Türkiye Kamu-Sen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kamuoyunda ortaya çıkan dezenformasyona karşı 4 videoluk bir açıklama yayınladı. Videolarda, konfederasyonlar arası tartışmalar ve memurun hak mücadelesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
Videoda yer verilen açıklamalar şu şekildedir:
1-YETKİLİ KONFEDERASYONUN MANİPÜLASYONU HAKKINDA
Toplu sözleşmenin ilk gününden bugüne tıpkı önceki 7 dönemde olduğu gibi yetkili sendika, memurun hak ve kazanımlarını korumak yerine her türlü senaryodan kendine rol değiştirmekten başka bir iş başaramamıştır.
“İş bırakıyoruz” diyerek sağlık iş kolunda iş bırakmamış, “Hakeme gitmiyoruz” diyerek hakem masası kurulmadan masaya oturmuştur. Yetkili sendika, memurun içine düştüğü durumdan memnundur; bu memnuniyetin faturasını ise eski ortaklarından kalma kumpas stratejisiyle bizlere kesmeye çalışmaktadır. “Yetmez ama evet” diyerek başladıkları saldırılarla girişilen bu çaba yine yetersiz kalacaktır.
2-MASADAKİ ÜÇÜNCÜYE
Sendikal zemine koltuk ve menfaat kaygısıyla çıkıp, hak aramak yerine suyu bulandırmayı; “kendime ne çıkar” hesabıyla hareket etmeyi tercih edenler, “ya hep beraber ya hiç” sloganlarıyla memurun emek mücadelesini bir yerlere mesaj gönderme kaygısına devşirmektedir. Aslında bu söylemler, memurlardan sıra bize gelirse, yeni memnun olmaya hazırız" mesajının çığırtkanlığıdır.
Bu tavır, kamu kurumlarını ve hukuki zemini işletmeme, hak arama yollarını tıkama konusunda ezbere oynanan bir orta oyunundan ibarettir. Ancak memur bu filmi defalarca izlemiştir; üstelik bu filmin reytingini çoktan düşmüş, 80'li yıllarla birlikte mazinin sisli sayfalarında görülmüştür.
3-KESK VE DİĞERLERİNE
Memurun 7 dönemdir masaya gönderip yanıt alamadığı konfederasyon, 7.dönemde hakem heyetinde yer almış; bugün ise aynı heyeti manipüle etmeye, hukuki zemini yıpratmaya kalkışmaktadır. Oysa sorulması gereken nettir: geçtiğimiz dönemle bu dönem arasında hakem heyetinin yapısı mı değişti, kuralı mı değişti, işleyişi mi değişti?
Açık olan şudur ki: siz hakemi değil, masada olamamayı hazmedemiyorsunuz. Ancak en güçlü cevabı size zaten memur vermiş, işlevsizliğinizi sizi o masadan kaldırarak göstermiştir. Şimdi ise el ele verdiğiniz gruplarla birlikte, yalnızca “mikserlik” görevinizi ifa etmeye devam ediyorsunuz.
4-Sonuç olarak
Bu çabaların tamamı, kirli bilgiyle memuru yanlış yönlendirmek ve hak mücadelesi sahasını suiistimal etmekten ibarettir. Bugün görüyoruz ki dezenformasyon, artık sendikacılık sahasında da çalışma ve üretmek yerine başvurulan yeni bir silaha dönüştürülmüştür.
Türkiye Kamu-Sen'in yeri Türk memurunun yanıdır iş bırakarak, eylem yaparak, kurulan masalarda memurdan yana tavır alarak; devletten yana ve memurun lehine haklı mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.
