Gazze'ye insani yardım malzemeleri taşıyan ve onlarca gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu'nun sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda, daha önceki gemilerin İsrail saldırısı ve engellemelerine uğradığı bölgeye girdikleri açıklandı. Ayrıca, filonun 'yüksek alarm' durumuna geçtikleri ve gönüllülerin can yeleklerini giydikleri bildirildi.
"Kimliği belirsiz" gemilerin filodaki bazı teknelere yaklaştığı ve "bazılarının ışıklarını kapattığı" belirtilen açıklamada, "Katılımcılar, bir müdahaleye hazırlık olarak güvenlik protokollerini uyguladılar. Gemiler artık filodan ayrıldı." ifadesi kullanıldı.
“Artık yüksek riskli bölge”
Filonun yolculuğuna dair daha önceki yapılan paylaşımda "Yüksek alarmdayız. Filo üzerindeki İHA hareketliliği artıyor. Birkaç rapor, önümüzdeki saatlerde farklı senaryoların ortaya çıkacağına işaret ediyor." denilmişti.
"Artık yüksek riskli bölgeye" girildiği kaydedilen paylaşımda "Daha önceki filoların saldırıya uğradığı ve/veya durdurulduğu bölge. Tetikte olun." ifadesi kullanılmıştı.

DRONLAR TACİZE BAŞLADI
Gemideki gönüllüler, filonun yakınında İsrail Donanması'na ait geminin olduğunu ve zaman zaman insansız hava araçları ile taciz edildiklerini belirtti.

“Yayınlar normalden daha fazla engelleniyor”
Filo sözcülerinden Wael Naouar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, filonun yolculuğuna ilişkin son durumu bildirdi.
Yüksek riskli bölgeye 6 mil önce girdiklerini kaydeden Nouar, Gazze'ye 144 deniz mili kaldığını belirterek, "Gemilerimizin üzerindeki drone sayısı iki katına çıktı ve internet ve radyo yayınları normalden daha fazla engelleniyor. İster bu gece ister yarın olsun, hepimiz müdahale anına hazırız" ifadesini kullandı.

Can yelekleriyle hazır bekleyiş
Filodaki Adagio gemisinde bulunan Türk aktivist Muhammed Salih, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, filoya 80 kilometre (50 mil) uzaklıkta bir İsrail Donanması gemisinin saptandığını bildirdi.
Salih, "Bu akşam veya yarın gece bir İsrail müdahalesi veya saldırısı bekliyorduk. Büyük olasılıkla bu gece gerçekleşecek. Yüksek alarmdayız. Herkes can yeleklerini giydi ve güvertede hazır bekliyor." açıklamasında bulundu.

MSB’den Sumud’a mesajı
Milli Savunma Bakanlığı dün Sumud Filosu'nun yakından takip edildiğini ve ihtiyaç duyulması halinde Sumud Filosu'na insani yardım yapılacağını vurgulayan bir açıklama yaptı. Açıklama Sumud Filosu'nu destekleyen yerli ve yabancı pek çok kesim tarafından olumlu karşılandı. Milli Savunma Bakanlığı'ndan Doğu Akdeniz'deki insani yardım faaliyetlerine ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Türkiye; uluslararası hukuk ve insani değerler çerçevesinde, hâlihazırda Doğu Akdeniz'de seyreden sivil gemilerle gerçekleştirilen insani yardım faaliyetlerinin güvenli şekilde yürütülmesini yakından takip etmektedir. Bu kapsamda; bölgede çeşitli eğitim ve faaliyetlerde rutin çalışmalarını sürdüren gemilerimiz ile arama kurtarma kabiliyetimiz, ihtiyaç duyulması hâlinde ilgili kurumlarımız ve uluslararası taraflarla koordinasyon içinde insani yardım görevlerine katkı sağlayacaktır. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi insani değerlerin korunması ve masum sivillerin güvenliği için her yerde ve her koşulda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edecektir." Öte yandan Küresel Sumud Filosu Gazze'ye doğru yol alırken, Yunanistan da gemiler, İHA'lar ve F-16'lar başta olmak üzere denizden ve havadan izleme yaparak bu bilgileri İsrail ile paylaşıyor. Filonun bugünden itibaren ise İsrail'in olası müdahale alanına girmeye başlayacağı açıklandı.
Küresel Sumud Filosu
Onlarca gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu, günlerdir Gazze'ye doğru yol alıyor. Filoda özellikle tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere çok miktarda insani yardım bulunuyor. Söz konusu filo, bugüne kadar Gazze'ye doğru toplu şekilde çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Arapça "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamlarına gelen Sumud, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü.
Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin'de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.