Türkgün | Gündem | Dünya Gıda Günü’nde ortaklık mesajı: “Gıda güvenliği için birlikte hareket etmeliyiz”

Dünya Gıda Günü’nde ortaklık mesajı: “Gıda güvenliği için birlikte hareket etmeliyiz”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) her yıl kutladığı Dünya Gıda Günü, bu yıl “Ortaklıklarla Birlikte Daha İyiye” temasıyla Ankara’da düzenlenen kapsamlı bir panelle kutlandı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) her yıl kutladığı Dünya Gıda Günü, bu yıl “Ortaklıklarla Birlikte Daha İyiye” temasıyla Ankara’da düzenlenen kapsamlı bir panelle kutlandı.

MUHABİR: Eylül Şahin

Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun (TGDF) üst düzey temsilcilerini bir araya getiren etkinlikte, küresel gıda güvenliği, sürdürülebilir tarım ve uluslararası iş birliği modelleri ele alındı.

Panelin moderatörlüğünü yapan TÜRKGÜN Gazetesi Tarım Yazarı Alparslan Tekbaş, açılış konuşmasında barışçıl, sürdürülebilir ve müreffeh bir gelecek için gıda sistemlerinde ortaklığın zorunluluk haline geldiğini vurguladı.

“Tarım ve gıda sistemleri birbirine sıkı sıkıya bağlı yapılar. Kalıcı değişim yaratmak istiyorsak hükümetlerden özel sektöre, sivil toplumdan akademiye kadar herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” diyen Tekbaş, Türkiye’nin FAO Genel Konseyi üyeliğinin de bu alandaki küresel etkinliğini gösterdiğini söyledi.

Türkiye, FAO’nun ‘daha iyi üretim’ vizyonuna öncülük ediyor

Tekbaş, Türkiye’nin 2009’dan bu yana yürüttüğü FAO–Türkiye Ortaklık Programları sayesinde yalnızca ulusal düzeyde değil; Orta Asya, Kafkasya, Afrika ve Balkanlar gibi geniş bir coğrafyada da sürdürülebilir tarım, orman ve doğal kaynak yönetimi alanlarında örnek projelere imza attığını hatırlattı ve şöyle dedi:

“Bu programlar, Türkiye’nin tarım diplomasisinde geldiği noktayı ve küresel dayanışmaya katkı kapasitesini açıkça ortaya koyuyor.”

Panelin ilk turunda sürdürülebilirlik öne çıktı

Panelin ilk oturumunda söz alan T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı  İstatistik ve Bilgi Sistemleri Daire Başkanı Dr. Erdal Üstündağ, Türkiye’nin sürdürülebilir balıkçılık alanında yürüttüğü çalışmaların bölgesel ölçekte örnek gösterildiğini belirtti.

Üstündağ, küçük ölçekli balıkçılara verilen desteklerin ve deniz ekosistemlerinin korunmasına yönelik projelerin, ülkenin hem ekonomik hem de çevresel kalkınmasına katkı sağladığını vurguladı.

TİKA Dış İlişkiler ve Ortaklık Dairesi Uzmanı Nesrin Özsaraç, kurumun kalkınma deneyimini tarım ve gıda alanındaki teknik iş birliği projeleriyle paylaşarak, gelişmekte olan ülkelerde kapasite inşasına katkı sunduğunu söyledi. Özsaraç, “Tarım sadece üretim değil, aynı zamanda sosyal refahın, istihdamın ve toplumsal dayanışmanın da temeli” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Tarım Dairesi Başkanı Dr. Hakan Günlü ise sürdürülebilir kalkınmanın planlama aşamasında bütüncül yaklaşımlar gerektirdiğine dikkat çekti. Günlü, “Sektörler arası koordinasyon ve kanıt temelli politika üretimi, tarım-gıda sistemlerinin dönüşümünde belirleyici rol oynuyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri Nihal Ayşe Mortepe de özel sektörün sorumluluklarına değinerek, çevreye duyarlı üretim modellerine geçişin artık bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirtti ve “Gıda güvenliğinin sağlanması, sadece üreticinin değil, tedarik zincirindeki her halkanın ortak sorumluluğudur” diye konuştu.

“Ortaklıklarla daha iyiye” teması ikinci oturumun odak noktasındaydı

Panelin ikinci turunda katılımcılar, kamu kurumları, özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri arasında nasıl daha güçlü iş birlikleri kurulabileceğini tartıştı.

Panelistler, ortaklıkların yalnızca finansal değil, aynı zamanda bilgi, teknoloji ve deneyim paylaşımı üzerinden güçlenmesi gerektiği konusunda birleşti.

Söz alan konuşmacılar, Türkiye’nin bölgesel kalkınma yardımları, tarımsal eğitim projeleri ve yeşil dönüşüm politikalarıyla örnek bir iş birliği ekosistemi oluşturduğunu dile getirdi.

“Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre, daha iyi yaşam”

Kapanışta söz alan moderatör Alparslan Tekbaş, panelin ana mesajını şöyle özetledi:

"Bugünkü panel, ortaklıkların yalnızca finansman değil, aynı zamanda bilgi, deneyim ve dayanışma paylaşımı yoluyla da gıda sistemlerinin dönüşümünde belirleyici rol oynadığını bir kez daha gösterdi.

Hep birlikte çalışarak, FAO’nun küresel vizyonu olan 4 B’yi yani four betters dediğimiz “Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam” hedeflerine ulaşabileceğimize inanıyoruz.

16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü anlamlı kılan en önemli unsur, bu ortak çabanın hepimizin sorumluluğunda olduğudur."

Tekbaş, etkinliğe katkı sunan Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı'na teşekkür ederek, Türkiye’nin tarımda küresel dayanışma ve sürdürülebilirlik hedeflerinde aktif bir rol oynamaya devam edeceğini belirtti.

Gıda güvenliğinde ortak irade

FAO, Tarım ve Orman Bakanlığı, TİKA, SBB ve TGDF iş birliğiyle gerçekleştirilen panel, hem kamu hem özel sektör temsilcilerini aynı masada buluşturması açısından dikkat çekti.

Katılımcılar, 2025 Dünya Gıda Günü’nün yalnızca bir farkındalık günü değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarımın geleceğine dair ortak vizyonun somutlaştığı bir platform olduğunu vurguladı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...