İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırıların ikinci yıl dönümünde, bölgede yaşam mücadelesi her zamankinden daha zor hale geldi. Aradan geçen iki yıl, özellikle Filistinli kadınlar için bitmek bilmeyen bir hayatta kalma savaşı anlamına geliyor.
Evlerini Kaybettiler, Umutlarını Kaybetmediler
Saldırılarda binlerce ev yerle bir oldu, kent adeta harabeye döndü. Evsiz kalan on binlerce kadın, çocuklarıyla birlikte derme çatma çadırlarda ya da yıkıntılar arasında yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Gazze’de kadınlar, bir yandan barınma sorunuyla mücadele ederken diğer yandan ailelerini ayakta tutmanın yollarını arıyor.
Su ve Elektrik Yok, Hayat Durma Noktasında
Bölgedeki altyapı büyük oranda çökmüş durumda. Suya, elektriğe ve gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Kadınlar, günlük yaşamın en temel ihtiyaçlarını karşılamak için büyük çaba sarf ediyor.
Hijyen malzemelerine ulaşamamak, özellikle çocuklu kadınlar için ciddi sağlık riskleri doğuruyor.
Sabrin’in Hikayesi: “Çocuklarım İçin Güçlü Olmak Zorundayım”
34 yaşındaki Sabrin Ahmet Kahil, saldırılarda evini kaybeden binlerce kadından sadece biri. Bombardımanda eşi ağır yaralanan Kahil, çocuklarını korumak ve ailesini ayakta tutmak için her gün mücadele ediyor.
“Ne kadar zor olursa olsun, çocuklarım için güçlü olmalıyım,”
diyen Kahil, enkazın ortasında hayata tutunmaya çalışıyor.

Dünya Sessiz, Kadınlar Ayakta
Filistinli kadınlar, savaşın en ağır yükünü taşımalarına rağmen umutlarını kaybetmeden direnişlerini sürdürüyor.
Uluslararası toplumun sessizliği ise eleştirilerin odağında. İnsan hakları örgütleri, Gazze’deki kadın ve çocukların acil insani yardıma ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Savaşın Gölgesinde Direnen Kadınlar
İki yıldır süren saldırılar, sadece binaları değil, yaşamları da yıktı. Ancak tüm zorluklara rağmen Filistinli kadınlar onurlu bir yaşam mücadelesi veriyor.
Gazze’de bugün her annenin, her kız kardeşin ve her eşin hikayesi; direniş, umut ve sabrın hikayesi.
İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırıların üzerinden iki yıl geçti.
Aradan geçen zamanda bölge harabeye döndü, ama Filistinli kadınların direnişi bitmedi.
Bombaların gölgesinde, her gün yeni bir hayatta kalma mücadelesi yaşanıyor.
Evlerini kaybeden kadınlar, çocuklarıyla birlikte yıkıntılar arasında yaşam kurmaya çalışıyor.
Çadır kentlerde geçen hayat, her gün biraz daha zorlaşıyor.
Su, elektrik ve gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi.
Kadınlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için saatlerce kuyruğa giriyor.
Yine de umudunu kaybetmeyenler, çocuklarının yüzüne gülümseyerek bakmaya çalışıyor.
34 yaşındaki Sabrin Ahmet Kahil, bu direnişin sembollerinden biri oldu.
Sabrin, bombardımanda evini kaybetti ama çocuklarını korumayı başardı.
“Her sabah yeniden başlıyorum, çünkü pes etmek bize yakışmaz” diyor.
Gazze’de her kadın, aynı acıyı farklı bir şekilde yaşıyor.
Kimisi eşini kaybetti, kimisi çocuğunu, kimisi tüm ailesini.
Ancak hepsi, aynı cümlede birleşiyor: “Yaşamak için direneceğiz.” Kadınlar, yıkımın ortasında birbirine tutunarak hayatta kalıyor.
Uluslararası toplumun sessizliği ise bu acıyı daha da derinleştiriyor.
Gazze’de bugün her kadın, hem savaşın tanığı hem barışın umudu olarak yaşıyor.