Ordu’nun Perşembe ilçesine bağlı Saray Mahallesi’nde yaşayan Celal Kaya, dedesinden ve babasından miras kalan taş oymacılığı sanatını yaklaşık 20 yıldır sürdürüyor. Evli ve bir çocuk babası olan Kaya, bu sanatı hiçbir modern alet kullanmadan, tamamen el işçiliğiyle icra ediyor. Geleneksel yöntemlerle taşları işleyerek heykellere hayat veren Kaya, çalışmalarını doğaçlama bir şekilde yapıyor.

Stres atmak için başladı, tutkuyla sürdürdü
Taş oymacılığına 2005 yılında stres atmak amacıyla başladığını belirten Celal Kaya, zamanla bu uğraşın bir tutkuya dönüştüğünü söylüyor. “Yaptığım eserlerin tamamı kendi hayal gücümün ürünü. Ne bir fotoğrafa bakıyorum ne de bir kalıptan yararlanıyorum” diyen Kaya, heykellerini tamamen içsel bir yaratım süreciyle şekillendiriyor.

Her eser bir emek ürünü
Bugüne kadar yaklaşık 30 heykel ortaya koyan Celal Kaya, bu eserleri evinin bahçesinde sergiliyor. Bir heykelin yapımı, taşın büyüklüğüne ve detaylarına göre ortalama 3 ila 15 gün arasında sürüyor. Kaya, her bir çalışmasında sabır ve el becerisinin büyük rol oynadığını vurguluyor.

Taşlar doğadan, sanat ustadan
Heykellerini şekillendirmek için gerekli olan taşları kendi bahçesinden temin eden Kaya, ağırlıklı olarak kireçli beyaz taşlar ve siyah bazalt kullandığını belirtiyor. Doğadan çıkardığı bu taşları, büyük bir özenle işleyerek sanat eserlerine dönüştürüyor.

Bahçesi açık hava müzesine dönüştü
Celal Kaya’nın evinin bahçesi adeta bir açık hava müzesi görünümüne kavuşmuş durumda. Ziyaretçilerin gezip görebileceği bu alan, aynı zamanda taş oymacılığı sanatını merak edenler için ilham verici bir ortam sunuyor. Kaya, bu sanatı öğrenmek isteyenlere her zaman kapısının açık olduğunu belirtiyor.

“Eserlerim benimle bütünleşti”
Taş heykellerini satmayı düşünmediğini vurgulayan Kaya, “Her biri benim bir parçam. Bahçemdeki bu heykellerle aramda güçlü bir bağ oluştu. Hiçbirinden vazgeçmek istemem” diyor. Sağlığı el verdiği sürece bu sanatı icra etmeye devam edeceğini belirten Kaya, taş oymacılığına olan sevgisinin asla azalmayacağını ifade ediyor.