Konu ne olursa olsun, süreç ne olursa olsun, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kurulduğu günden beri hep hedeftedir. Bölmek, parçalamak, itibarsızlaştırmak ve başarısız kılmak için kara propagandayı MHP’nin üzerinden hiç eksik etmediler. Ne yaparlarsa yapsınlar, MHP’yi ne yıkabildiler ne de yok edebildiler. Darbeler, kumpaslar, siyasi tezgâhlar…
Neler yaptılar neler!
Çelme taktılar, düşüremediler.
Engeller çıkardılar, durduramadılar.
Budamaya çalıştılar, MHP daha da gürleşti.
Bakın, Başbuğ Alparslan Türkeş’in yaşadıklarına…
Bakın, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yaşadıklarına…
MHP’nin kaderi, her iki liderin döneminde de aynı oldu.
Hangi konuyu bahane ederek saldırdılarsa, tarih MHP’yi o konuda hep haklı çıkardı. Bugün de “Terörsüz Türkiye” hedefi üzerinden aynı yöntemlerle saldırıya geçtiler. Saldıranların yüzde doksan dokuzu, daha dün PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak kuran, bunu destekleyen ve alkışlayanlardan oluşuyor. Terör örgütü PKK eylemlerine devam ederken bu ittifakı alkışlayanlar, PKK’nın kurucu ve yönetici aktörlerine silah bıraktırarak ya da örgütü feshettirerek “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşma düşüncesine adeta çıldırmışçasına karşı çıkıyor.
PKK’nın desteğiyle “Yeter ki belediye kazanalım, yeter ki Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanalım” diyerek seferberlik içinde olanlar, “Terörsüz Türkiye” için başlatılan PKK’nın silah bırakması ve örgütü feshetme sürecine neden destek vermiyorlar?
Destek vermeyenlerin bu art niyetleri sorgulanmaz mı?
PKK terör yaparken can ciğer olanlar, PKK silah bırakıp örgütü feshettiğini açıklayınca bu sürece şiddetle saldırıyor. Neden? Çünkü onlara, seçimlerde kendi yanlarında teröre yardım ve yataklık eden DEM ile teröre devam eden PKK’nın birlikteliği lazım. MHP işte bu oyunu bozduğu için öfkeyle hedef alınıyor. Bu öfkelerini beslemek için hikâyeleri de mabadından uydurarak süreci akamete uğratmaya çalışıyor, bir nevi DEM’i ve PKK’yı kendi hesapları için kurtarma gayretine girişiyorlar.
“Terörsüz Türkiye” hedefi ete kemiğe büründükçe, yalan propagandaları da artıyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada şu şekilde bir haber yaydılar:
“SON DAKİKA: MHP’den 12 ilçe başkanı ve yönetimi ile 732 üyesi toplu istifa etti. Kulis bilgilerine göre 22 milletvekili istifa edecek.” Böyle bir haberin doğruluğu var mı? Elbette yok!Olması da mümkün değil…
Bakıyorsunuz, hem troller hem de MHP düşmanlığından gözü dönmüş gerçek profiller bu yalanı paylaşıyor. CHP, Zafer Partisi, İyi Parti, Anahtar Parti ve FETÖ hesapları, irtibat ve iltisakla ortak paydada buluşuyor.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, bu iftiralara karşı, “Milliyetçi Hareket Partisi’ni karalayıp bazı gazete manşetlerinden istifalar yaşanıyor yaygarası koparmak şerefsizce bir bühtandır” sözleriyle hak ettikleri cevabı verdi. Ancak bu tür davranışları “şerefsizce” tanımlamak, onları durdurmaz; aksine daha da şevke getirir. Çünkü ahlaki bir duruşları olsa, bu kadar çelişki içinde debelenmez ve ikiyüzlülük yapmazlardı. Emin olun, bu zihniyet yine “şerefsizce” davranmaya devam edecektir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, her zaman “Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşündük. Bize Allah’ın himayesi yeter, keremi yeter, bize milletin sevgi ve desteği yeter” inancında, samimiyetinde ve kararlılığındadır. Ancak, yıllardır PKK ile seçim kazanmak için varını yoğunu ortaya koyanların bu vizyonu anlaması mümkün değildir. Bu yüzden MHP ağır lokmadır, öyle kolay kolay yutamazlar.