetin zirvesine yerleştirdi. Sanki İmamoğlu, eski bir belediye başkanı değil de ulvi bir makamın sahibi!

Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’na yüklediği anlamlara bakılırsa, belki de “EKİM Partisi”’ne gerek kalmadan doğrudan “Silivri Tarikatı” kuracak! 

Şahsen, Özgür Özel’in psikolojisini hiç iyi görmüyorum. CHP’yi Ekrem İmamoğlu’nun ihtirasları için adeta paspas ederken, bir de haziran ayı sonunda yargı, “şaibeli kurultay” gerekçesiyle partiyi elinden alırsa onun düşeceği durumu ve ruh halini hayal bile edemiyorum. CHP Genel Merkezi yahut Silivri önünde kendini dramatik bir eyleme hazırlasa şaşırmam!

“Ekrem Başkanım” diye diye kendini heder eden Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’na duyduğu bu muhtaçlık halinin gerekçeleri çözülürse CHP; belki üzerindeki bu çürüyen kabuğu atacak ve yeni bir başlangıç yapacaktır. Neyse EKİM’e kadar yolları var bize ne? 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...