Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulu’nda MHP Grubu adına söz aldı. Yalçın, konuşmasının başında Yüce Meclis’i ve milletvekillerini saygıyla selamladı.
Dünyanın, Soğuk Savaş sonrasının en sert ve en riskli kırılma noktalarından birinden geçtiğini belirten Yalçın, insanlığın nereye savrulacağının küresel güçlerin kontrol anlayışına bağlı olduğunu vurguladı. Bilim ve teknolojideki hızlı ilerlemeye, yapay zekânın hayatın her alanına nüfuz etmesine ve uzay çağındaki gelişmelere rağmen insanlığın yönünü kaybettiğini dile getirdi.
Yalçın, geçmişin deneyimli devlet adamlarının yerini, ticari çıkarları önceleyen ve toplumların hassasiyetlerini istismar eden sıradan siyasetçilerin aldığını ifade etti. Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle birlikte insan fıtratının ve sosyal ahlakın da tahrip olduğunu belirten Yalçın, Batı dünyasında hürriyet, adalet ve hoşgörü ikliminin yerini baskıcı, önyargılı ve ayrımcı yaklaşımların aldığını söyledi.
İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü ve eşitlik gibi kavramların özellikle Batı’da terk edilmeye başlandığını ifade eden Yalçın, bu değerlerin artık yalnızca istismar edilen araçlara dönüştüğünü dile getirdi. Batı dünyasında yükselen aşırı ulusalcılık, İslamofobi ve yabancı düşmanlığının demokrasiyi zayıflattığını belirten Yalçın, bu tablonun basiretsiz ve yetersiz liderlerin önünü açtığını kaydetti.
Uluslararası kurumların etkisini yitirdiğini vurgulayan Yalçın, NATO’nun klasik güvenlik anlayışının eskidiğini, Birleşmiş Milletler’in ise küresel sorunları çözme gücünü kaybettiğini ifade etti. Bu ortamda Türkiye’nin kendi savunma ve güvenlik mimarisini oluşturmasının zorunlu hale geldiğini belirten Yalçın, önümüzdeki dönemde bölgesel güvenlik modellerinin öne çıkabileceğini söyledi.
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Filistin meselesine, Azerbaycan-Ermenistan hattından Afrika’daki diplomatik hamlelerine kadar birçok alanda üstlendiği rolün küresel dikkat çektiğini belirten Yalçın, Türkiye’nin barış diplomasisiyle yumuşak gücünü artırdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tecrübesiyle Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir oyun kurucu haline geldiğini vurguladı.
Konuşmasının devamında “Terörsüz Türkiye” hedefinin Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel taşlarından biri olduğunu belirten Yalçın, bu hamlenin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kararlı liderliğiyle başlatıldığını ifade etti. Bahçeli’nin tüm siyasi riskleri üstlendiğini ve MHP teşkilatlarının bu süreci sahada millete anlattığını kaydetti.
“İhanet değil feraset” vurgusu
Terörsüz Türkiye hamlesinin toplumsal barışı güçlendirdiğini, siyasi uzlaşma alanını genişlettiğini ve kamuoyunda güçlü bir destek bulduğunu belirten Yalçın, buna rağmen MHP’nin haksız suçlamalara maruz kaldığını söyledi. Bu girişimin ihanet değil, feraset olduğunu vurgulayan Yalçın, hedefin Türkiye’yi huzura ve refaha kavuşturmak olduğunu ifade etti.
Yalçın, terörün kaynağında kurutulmasının ve toplumsal barışın tesis edilmesinin devlet aklının gereği olduğunu belirterek, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden her türlü yapıya karşı kararlılıkla mücadele edileceğini vurguladı. Türkiye’nin, PKK’nın Suriye kolu dahil olmak üzere tüm terör unsurlarını bertaraf edecek güce ve iradeye sahip olduğunu dile getirdi.
Ekonomik sorunlara da değinen Yalçın, enflasyon, emekli ve çalışanların yaşadığı sıkıntıların farkında olduklarını, ancak bu sorunların aşılabilir olduğunu ifade etti. Türkiye’nin yeni yüzyılda küresel hedeflerinden vazgeçmeyeceğini belirten Yalçın, ülkenin barışta da güvenlikte de güçlü bir duruş sergilemeye devam edeceğini sözlerine ekledi.