Türkgün | Bilim Teknoloji | Astronomlar, Samanyolu'ndan iki katı genişliğinde devasa bir radyo jeti keşfetti

Astronomlar, Samanyolu'ndan iki katı genişliğinde devasa bir radyo jeti keşfetti

Astronomlar, Samanyolu’nun iki katı genişliğinde devasa bir radyo jeti keşfetti. Yeni bir çalışmaya göre, bu kadim gök cismi, evrenin bugünkü yaşının henüz yüzde 10’una bile ulaşmadığı dönemde oluştu.

Astronomlar, Samanyolu’nun iki katı genişliğinde devasa bir radyo jeti keşfetti. Yeni bir çalışmaya göre, bu kadim gök cismi, evrenin bugünkü yaşının henüz yüzde 10’una bile ulaşmadığı dönemde oluştu.

MUHABİR: Eylül Şahin

Bilim insanları, Büyük Patlama’dan kısa bir süre sonra yayılan devasa radyo jetlerini tespit etmekte zorlanıyordu. Gloudemans, bunun nedeninin, 13,8 milyar yıl öncesinden kalan kozmik mikrodalga arka plan ışımasının bu tür uzak cisimlerin radyo ışığını sönükleştirmesi olabileceğini belirtti.

Süper Kütleli Kara Delikler ve Kuasarlar

Büyük galaksilerin merkezinde genellikle süper kütleli bir kara delik bulunur. Bu devasa cisimler, güçlü kütle çekimleri sayesinde çevresindeki maddeleri yutar. Bazı kara delikler, büyük miktarda enerji yayarak kuasar adı verilen parlak gök cisimlerine dönüşebilir. Kuasarlar, yüksek enerjili madde jetleri salarak uzaya yayabilir.

İki güçlü radyo teleskop kullanılarak tespit edilen bu devasa radyo jeti, en az 200 bin ışık yılı genişliğe sahip. Bir ışık yılı, yaklaşık 9,46 trilyon kilometreye denk geldiğinden, bu jetin büyüklüğü evrenin erken dönemlerindeki enerjik olayların ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyor. Keşif, 6 Şubat’ta The Astrophysical Journal Letters dergisinde yayımlandı.

Evrenin Erken Dönemine Açılan Bir Pencere

Gökbilimciler, evrenin en uzak noktalarını inceleyerek geçmişe dair bilgiler elde edebiliyor. Keşfedilen bu radyo jeti, ilk kuasarların ne zaman oluştuğunu ve galaksilerin şekillenmesinde nasıl bir rol oynadığını anlamak adına önemli bir veri sunuyor.

Keşfi yapılan iki loblu radyo jetini oluşturan kuasar, evrenin yalnızca 1,2 milyar yıl yaşında olduğu dönemde ortaya çıktı. Güneş’in 450 milyon katı kütleye sahip olsa da, tipik kuasarlara kıyasla daha küçük bir kara delik olduğu belirtiliyor.

Gloudemans, “Bu keşif, erken evrende güçlü jetlerin oluşabilmesi için aşırı büyük bir kara deliğin gerekmeyebileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Gözlemlere göre, jetin her iki tarafı da asimetrik yapıya sahip. Bu durumun, jetin yayıldığı çevredeki aşırı koşullardan kaynaklanabileceği düşünülüyor.

Gözlemler Farklı Dalga Boylarında Yapıldı

Keşif, Avrupa’daki Low Frequency Array (LOFAR) radyo teleskop ağıyla başladı. Ardından, Hawaii’deki Gemini Kuzey Teleskobu ve Teksas’taki Hobby-Eberly Teleskobu kullanılarak farklı dalga boylarında ek gözlemler gerçekleştirildi.

Bu veriler birleştirilerek, keşfedilen kuasarın detaylı profili oluşturuldu. J1601+3102 olarak adlandırılan bu kuasar, erken evrende güçlü radyo jetleri oluşturan gök cisimlerini anlamak için önemli bir örnek teşkil ediyor. Gloudemans, “Birden fazla teleskobun gücünü birleştirerek büyük keşifler yapabileceğimizi bir kez daha gördük” dedi.

Daha Fazla Benzer Keşif Yapılabilir

Bu büyüklükte bir radyo jetinin keşfi, evrenin erken dönemlerinde benzer yapıların yaygın olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, bu tür jetlerin oluşum mekanizmasını daha iyi anlamak için gelecekte daha fazla gözlem yapmayı planlıyor.

Gloudemans, “Erken evrende yaklaşık bin kadar kuasar tespit edildi. Bu cisimler nadir olsa da, elimizde önemli bir örneklem var” dedi. Bilim insanları, kuasarların merkezindeki süper kütleli kara deliklerin, gaz ve tozun sürtünmesiyle aşırı parlak hale geldiğini düşünüyor. J1601+3102 kuasarı özelinde, bu malzemenin bir kısmı güçlü radyo jetleri halinde uzaya yayılmış durumda.

Evrenin Farklı Bölgelerindeki Devasa Jetler

Geçtiğimiz yıl, başka bir gökbilimci ekibi, yine LOFAR teleskobunu kullanarak 23 milyon ışık yılı genişliğindeki “Porphyrion” adlı radyo jetini keşfetmişti. Ancak Porphyrion, Dünya’ya 7,5 milyar ışık yılı uzaklıkta yer aldığı için evrenin erken dönemlerine değil, “yakın evrene” ait bir keşif olarak değerlendiriliyor.

Bilim insanları, Büyük Patlama’dan kalan kozmik mikrodalga arka plan ışımasının erken evrendeki devasa jetlerin tespit edilmesini zorlaştırdığını düşünüyor. Ancak yeni keşif, bu güçlü radyo jetlerinin evrenin ilk dönemlerinde de var olabileceğini ve kara deliklerin galaksileri şekillendirmedeki rolünü gözler önüne seriyor.

Bu keşif, evrenin erken dönemlerinde oluşan yapıların daha iyi anlaşılmasını sağlayarak gökbilimcilerin gelecekte benzer olayları tespit edebilmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...