Türkgün | Eğitim | YÖK’ten üniversiteler için 3 yıllık mezuniyet modeli: '8 sömestr 3 yıla inebilecek'

YÖK’ten üniversiteler için 3 yıllık mezuniyet modeli: '8 sömestr 3 yıla inebilecek'

YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite öğrencilerinin kredi ve ders kaybı yaşamadan 8 sömestri 3 yılda tamamlayabilmesini sağlayacak üçüncü sömestr modeli üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Özvar, düzenlemenin kısa sürede hayata geçirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite öğrencilerinin kredi ve ders kaybı yaşamadan 8 sömestri 3 yılda tamamlayabilmesini sağlayacak üçüncü sömestr modeli üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Özvar, düzenlemenin kısa sürede hayata geçirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

KAYNAK: DHA

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'ni ziyaret etti. Üniversitenin Topkapı'daki yerleşkesini gezerek rektör Prof. Dr. Nevzat Şimşek'ten Yenikapı Mevlevihanesi ve üniversitenin teknik imkanları hakkında bilgi aldı alan YÖK Başkanı Özvar, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi grafik tasarım bölümü öğrencilerinin düzenlediği sosyal medya bağımlılığı, video sanatı ve poster sergisini gezdi. 

Özvar, daha sonra Sanat Tasarımı Mimarlık ve Mühendislik Fakülteleri Laboratuvarı ve atölyelerini de ziyaret etti. YÖK Başkanı Özvar, buradaki ziyaretlerinin ardından üniversitenin senato toplantısına katıldı. Özvar'a Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Şimşek, rektör yardımcıları ve akademisyenler eşlik etti.

‘ÖĞRENCİLERİMİZ DAHA KISA SÜREDE HAYATA ATILacak’

YÖK Başkanı Erol Özvar, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Başta Eğitim-Öğretim, Bilimsel Araştırmalar ve sosyal sorumluluklar olmak üzere bir üniversitenin asli işlevlerine dair fevkalade yakın bir istişare halindeyiz. Biz Yüksek Öğretim Kurulu olarak, temel amacımız ülkemizi üniversitelerimizle birlikte tam istişare ve iş birliği halinde üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmektir. 2030'a doğru 'Türk Yüksek Öğretim Vizyonu' çerçevesinde ortaya koyduğumuz perspektifle uygulamaya alacağımız bazı iş ve işlemleri üniversitelerimizle birlikte istişare ediyoruz. Türkiye'de Yüksek Öğretim alanında herhangi bir kredi kaybına uğramadan programların yeterlilikleri ve öğrenim çıktılarında herhangi bir tasarrufa gitmeden ama öğrencilerimizin aynı kredi ve ders saatleri anlayışı içerisinde daha kısa zaman içerisinde mezuniyetine imkan verecek üçüncü bir sömestr üzerinde çalıştığımızı duyurmuştuk. Bu duyurumuzu çalışmamızı üniversitelerimizde birlikte yapmaya devam ediyoruz. Burada bile inşallah Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi'nin çok kıymetli böyle elemanlarıyla bu konu üzerinde birlikte istişarelerde bulunacağız. 8 sömestiri 4 senede değil ama 3 senede bir öğrencinin bitirmesine imkan verecek bu düzenlemeyi İnşallah en kısa zamanda hayata geçireceğimizi, geçirmek istediğimizi arzu ederiz. Bazen akıllara takılabiliyor, 'Acaba krediler azalacak mı? Daha mı az ders görülecek? Daha mı az eğitim' hayır, daha az eğitim ve öğretim olmayacak. Biz 1 seneden daha fazla istifade etmek istiyoruz. Böylelikle hem mali açıdan, harcamalar bakımından ciddi bir tasarrufta bulunacağımıza hem de öğrencilerimizin daha kısa sürede hayata atılmasına imkan verecek bir model üzerinde durduğumuzu ifade etmek isterim. Bu model yeni muhtes bir model değil. Dünyanın pek çok ülkesinde de şu anda bildiğiniz üzere uygulamakta olan bir modeldir. Hatta ülkemizde bunun denemesini yapan vakıf üniversitelerimizde mevcuttur."

'DAHA UZUN SÜRELİ STAJLARA İHTİYAÇ VAR'

Staj sürelerinin kısalığına dikkat çeken YÖK Başkanı Özvar, “Uygulama içeren mesleki programlarda daha uzun süreli stajlara ihtiyaç var. 20-25 günde değil ama en az bir sömestr devam edecek stajlar mezunlarımıza, mezuniyet sonrasında daha büyük bir iş imkanı sağlamaktadır. Türkiye'de mesleki eğitimin önündeki en ciddi engellerden bir tanesi, staj sürelerinin kısalığıdır. Bizim üniversitelerimize teklifimiz şu, ön lisansta neden 3+1 veya 2+ 2 modellerine geçmesinler? Bu daha fazla uygulamanın içinde yer aldığı ön lisans ve lisans programlarını fevkalade destekliyoruz. Programlar artık teorik ağırlıklı derslerle doldurulmamalı. Çocuklar daha fazla uygulamaya hangi programda ise bilgi, beceri ve yetkinliği bu uygulamalarla kazanmalarını arzu ediyoruz. Okuyan insan bir noktaya kadar bilgi sahibi olabilir. Beceri ve yetkinlik için mutlaka uygulama şarttır. Bu uygulamaların bir kısmı üniversitemizde, diğer bir kısmı ise iş yerlerinde veya diğer kurum ve kuruluşlarda olmak zorundadır" ifadelerini kullandı. 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...