Türkgün | Gündem | Emine Erdoğan'ın Melania Trump'a yolladığı mektuba bakanlardan destek geldi

Emine Erdoğan'ın Melania Trump'a yolladığı mektuba bakanlardan destek geldi

Emine Erdoğan, Melania Trump’a yazdığı mektupta, Ukrayna’daki savaş için gösterilen hassasiyetin Gazze’deki insani kriz için de gösterilmesini talep etti. Türkiye’den bakanlar ve yetkililer mektubu destekleyerek, Gazze’deki masum çocukların sesi olma çağrısını vurguladı.

Emine Erdoğan, Melania Trump’a yazdığı mektupta, Ukrayna’daki savaş için gösterilen hassasiyetin Gazze’deki insani kriz için de gösterilmesini talep etti. Türkiye’den bakanlar ve yetkililer mektubu destekleyerek, Gazze’deki masum çocukların sesi olma çağrısını vurguladı.

MUHABİR: Ayşe Akyürek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın eşi Melania Trump’a, Ukrayna’daki savaş için gösterilen hassasiyetin Gazze’deki insani kriz için de gösterilmesi çağrısında bulunduğu bir mektup gönderdi. Mektup, ulusal ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulurken, Türkiye’den çok sayıda bakan ve yetkili de destek mesajları paylaştı.

Emine Erdoğan, Melania Trump'ı içten sevgi ve saygıyla selamlayarak başladığı mektubunda, Washington'da Beyaz Saray'daki buluşmalarında Melania Trump'ın içten sohbeti ve zarif ev sahipliğinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen zihninde hala tazeliğini koruduğunu belirtti.

Baş başa yedikleri yemek ve bahçede yaptıkları yürüyüş esnasında Trump'ın paylaşımlarının, güncel meselelere dair hassasiyet taşıyan bir vicdana sahip olduğunu hissettirdiğini ifade eden Emine Erdoğan, bu vicdani hassasiyetin yansımasını, Melania Trump'ın geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yazdığı mektubunda da gördüğünü bildirdi.

"Ukrayna'da kimsesiz çocuklara gösterdiğiniz duyarlılık, kalplere umut aşılayan bir girişim"

Trump'ın söz konusu mektubunda yazdıklarının insanlığın ortak hissiyatına tercüman olduğunu düşündüğünü ve bu kıymetli duruşu takdirle karşıladığını kaydeden Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Sizin de mektubunuzda belirttiğiniz gibi çocukların sevgi dolu ve güvenli bir ortamda büyüme hakkı evrensel ve tartışılmaz bir haktır. Ve bu hak, hiçbir coğrafyanın, ırkın, etnik kimliğin, dini grubun ya da ideolojinin imtiyazı değildir. Dolayısıyla, bu haktan mahrum bırakılan mazlumların yanında yer almak, en başta insanlık ailesine karşı büyük bir sorumluluğu yerine getirmektir. Bu çerçevede, bilhassa bir lider eşi olarak, Ukrayna'daki savaşın yıkıcı etkileri altında yok olan hayatlara, dağılan ailelere ve kimsesiz kalan çocuklara gösterdiğiniz duyarlılık, kalplere umut aşılayan bir girişimdir. 'Sessiz bir kahkahaya mecbur bırakılan' Ukraynalı çocukların neşeli gülüşlerinin geri getirilmesi talebiniz çok anlamlıdır. Savaşta hayatını kaybeden 648 Ukraynalı çocuk için gösterdiğiniz bu önemli hassasiyetinizi daha da güçlü bir şekilde, 2 sene içerisinde 18 bini çocuk olan 62 bin masum sivilin zalimce katledildiği Gazze için de göstereceğinize inanıyorum."

"Meçhul asker' kavramını, bir gün çocuklar için de kullanacağımız aklınıza gelir miydi?"

Gazze'nin tarihte benzeri görülmemiş bir zalimliğe, çağın en acı soykırımına sahne olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, mektubunda, şunları aktardı:

"BM Çocuk Fonu, 45 dakikada 1 çocuğun öldürüldüğü Gazze'de, yerin üstünü çocuklar için bir 'cehenneme' yerin altınıysa bir 'çocuk mezarlığına' benzetiyor. Savaşlarda kimliği belirlenemeyen askerler için kullanılan 'meçhul asker' kavramını, bir gün çocuklar için de kullanacağımız aklınıza gelir miydi? Bugün ardında kimsesi kalmamış, adı dahi tespit edilemeyen binlerce Gazzeli çocuğun kefenlerine yazılan 'meçhul bebek' ibaresi vicdanlarımızda onulmaz yaralar açıyor. Derin bir psikolojik yıkıma sürüklenen, gülmeyi tamamen unutan bu çocuklar, uzatılan mikrofonlara ölmek istediklerini haykırıyor ve masum kalplerinde baş edemeyecekleri bir savaşın yorgunluğunu taşıyor. Gazze'de tarih, öksüz ve yetim kalmış küçücük çocukların yaşadıkları tarifsiz acı ve korkularla saçlarına aklar düştüğünü yazıyor."

