Türkgün | Başyazı | Sanırsın Gazzeli kadınların savunucusu?

Sanırsın Gazzeli kadınların savunucusu?

Kaynak: Yıldıray Çiçek

ABD Başkanı Trump ile İsrail Başbakanı Netanyahu’nun konuşmalarını dinliyorum. Sanki yazılımı eksik yüklenmiş robotlar gibiler; ne konuştuklarının ne de söylediklerinin farkındalar. Cümlelerinde özne belirsiz, yüklem anlamsız… Akıldan, mantıktan, vicdandan eser yok. Ne yaptıklarını biliyorlar ne de yarın neler yapacaklarının bilincindeler... Oysa akıl hastanesinde tedavi görmesi ya da uluslararası mahkemelerde savaş suçu ithamıyla hesap vermesi gerekenler, bugün dokunulmazlık zırhına bürünmüş, dünyanın huzurunu bozmaya ve insanlığa zarar vermeye devam ediyorlar.

Geçenlerde, Trump ailesinin Gazze’de İsrail tarafından öldürülen on binlerce masum insana sessiz kalırken, Rusya-Ukrayna savaşına sözde duyarlılık sergilemesini örnek vermiştim. Trump, eşiyle arasında geçen bir diyaloğu dünya kamuoyuna şu şekilde aktarmıştı: “Eve geliyorum, First Lady’ye ‘Vladimir’le harika bir konuşma yaptım, sanırım işi bitirdik,’ diyorum. O da bana dönüp, ‘Putin az önce bir huzurevini bombalamış,’ diyor. Ben de şaşırıp, ‘Ne?’ diyorum.” 

Netanyahu’nun hastaneleri, okulları bombalamasını, on binlerce masumun ölümüne sebep olmasını görmezden gelen Trump ailesinin bu gerçeklikten kopuk hali, tam da o yazılımı eksik yüklenmiş robotlara benzemiyor mu? Geçen günlerde Netanyahu’nun bir açıklamasına denk geldim. Gazzeli kadınlar hakkında söyledikleri, onun ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor: “Gazze’deki kadınların ne olduğunu biliyor musunuz? Onlar birer mal, hiçbir şey değiller. Hiçbir hakları yok. Tamamen boyunduruk altındalar. Sözde bir suç işlediklerinde idam ediliyorlar.” 

Bu sözleri duyan, Netanyahu’nun gerçek yüzünü bilmese onu insan haklarına saygılı, kadınların hukukunu koruyan bir demokrat sanabilir. 

Oysa kendi savaş politikalarıyla Gazzeli kadınları, çocukları, masumları hedef alıyor. Gazze’de 80 bine yakın insanın İsrail’in bombalarıyla öldürüldüğü, bunun 30-40 bininin kadın olduğu söyleniyor. 

Bakın şu karaktersizliğe; “Hiçbir hakları yok, tamamen boyunduruk altındalar” diyerek Gazzeli masum kadınların yaşam hakkını hiçe sayan Netanyahu, bir de utanmadan ahkâm kesiyor. Gazze yönetimi kadınları boyunduruk altına alıyorsa, senin gibi bir şeref yoksunu, on binlerce Gazzeli kadını İsrail bombalarıyla katletmiyor mu? En temel haklardan olan “Yaşam hakkı” elinden alınmış Gazzeli bir kadının, boyunduruk altında olup olmamasını sorgulayacak bir hayatı mı kalıyor?

Senin yönlendirdiğin Siyonist İsrail askerleri, doğum oranını düşürmek ve genç nüfusu yok etmek için özellikle Gazzeli kadınları ve çocukları hedef alarak soykırım yapmıyor mu? 

“Gazzeli çocuk arıyoruz” diyerek öldürme vahşetini itiraf eden İsrail askerlerinin işlediği her cinayetinin sorumlusu sen değil misin?

İnsanlık yazılımı eksik yüklenmiş Trump ve Netanyahu, işte bu karakter ve zekâ seviyeleriyle dünyanın başına bela olmuş durumdalar. 

Bunların ürettikleri savaş ve kaos düzeni duracak gibi görünmüyor. İsrail Savunma Bakanı Katz’ın “İran’la savaşın yeniden başlama ihtimali var” açıklamasını, Suriye’deki gelişmelerle birlikte değerlendirirseniz, önümüzdeki tehlikeleri anlamakta zorlanmazsınız.

Söyledikleriyle yaptıkları, yaptıklarıyla söyledikleri tezat içinde olan bu ikili, konuşmalarında bile somut gerçeklikten kopuk cümleler kuruyor. 

İnsanlık yazılımı tam olarak yüklenirse, belki insan öldürmeyi bir bilgisayar oyunu gibi görmekten vazgeçerler. Aksi halde, bu yarım akıllılar yüzünden insanlık ağlamaya devam edecek.

 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...