Troya’da 160 yılı aşkın süredir devam eden kazılarda, 2025 yılında dünya arkeoloji literatürüne girecek nitelikte bir keşif yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras” projesi kapsamında yürütülen çalışmalarda, Troya uygarlığının Erken Tunç Çağı (M.Ö. 2.500) dönemine tarihlenen altın halkalı broş ve ender rastlanan bir yeşim taşı gün yüzüne çıkarıldı.
Altın broş: Son 100 yılın en önemli buluntularından
Gün ışığına çıkarılan altın broş, tipolojik ve tarihsel açıdan son 100 yılın en önemli buluntularından biri olarak değerlendiriliyor. Dünya üzerinde yalnızca üç örneği bilinen halkalı broş tipinin en iyi korunmuş örneği olması, buluntuyu benzersiz kılıyor. Broş, toplumsal statü ve güç sembolü olarak kullanılmıştı.
Kronolojik tartışmalara son
Troya II tabakalarında bulunan broş, Troya II’nin başlangıç tarihine dair uzun süredir devam eden tartışmalara da son verdi. Daha önce M.Ö. 2200-2300 yılları arasında mı, yoksa daha erken bir döneme mi ait olduğu tartışılan evre, bu buluntu ile M.Ö. 2.500 civarına kesin olarak tarihlendi.

Yeşim taşı: 4 bin 500 yıl önceki lüks tüketim ürünü
Aynı tabakadan çıkan yeşim taşı ise son derece ender bir örnek olarak dikkat çekiyor. Muhtemelen yüzük taşı veya süs eşyası olarak kullanılan taş, 4 bin 500 yıl önce Troya’daki lüks tüketim ürünlerinden biriydi.
Troya Müzesi’nde sergilenecek
Buluntular, kazıların gerçekleştirildiği topraklarda sergilenme ilkesi çerçevesinde Troya Müzesi’nde ziyarete açılacak. Böylece eserler, çıktıkları topraklarda bilim dünyasına ve ziyaretçilere ışık tutacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’dan açıklama
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, buluntuların arkeoloji dünyası açısından önemine vurgu yaptı ve emeği geçen ekipleri tebrik etti.
Troya kazılarında gün yüzüne çıkan 4 bin 500 yıllık altın halkalı broş, arkeoloji dünyasında büyük heyecan uyandırdı.
Bu eşsiz eser, Erken Tunç Çağı’nda toplumsal statü ve güç sembolü olarak kullanılıyordu. Aynı tabakadan çıkarılan nadir yeşim taşı, Troya’daki lüks tüketim ürünlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Arkeologlar, bronz iğne ve diğer süs eşyalarıyla birlikte buluntuların detaylı çalışmalarını yürüttü.
Altın broşun korunmuş hali, dünya üzerinde bilinen üç örnekten biri olmasıyla benzersiz bir değere sahip.
Troya Müzesi, bu tarihi eserleri kazı alanında olduğu gibi ziyaretçilere sunacak.
Kazı ekibi, eserleri titizlikle çıkartarak hem bilim dünyasına hem de kamuya ışık tutmayı hedefliyor.
Buluntuların sergilenmeye hazırlanışı, tarihi dokunun korunmasına büyük önem verildiğini gösteriyor.
Her bir parça, Troya’nın 4 bin yılı aşkın geçmişine dair eşsiz bir hikaye anlatıyor.