Soruya cevap veren Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin, 'İsveç'in üçlü mutabakat kapsamında taahhütlerini yerine getirecek bazı somut adımlar attığını görüyoruz, takip ediyoruz ancak daha fazla adımlar atması gerektiğini düşünüyoruz.' dedi.

TBMM Dışişleri Komisyonunun son toplantısında, Kuzey Atlantik Antlaşmasına (NATO) Finlandiya Cumhuriyeti'nin Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi kabul edildi.

AA muhabirinin komisyondaki görüşmelere ilişkin aldığı bilgiye göre, muhalefet milletvekilleri, "İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün neden gündeme gelmediği" yönünde düşüncelerini dile getirdi.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, "İsveç'in NATO'ya katılım protokolü gündeme gelmiyorsa bunun nedenleri ne? İsveç, somut olarak hangi adımları hayata geçirmedi?" diye sordu.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Finlandiya'nın yanı sıra İsveç'in NATO'ya katılım protokolüne ilişkin teklifin de gündeme gelmesi gerektiğini söyleyerek, "İsveç kaldı da Finlandiya'yı ele almamızı gerektiren ne oldu?" sorusunu yöneltti.

CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, CHP olarak Finlandiya'nın NATO üyeliğini desteklediklerini bildirdi. İsveç ile yaşanan sürecin de en kısa zamanda sorunlar aşılarak olumlu şekilde tamamlanmasını arzuladıklarını belirten Çeviköz, "İsveç'in de 'güvenliğin bölünmezliği' ilkesine de uygun şekilde, NATO'nun kuzey kanadındaki güvenliği pekiştirecek şekilde üyeliğinin gündemimize gelerek onaylanmasını diliyoruz." dedi.

HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya alınması için bazı iadelerin gerekçe olarak sunulduğunu söyleyerek, "NATO meselesi bambaşka tartışılması gereken bir mesele. NATO değerlendirmeniz, bu iadelere indirgenecek kadar mı? Kaç kişilik listenin iadesi talep edildi?" ifadelerini kullandı.

- "ÜLKEMİZİN BİRÇOK DEĞİŞKENE GÖRE KARAR ALMASI NORMAL"

AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özellikle son dönemde uluslararası alanda attığı adımların, yalnızca Türkiye'den değil dünyanın her tarafından takdirle izlendiğini söyledi.

Türkiye'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde inisiyatif alabilen ve bu konuda çözüm üreten tek ülke olduğunu dile getiren Canbey, "Türkiye, önemli bir bölgede yer alıyor, kendi süreçlerini yönetirken dinamik bir şekilde yönetmesi gerekiyor ve duruma göre de karar alması gerekiyor. Böyle baktığımızda ülkemizin birçok değişkenle karar alması, süreçleri dinamik yönetmesi ve duruma göre karar alması muhalefet vekillerimizin söylediği gibi değerlendirilemez. Bu, son derece normal." diye konuştu.

- "TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELE NOKTASINDA HAKLI BEKLENTİLERİ VAR"

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, 70 yılı aşkın bir süredir NATO üyesi olan Türkiye'nin, bu açıdan özel bir konumu bulunduğuna işaret etti.

Türkiye'nin zaman zaman NATO içinde karşı karşıya kaldığı konuların olabildiğine değinen Çonkar, "Terörle mücadelemiz konusunda belli başlı NATO ülkelerinin Türkiye'nin beklentilerini yeterince karşılamayan pozisyonlar içinde oldukları halen de bu durumlarını devam ettirdikleri söz konusu, bu hakikati hepimiz biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin terörle mücadele noktasındaki haklı beklentilerini uluslararası arenada her fırsatta ortaya koyduklarını anlatan Çonkar, "Bu süreç de aynı şekilde gelecek dönemde de devam edecek. Yani bu, İsveç'in veya Finlandiya'nın NATO'ya üye olup olmamasıyla da bitecek bir süreç değil. Bence hadiseye bu anlayışla ve bu şuurla yaklaşmak lazım. Ben bu işin çok fazla siyasi polemiğe dönüşmeden, Türkiye'nin beklentilerinin karşılandığı belli bir seviyede kabullenilerek, bu kapsamda Finlandiya açısından ayrılarak getirilmesini Türkiye'nin büyük bir başarısı olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

- "TÜRKİYE, NATO İÇİNDE BİR NOTER MASASI DEĞİL"

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, "NATO'ya verdiğimiz ve sağladığımız güvenlik katkısının eş değerini NATO, Türkiye'ye aynı saygınlıkla göstermiyor. Zira bugün bakıyorsunuz, milli güvenliğimize yönelik tehdit oluşturan terör örgütlerinin neredeyse tamamını NATO üyesi ülkelerin desteklediğini görüyoruz." dedi.

