Sonunda başardılar.

Artık hepsi ajans adını verdikleri yapının uydurduğu kötü bir fıkranın kahramanlarına dönüştüler…

***

Bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız, bir Amerikalı ve bizim Temel olarak başlamıyor bunların fıkraları…

Bir İngiltere’den, bir Almanya’dan, bir Fransa’dan, bir Amerika’dan medet uman ve Temel şeklinde başlıyor…

***

Yergi, taşlama, hiciv… Tüm bunlar karşıda utanması ve arlanması olan birileri varsa anlamını bulur.

Utanma ve arlanmanın olmadığı, reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla hareket eden bir güruh var karşımızda…

***

Felaketler, sıkıntılar, çıkmazlar, kriz olmazsa olmazları…

Bunların hiçbirinin utanması, arlanması kalmamış durumda…

Bu duygulardan içlerinde bir parça barınıyor olsa yabancı başkentlerde kurgulanan senaryoları Türk milletine kurtuluş reçetesi olarak satmaya kalkarlar mıydı hiç?

***

Nasrettin hocanın torunları olma durumunu gerçekten çok yanlış anlamışlar, düştükleri komik durumu hiç umursamadan yollarına devam etme nedenleri de bundan…

Yalanları, iftiraları, tarihin tanıklığında olan bilgileri çarpıtmaya çalışmaları ile komik olduklarını sanıyorlar da nasıl bir komik duruma düştüklerinin farkında bile değiller…

Aslında farkındalar da ne yapsınlar, ajansın kendilerine biçtiği rol bu, el mahkûm oynuyorlar, hiç bıkmadan usanmadan…

***

Zillet ittifakının kurduğu 6’lı Ganyan masası…

Açıkladıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem zırvası…

Türk milletinin onayıyla çözüm üretilmiş geçmiş sorunları çözüm üretilememiş gibi makyajlayıp suistimal etmeye kalkmaktan başka bir şey değil…

***

Bu eylemin hedefi belli…

Peşinde düştüklerini arzunun “Güçsüzleştirilmiş Türkiye” olduğu herkesin malumu…

Fakat onlar bizim trajediyi komedi, komediyi de trajedi olarak algıladığımızı zannediyor, bu durumdan fırsat yaratmaya çalışıyorlar…

Hâllerine gülüyoruz diye heveslenmesinler, palyaçoların devrim yaptığı görülmüş, duyulmuş şey değildir…