16 Mayıs günü olayın polise bildirilmeden 10 dakika önce Erol Yıldız’ı iki defa aradığını ve ulaşamadığını belirten Kılıç, “16 Mayıs Pazartesi günü Ankara'ya yolculuğa çıkmadan önce saat 10.18'de ve 10.19'da rahmetli Erol Yıldız kardeşimi telefonla aradım. Telefonu çaldı ama cevap vermedi. Genelde de böyle cevap verir, cevap vermese de hemen yakın bir süreçte tekrar geri dönerdi. Ben de 'Erol abi herhalde bugün uyanamadı' gibisinden çok meraklanmıştım. Yaklaşık yarım saat sonra ortak başka bir arkadaşımız beni aradı ve rahmetli Erol'un bir trafik kazası sonucu vefat ettiğini söyledi. Buna inanmak istemedim önce. 'Emin misin' diye birkaç defa tekrarladım. Emin olduğunu GATA'ya geçtiğini söyledi. Sonra yine de ben teyit etmek için Mecliste beraber çalıştığı başka bir arkadaşı aradım. Bir amirini aradım teyit etmek için. O da olayın doğru olduğunu söyledi. Çok derin bir üzüntü ile ne yapacağımızı bilmez bir hale geldik. Çok hızlı bir şekilde Kahramanmaraş'tan Ankara'ya doğru yol aldık” diye konuştu.