Finlandiya'nın, terörle mücadeleye ilişkin taahhütleri yerine getirmesinin önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, "İsveç, terörle mücadeleyle alakalı önemli bir adım attı, bir yasa tasarısını geçirdi ama neticesi gelmedi. Finlandiya'nın NATO'ya üye alınıp İsveç'i bu şartları karşılamadığı için şimdilik beklemeye tabi tutmamız yalnızca bizim açımızdan değil Avrupa'nın ve dünyanın barış ve istikrarı açısından da önemli bir milat olarak değerlendirilmeli. 'Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.' anlayışı yansıtılmak isteniyorsa ve arzu edilen Avrupa'nın veya dünyanın barışıysa yapılması gereken, herkesin karşılıklı güvenlik anlayışına saygı duyulması." görüşünü ifade etti.

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Finlandiya'nın NATO üyeliğini desteklediklerini belirterek, "İsveç de haddini bilir, gerçekten taleplerimizi yerine getirirse hayhay." dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, uluslararası konularda dinamik bir sürecin varlığına dikkati çekerek, sürekli düşmanlıklar olmadığı gibi sürekli dostlukların da olamayacağını, daha çok ülkelerin çıkarlarının ön planda bulunduğu bir sürecin işlediğini söyledi.

"Türkiye'nin, NATO içerisinde bir noter masası olmadığının" altını çizen Sırakaya, "Türkiye kazanımlarını, çıkarlarını koruyan bir ülke ve gelecek süreçte de bu duruşunu sergilemeye devam edecek." ifadesini kullandı.

- "UMARIM İSVEÇ'E KAPIYI KAPADIĞIMIZ ANLAMINA GELMİYORDUR"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, göç politikası nedeniyle İsveç'te terör iltisaklı grupların, Finlandiya'ya kıyasla daha geniş şekilde yayılma ve örgütlenme imkanını bulduğunu söyledi. Akçapar, "Üçlü mutabakat sonrasındaki davranışlara baktığımızda, örneğin PKK/PYD/YPG çevrelerinin gösterileri devam ediyor ancak Finlandiya'da İsveç'e kıyasla provokatif eylem sayısı sınırlı kalıyor. Bu kapsamda daha etkin önlem aldıklarını görüyoruz." bilgisini verdi.

Helsinki'de 6 Aralık 2022'de gerçekleştirilen gösteride, terör örgütü PKK yandaşlarının taşıdıkları sembollere Fin polisinin el koyduğunu anımsatan Akçapar, terör örgütü PKK yanlısı grubun Türkiye'nin Helsinki Büyükelçiliği önünde 26 Şubat 2023'te düzenlediği gösteride de 3 göstericinin gözaltına alındığını aktardı. Akçapar, Fin makamlarının, terörle mücadelede belli bir davranış sergilediğine dikkati çekti.

"Umarım bizim bugün söylediğimiz hiçbir şey İsveç'e kapıyı kapadığımız anlamına gelmiyordur." diyen Akçapar, üçlü mutabakattan sonra İsveç'in de terörle mücadelede "belirli bir hareket, belirli bir kararlılık sergilemeye başladığına" dikkati çekti.

İsveç hükümetinin PYD/YPG'nin PKK'yla bağlantısına dikkati çeken açıklamalarını ve terörün finansmanı konusundaki açıklamalarını önemsediklerini vurgulayan Akçapar, şunları kaydetti:

"Örgütlenme özgürlüğünün teröre destek veren örgütlerle ilişkili olması halinde sınırlanabileceğini hüküm altına alan ve böylelikle İsveç'te halihazırda suç kapsamında bulunmayan terör örgütüne katılım konusunun suç kapsamına alınmasına dair bir anayasa değişikliği gerçekleştirildi ancak bu anayasa değişikliği 1 Ocak 2023'te yürürlüğe girmesine rağmen bu kez terör suçlarının kanununa yansıtılması önem taşıyor. Bunun uygulanabilir olması açısından İsveç böyle bir süreçte. İsveç makamları değişikliğin 1 Haziran'da İsveç Parlamentosunda onaylanarak yürürlüğe girmesini hedeflediklerini bildiriyor. Biz, İsveç'in üçlü mutabakat kapsamında taahhütlerini yerine getirecek bazı somut adımlar attığını görüyoruz, takip ediyoruz ancak daha fazla adımlar atması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle 1 Haziran'da bu yasanın yürürlüğe girmesi sonrasında bu taahhütlerini daha etkin şekilde yerine getirebileceklerini ümit ediyoruz ve onlardan da böyle sinyaller alıyoruz ancak arada atabilecekleri idari bazlı adımlar olduğunu da dikkatlerine getiriyoruz ve böyle bir beklentimiz de var." AA