İstanbul

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Sevda Şener Cömert, AA muhabirine Dünya Tütünsüz Günü kapsamında yaptığı açıklamada, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının zararları konusu ile ilgili toplum bilincinin artırılması ve farkındalık oluşturmak amacıyla 31 Mayıs'ın, Dünya Sağlık Örgütü tarafından "Dünya Tütünsüz Günü" olarak ilan edildiğini aktardı.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 31 Mayıs'ta çeşitli etkinlikler düzenlendiğini dile getiren Cömert, sigaranın yalnızca içen kişiyi değil, aynı ortamda bulunanları, hatta sigara içilen ortama daha sonradan giren kişileri de etkilediğini vurguladı.

Cömert, sigara dumanına maruz kalmanın gerçek bir sağlık tehdidi olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, küresel tütün salgını, önlenebilir hastalık ve ölüm nedenleri arasında ilk başta bulunmaktadır. Sigara ve tütün ürünlerinin kullanımına bağlı nedenler dünyada her yıl 7 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olmaktadır. Bu ölümlerin aşağı yukarı 1 milyonunu, tütün kullananlar değil, tütün dumanına maruz kalanlar oluşturmaktadır. Dünya genelindeki 1 milyardan fazla tütün ürünü kullanıcısının yaklaşık yüzde 80'i, düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Tütünle ilişkili hastalık ve ölümlerin en çok olduğu ülkeler de yine düşük ve orta gelirli ülkelerdir. Türkiye'de sigara kullanımına bağlı nedenlerden her yıl 100 bine yakın insan hayatını kaybetmektedir. Tüm dünyada sigaraya bağlı ölümler arasında erkeklerde Türkiye, ilk 3 sırada bulunmaktadır."

"Arkadaş etkisi, merak ve özenti"
Doç. Dr. Sevda Şener Cömert, Tütün Atlası verilerine göre dünyada 1 milyar kişinin, Türkiye'de ise aşağı yukarı 15 milyon erişkin ile 250 bin çocuğun sigara içtiğini dile getirerek, "Türkiye'de yıllar içerisinde kadınların sigara kullanım oranları artış gösterirken hem erkeklerde hem kadınlarda en çok 35-44 yaş arasında sigara içildiği görülüyor. Sigaraya başlamadaki en önemli nedenler araştırıldığında arkadaş etkisi, merak ve özenti ilk üç sırada yer alıyor." şeklinde konuştu.

Sigaranın bağımlılık yapıcı bir madde olması ve serbest satılabilmesi sebebiyle günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden biri olduğuna işaret eden Cömert, şunları kaydetti:

"Sigara içerisinde 4 binin üzerinde kanserojen ve toksik madde bulunur. Arsenik, benzin, kadmiyum, hidrojen siyanid, amonyak, tiner bu maddeler arasında sayılabilir. Ayrıca sigara içimi sonucunda akciğerlerde katran, yani asfalt oluşmaktadır. Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı başta akciğer kanseri olmak suretiyle gırtlak ve yutak, idrar torbası, mide ve yemek borusu ile ağız kanserleri gibi kanserlerin oluşmasına neden olur. Damar sertliğine yol açarak yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı, kalp krizi, felç, bunama gibi önemli ve ölümcül kalp-damar hastalıklarının ortaya çıkmasına yol açar.

Kılcal damarlarda tıkanıklık yaparak el ve ayak parmaklarının, el, ayak ya da bacak gibi organların kesilmesine eden olabilecek hasarlar yapar. Sigara dumanına bağlı olarak ellerde, parmak ve tırnaklarda, sakal ve bıyıklarda sararma olur. Dişlerde ve dilde kirli sarı bir görünüm ortaya çıkar. Sigara kullananların yüzünde ve bilhassa dudak çevresinde kırışıklıklar ve erken yaşlanma bulguları görülür."

Sigaraya bağlı ortaya çıkan önemli hastalıklardan birinin de KOAH olduğuna dikkati çeken Cömert, KOAH'ın sigaranın neden olduğu, hava yollarında daralmayla seyreden, öksürük, balgam çıkartma, nefes darlığı ve hışıltılı solunum şikayetleri yapan ilerleyici, ölümcül bir hastalık olduğunu ifade etti.

"İşin kişinin kendisinde biteceği unutulmamalı"
Doç. Dr. Cömert, gebelerde sigara kullanımının düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, düşük yapma, akciğer hastalıkları açısından riskli bebek doğurma, genetik sorunluluklara yol açma gibi önemli riskler taşıdığını aktararak, "Ayrıca sigara içen ebeveynlerin çocuklarında astım, solunum yolu enfeksiyonu görülme sıklığı da artmıştır. Sigara kullanımı erkeklerde iktidarsızlığın önemli nedenlerinden biridir." şeklinde konuştu.

Sigara dumanına maruz kalmanın (pasif içicilik) da aktif içicilik kadar zararlı olduğunu vurgulayan Cömert, sigara dumanına maruziyet ne kadar çoksa sigaraya bağlı hastalıklara yakalanma riskinin de o kadar fazla olduğunu ifade etti.

Cömert, sigaranın ölümcül bir alışkanlık olduğunu ifade ederek, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Türkiye'de sigaranın neden olduğu ölümler trafik ve iş kazalarıyla terörün neden olduğu ölümlerin toplamından fazladır. Bu önemli sağlık probleminden kurtulmak da kuşkusuz mümkündür. En önemli tedbir sigaraya başlanmasının önlenmesidir.

Bu amaçla gençlerin sigara ve zararları ile ilgili bilinçlendirilmesi, tütün ve tütün ürünlerinin vergilerinin yükseltilmesi, satışının belli koşullar dışında yasaklanması, toplu alanlarda sigara içilmesinin yasaklanması ve bu yasakların da doğru bir biçimde uygulanması gereklidir.

Sigarayı bırakmak isteyenler için ülkemizde her ilde gerek kamu, gerekse özel hastanelerde sigara bırakma poliklinikleri mevcuttur. Bu polikliniğe kendi talebiyle başvuran ve sigarayı bırakmaya kararlı bütün bireylere hem psikolojik hem de tıbbi desteklenmektedir. Bazı dönemlerde Sağlık Bakanlığı sigarayı bırakmak için kullanılan ilaçları da para ödemeden ödemektedir.

Bu polikliniklerin kişiye destek olacağı yalnız asıl işin kişinin kendisinde biteceği de unutulmamalıdır."

Editör: Haber Merkezi