BM Cenevre Ofisi'nde, Sözcü Alessandra Vellucci moderatörlüğünde haftalık basın toplantısı düzenlendi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Ravina Shamdasani, Şubat 2021'de askeri darbe düzenlenen Myanmar ile ilgili son raporun yayımlandığını belirterek, Myanmar ordusunun muhalifleri öldürme, keyfi tutuklama, işkence ve zorla kaybetme de dahil olmak üzere şiddet kullanarak kalıcı insan hakları krizine sebep olduğunu kaydetti.

Raporun, 1 Şubat 2021'den 31 Ocak 2023'e kadar bir dizi insan hakları ihlalini ve özellikle Myanmar'ın kuzeybatı ve güneydoğu bölgelerinde şiddet olaylarında keskin bir artışın yaşandığını belgelediğini söyleyen Shamdasani, "Rapor, güvenilir kaynakların darbeden bu yana ordu ve ona bağlı kuruluşlar tarafından en az 2 bin 940 kişinin öldürüldüğünü ve 17 bin 572 kişinin tutuklandığını doğruladığını aktardı." dedi.

OHCHR Myanmar Ekibi Başkanı James Rodehaver, raporun ülkede büyük ihlallerine tanık olunan insan hakları ihlallerini gösterdiğini belirtti.

Son bir buçuk yılda ülke içinde şiddetin yaygınlaşmasına yol açan 300 silahlı grubun ortaya çıktığına değinen Rodehaver, Myanmar'ı bu derece etkileyen bir olayın daha önce yaşanmadığını ifade etti.

Rodehaver, ordunun, darbe muhaliflerine karşı askeri bir stratejiye giderek artırdığını vurgulayarak, "Ordu, ülke halkına düşman muamelesi yapıyor, hukuk sistemini de silah haline getiriyor. Şimdiye kadar öldürülen tüm sivillerin neredeyse üçte biri gözaltında öldü." diye konuştu.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Sözcüsü Tommaso Della Longa, 6 Mart'ta Türkiye merkezli ve Suriye'yi de etkileyen depremler üzerinden bir aylık üzücü bir sürecin geçmiş olacağını aktararak, bu noktada, "ikinci bir felaketi" önlemek adına sağlık, ruh sağlığı ve psikososyal ihtiyaçlara yönelik sürdürülebilir, kısa ve uzun süreli müdahaleye olan acil ihtiyaca önem verdiklerinin altını çizdi.

Depreme müdahalenin ardından akıl sağlığı hizmetlerinin ölçeğini artırmanın önemine dikkati çeken Longa, bu konunun dikkatli bir şekilde ele alınmadığı takdirde, iki ülkede de yüz binlerce kişinin akıl sağlığının olumsuz etkilenebileceğini dile getirdi.

Longa, "Türkiye'de Kızılay ekipleri çocukların oynaması için ruh sağlığı ve psikososyal destek sunan güvenli alanlar kurdu. Böylelikle ilk müdahalede bulunan ekipler de dahil olmak üzere 42 binden fazla kişiye destek olundu. Ayrıca depremzedelere psikolojik ilk yardım sağlandı ve yerel sağlık tesislerine sevk edildiler." şeklinde konuştu.

IFRC'nin Türkiye ve Suriye için başlattığı 650 milyon İsviçre frangı tutarındaki acil destek kampanyası başlattığını anımsatan Longa, bununla Türkiye ve Suriye'de gelecek iki yılda insani müdahale ve kurtarma çabalarına destek olacaklarını ifade etti.

- Türkiye için yapılan yardım çağrısının yüzde 8,2'si finanse edildi

Sözcü Vellucci, AA muhabirinin, "BM, 16 Şubat'ta Türkiye'deki depremzedeler için 1 milyar dolar insani yardım çağrısında bulunmuştu. Şimdiye kadar ne kadar miktarda yardım toplandı?" sorusuna ilişkin, şimdiye kadar bu çağrıdaki miktarın yüzde 8,2'sinin finanse edildiği bilgisini verdi.

BM İnsan Hakları Konseyi Sözcüsü Pascal Sim ise 27 Şubat'ta başlayan BM İnsan Hakları Konseyi'nin 52. Oturumunun üst düzey katılımlı bölümünün dün tamamlandığını söyledi.

Sim, 83'ü yüz yüze olmak üzere, toplamda 141 üst düzey katılımcının İnsan Hakları Konseyi kapsamında konuşma yaptığını belirtti.