Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resmi Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şu şekilde:
Kıbrıs Türk halkının barışa ve huzura kavuştuğu Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünde sizlerle birlikte olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bizi Lefkoşa'da bağrına basan tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. seneyi devriyesinde can veren şehitlerimizi kıymetle yad ediyorum. Kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Kıbrıs Barış Harekatı'nın kararlı liderliğini üstlenen dönemin başbakanı merhum Bülent Ecevit'i, başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan hocamızı, ömrünü Kıbrıs davasına adamış Alparslan Türkeş'i, Adnan Menderes'i ve Fatih Rüştü Zorlu'yu şükranla minnetle yad ediyorum. Rauf Denktaş'ı da rahmetle anıyor hatıralarını saygıyla selamlıyorum.
"ANAVATANIMIZ TÜRKİYE İLE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
"Haksız ambargolardan çok zarar gördük" diyen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar sözlerini şöyle sürdürdü: Rum tarafı Annan Planı'na hayır demesine rağmen AB üyesi yapılmıştır. İki devleti çözüm vizyonumuzu kararlıkla gündeme getiriyoruz. Bu yapı iki tarafın eşit statüsüne dayalı bir katılım modelidir. Rum liderin kibirli tutumuna rağmen 4 yeni alanda da ortak anlayış sağlanmıştır. Kıbrıs Türk halkını hiçbir zaman eşit olarak görmemiş, egemen eşitliliğini asla kabul etmemiş olan Rum yönetimi uzlaşmaz tavrını sürdürüyor. Her iki halkın yararına olacak konularda işbirliğini reddeden bu zihniyet, kapılar konusunda verdiğimiz önerileri de çeşitli bahanelerle engellediler. Halk geçişlerde sıkıntı yaşıyorsa bunun tek sebebi Rum tarafıdır. Rum tarafı uyuşturucuyla mücadelede bile işbirliğini reddediyor. Anavatan Türkiye'nin açıkça dile getirdiği biçimde Ada üzerindeki tüm kısıtlamaların kaldırılması ve su ve enerji konusunda işbirliği talep etmekte ısrarcı olacağız. Geleceğimizi Rum'un onayına bağlamak isteyenlere birkaç sözüm olacak. Bu süreci itibarsızlaştırmaya çalışanlar Ne Ada'daki gerçekleri okuyabilmekte uluslararası diplomasisinin değişen gerçekliliklerini kavrayabilmektedir.
"iki devletli çözümü destekliyoruz"
Kıbrıs Türk halkı kararlı ve eşit bir aktör olarak sahada olmaya devam edecektir. Kendi halkını itibarsızlaştırarak ve seçtiklerini küçümseyerek seçim kazanacağını düşünenler öncelikle iradesine yaptıkları saygısızlığın farkında olmalılar. Anavatanımız Türkiye ile yürümeye devam edeceğiz. Eski dünya düzeninin yıkıldığı, yenisinin kurulmadığı önemli bir süreçten geçiyoruz. KKTC'nin ve Ada'nın barış ve huzuru için Türkiye'nin ve Mehmetçik'in varlığının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Uluslararası diplomaside iki devletli çözüm anlayışımızı ortaya koymaya devam edeceğiz.