“Anam dedin, babam dedin, atam dedin bayrağa
Hem al bayrak oldun işte hem bayrakta al oğul”
Türk milleti olarak yüreğimiz yanıyor.
On iki vatan evladını kaybetmenin derin hüznünü yaşıyoruz.
“Terörsüz Türkiye” hedefiyle, artık şehit ve gazi vermemek için köklü adımlar atılırken, Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında 28 Mayıs 2022’de teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit düşen Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını bulmak üzere Irak’ın kuzeyinde, 852 rakımlı bir tepedeki mağarada arama çalışması yürüten 19 askerimiz metan gazından zehirlendiği için maalesef ki onlardan 12 vatan evladını kaybettik.
Bu acı olay, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda kararlı adımlar atılırken, Türk Ordusu’nun teröre karşı önlem alma ve mücadele misyonunu aralıksız sürdürdüğünü göstermektedir.
Bölücülüğün kökünü kurutmak ve terör örgütlerini ortadan kaldırmak, bu sürecin temel amacıdır ve bu hedef, milletimizin güçlü desteğiyle sağlam bir zeminde ilerlemektedir.
Ne var ki, bu süreci kara propagandalarla saptırmaya ve bilgi kirliliğiyle toplumsal birliği zayıflatmaya çalışanlar boş durmuyorlar.
Örneğin, Zeytin Dalı Harekâtı’nda PKK/YPG’ye 4.600 teröristi yok ederek ağır darbe vuran Türk Ordusu’nun başarısını gölgelemek için her türlü çabayı gösteren Ümit Özdağ, o dönemde, bugün Türk bayrağının dalgalandığı Afrin için “Afrin’i almak için karşılığında ne verdin Erdoğan?”gibi propagandalarla milletimizin zihnini bulandırmaya çalışmıştı. Aynı misyonunu bugün de sürdüren Özdağ, PKK’nın doğrudan saldırısının söz konusu olmadığı ancak 12 vatan evladını kaybettiğimiz bu elim olay karşısında “PKK terör örgütü silah bırakıyor ise askerlerimizi kim şehit ediyor?” şeklindeki bir paylaşımla olayı çarpıtarak farklı bir algı yaratma peşindedir.
Türkiye’de emperyalizmin hizmetinde terörün ve bölücülüğün devamını isteyenler yok mu?
Elbette var!
Terör örgütü PKK içinde bu işi ticarete dönüştürmüş, emperyalist patronlarına sadakatle terörü ve bölücülüğü sürdürmek isteyenler yok mu?
Elbette var!
“Terörsüz Türkiye” hedefi ve komşu ülkelerdeki terör örgütü varlığını ortadan kaldırmaya yönelik adımlar, işte tüm bu tehditlere, çabalara karşı kararlı bir duruş sergilemektedir.
Kim “Terörsüz Türkiye” hedefine karşı çıkıyorsa, emin olun onun ipini emperyalist güçler tutuyordur.
Nitekim, 12 vatan evladını kaybettiğimiz gün, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) 2026 mali yılı bütçesinde, PKK/YPG’nin de bulunduğu gruplara “eğit-donat destek fonu” için 130 milyon dolar talep ettiği ortaya çıktı. Pentagon belgelerinde, PKK/YPG’ye silah sevkiyatının devam edeceği açıkça belirtiliyor. Bu gelişmeler, emperyalist güçlerin, özellikle Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ta terör örgütlerini kullanarak terör üzerinden istikrarsızlığı sürdürme kararlılığını gözler önüne sermektedir.
Meselenin ciddiyeti burada açıkça ortadadır.
Türkiye, PKK’ya silah bıraktırma ve örgütü feshettirme mücadelesi verirken, ABD’nin terör örgütlerine 130 milyon dolar bütçe ayırması ve silah sevkiyatına devam edeceğini duyurması, kimin hangi safta durduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Türk milleti, “Terörsüz Türkiye” hedefiyle, vatanın birliği ve güvenliği için mücadele edenlerin yanında durmalıdır. Son 10 yılda terörle mücadelenin her alanında kararlılığını ve başarısını ispatlamış olan Cumhur İttifakı, bu mücadelede milletimizin güvenini kazanmıştır. Bu nedenle, milletimizin bu konuda da vekâletini bir kez daha bu iradeye teslim etmesi, vatanımızın bekası için kritik bir gerekliliktir.
“Terörsüz Türkiye” hedefine yönelik kara propaganda yapanlar, bilgi kirliliği yayanlar, fitne çıkaranlar ve 12 vatan evladını kaybettiğimiz bu gibi acı olayları istismar edenler büyük bir dikkatle takip edilmelidir. Çünkü bunları yapanlar sahiplerinin planlarına sadık kalanlardır.
12 vatan evladını rahmet ve minnetle anıyor. Yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.
Yüce Türk milletinin başı sağ olsun.