Emine Erdoğan, kahkahaları susturulanların yalnızca Ukrayna'nın çocukları olmadığını, Filistin'in çocuklarının da aynı neşeyi, aynı özgürlüğü, aynı onurlu geleceği hak ettiklerini belirterek "Gazze'deki insani krizin durdurulmasına yönelik güçlü çağrınızı içeren bir mektubu da İsrail Başbakanı Netanyahu'ya göndermeniz son derece anlamlı olacaktır. Dünyanın ortak bir uyanışa geçtiği, Filistin'in tanınmasının küresel bir iradeye dönüştüğü bu günlerde, Gazze adına sizden gelecek bir çağrının, Filistin halkına tarihi bir sorumluluğun da ifası olacağı kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.

"Çarpık düzene karşı sesimizi ve gücümüzü birleştirmeliyiz"

Filistin'de yaşananların, bir soykırımın da ötesinde, bir grup insanın çıkarı ve rahatı için kalan herkesin ve her şeyin değersizleştirilebildiği keyfi bir uluslararası sistemin dayatılması olarak değerlendiren Emine Erdoğan, dünyanın bazı bölgelerindeki çocukların yaşamını, diğerlerinden daha değersiz gören bu çarpık düzene karşı seslerini ve güçlerini birleştirmeleri çağrısında bulundu.

Emine Erdoğan, itibarsızlaştırılan uluslararası hukuk kurallarını ve ortak insani değerleri savunmak, müşterek ilkeleri etrafında kenetlenmek mecburiyetinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ancak o zaman bu vahşet karşısında günbegün umutsuzluğa sürüklenen sonraki nesillerin umutlarını besleyebiliriz. Ancak o zaman kahkahaları susturulan çocuklara yeniden neşe kazandırabilmenin, tüm dünyada sürdürülebilir ve kalıcı bir barışın ihtimalinden söz edebiliriz. Sizin mektubunuzdaki duyguları, bir anne, bir kadın, bir insan olarak derinden paylaşıyor, aynı umudu Gazze'nin barışa ve huzura susamış çocukları için de yeşertmenizi diliyorum. 335 kurşunla öldürülen 6 yaşındaki Hind Recep, dedesinin neşeyle gülen gözlerinin içinden öperek veda ettiği 3 yaşındaki Rim gibi kaybettiğimiz 18 bin 885 Gazzeli bebek ve çocuk için artık çok geç. Ama hayatta kalmayı başarmış 1 milyonu aşan Gazzeli çocuk için hala bir şansımız var. Vakti çoktan geldi."

Bakanlardan destek mesajları

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda mektubu değerlendirerek, "Mektup, Gazze’de yaşanan insanlık zulmüne karşı vicdanın ve adaletin güçlü bir sesidir. İsrail’in zulmüne karşı Gazze’nin sesi olmaya, bu vahşetin bir an önce durması için Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Gazze’ye özgürlük vakti çoktan geldi." ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mektubu "merhametin, vicdanın ve adaletin güçlü bir ifadesi" olarak nitelendirerek, Gazze’de susturulan çocuk kahkahalarını duyurmak için yapılan çağrıyı vurguladı. Tunç, mektubun sadece satırlardan ibaret olmadığını, insanlığın ortak vicdanına dokunan tarihi bir belge olduğunu belirtti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da paylaşımında, "Emine Erdoğan’ın Gazze’deki masumların feryadına ses olan çağrısını yürekten destekliyorum. Zulme son verip Filistin’i özgürlüğe kavuşturmak, insanlığın ortak görevi olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, mektubun "İnsanlık İttifakı çerçevesinde küresel adaletin ve barışın tesisine vesile olmasını" temenni etti.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, mektubun Türk milletinin zulüm ve soykırım karşısındaki dik duruşunun en çarpıcı örneklerinden biri olduğunu vurguladı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Emine Erdoğan’ın mektubunu Gazze’deki insani trajediye dikkat çeken önemli bir vicdan çağrısı olarak değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Emine Erdoğan’ın mektubunda Gazze’deki insani dramın durdurulması çağrısının yer aldığını hatırlattı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, mektubun, hayatta kalma mücadelesi veren 1 milyonu aşkın Gazzeli çocuğun yaşam hakkını korumak için insanlığın ortak vicdan borcu olduğunu ifade etti.

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Emine Erdoğan’ın mektubunu insanlığın vicdanını harekete geçiren tarihi bir çağrı olarak nitelendirdi

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...