Türkgün | Beslenme ve Diyet | Aynaya küsenler buraya! Karbonhidrat hariç her şey serbest diyeti gündemi salladı

Aynaya küsenler buraya! Karbonhidrat hariç her şey serbest diyeti gündemi salladı

Aynaya her bakışta “bir şeyleri değiştirmem lazım” diyenlerin sayısı artarken, karbonhidratı merkezin dışına alan bu yeni beslenme modelinin gerçekten işe yarayıp yaramadığını merak ettik ve sizin için işin mutfağına girip detaylarını tek tek araştırdık.

Aynaya her bakışta “bir şeyleri değiştirmem lazım” diyenlerin sayısı artarken, karbonhidratı merkezin dışına alan bu yeni beslenme modelinin gerçekten işe yarayıp yaramadığını merak ettik ve sizin için işin mutfağına girip detaylarını tek tek araştırdık.

MUHABİR: Deniz Şirin

Diyet kelimesini duyar duymaz içi sıkılanların sayısı hiç de az değil. Tartıdan kaçanlar, aynayla arasına mesafe koyanlar, “yine mi diyet” diye iç geçirenler için son dönemin en çok konuşulan beslenme yaklaşımı dikkat çekiyor. Bu diyette yasak listesi uzun değil, hatta neredeyse tek maddeden oluşuyor: karbonhidrat. Onun dışında tabağınıza koyduklarınız sizi şaşırtacak kadar serbest.

Son zamanlarda hem uzmanların hem de kilo vermekte zorlananların gündemine giren bu yaklaşım, klasik “aç kal, say, tart” döngüsünü kırmayı hedefliyor. Mantık oldukça net: Karbonhidratı kısıtla, vücudu yağ yakmaya zorla.

Karbonhidratı çıkar, iştahı dengele

Bu beslenme modelinde ekmek, makarna, pirinç, patates, şekerli atıştırmalıklar ve beyaz unlu ürünler günlük hayattan büyük ölçüde çıkıyor. Bunun yerine protein ve sağlıklı yağlar ön plana alınıyor. Et, tavuk, balık, yumurta, peynir, yoğurt, zeytinyağı, avokado ve bol sebze serbest listede yer alıyor.

Karbonhidrat alımı azaldığında vücut, enerjiyi depolanmış yağlardan karşılamaya başlıyor. Bu da hem daha hızlı kilo kaybı hem de ani açlık krizlerinin azalması anlamına geliyor. Birçok kişi bu diyeti uygularken “ilk kez aç kalmadan zayıflıyorum” cümlesini kuruyor.

Tatlı krizleri neden azalıyor?

Karbonhidrat ağırlıklı beslenmede kan şekeri hızlı yükselip aynı hızla düşüyor. Bu dalgalanma da tatlı isteğini tetikliyor. Karbonhidratın kısıtlandığı bu modelde ise kan şekeri daha dengeli seyrediyor. Sonuç: Daha az atıştırma, daha uzun süre tok kalma.

Özellikle akşam saatlerinde yaşanan “bir şeyler yeme isteği”nin azaldığı sıkça dile getiriliyor. Aynayla barışma süreci de tam burada başlıyor.

Herkes için uygun mu?

Her ne kadar cazip görünse de bu beslenme modeli herkes için birebir uygun olmayabilir. Özellikle kronik hastalığı olanlar, hamileler ve düzenli ilaç kullananların bu tarz bir diyete başlamadan önce mutlaka uzman görüşü alması gerekiyor. Ayrıca karbonhidratı tamamen sıfırlamak yerine, kişiye özel bir denge kurulması öneriliyor.

Diyet değil, bakış açısı değişimi

Bu yaklaşımı deneyenlerin ortak yorumu şu: “Bu bir diyet değil, beslenme alışkanlığı.” Kısa sürede verilen kilolar kadar, sürdürülebilir olması da onu popüler kılıyor. Aynaya her baktığında moral bozulanlar için belki de mesele ne yediğinden çok, neyi çıkardığı.

Karbonhidratı bir süreliğine hayatın merkezinden çekmek, hem bedeni hem zihni hafifletiyor. Tartıdaki rakamlar kadar, aynadaki ifadeyi de değiştiren bu yeni diyet anlayışı, şimdiden pek çok kişinin gündelik rutinine sessizce girmiş durumda.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...