Türkgün | Gündem | İklim alarmı TBMM'de: MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’tan Çevre ve vicdan çağrısı

İklim alarmı TBMM'de: MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’tan Çevre ve vicdan çağrısı

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, TBMM’de yaptığı konuşmada iklim krizi, su kaynakları, jeotermal enerji ve istihdam sorunlarına dikkat çekerek “Kaynaklarımızı koruyalım, geleceğimizi kurtaralım” çağrısında bulundu.

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, TBMM’de yaptığı konuşmada iklim krizi, su kaynakları, jeotermal enerji ve istihdam sorunlarına dikkat çekerek “Kaynaklarımızı koruyalım, geleceğimizi kurtaralım” çağrısında bulundu.

MUHABİR: Çiğdem Özkan

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülen İklim Kanunu Teklifi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alan Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, çevre, su kaynakları, enerji ve istihdam sorunlarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.” sözüyle başlayan Erbaş, çevreyi korumanın yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de hakkı olduğunu vurguladı.

“Cennet bilinçle ve vicdanla inşa edilir”

Küresel iklim krizinin boyutlarını somut verilerle anlatan Erbaş, “Sanayi devriminden bu yana dünya 1,2°C ısındı. Eğer acil önlem almazsak, bu yüzyılın sonunda artış 2,7°C’ye ulaşacak. Bu sadece sıcaklık değil; afetler, kuraklık, tarım krizleri ve göç dalgaları demek” ifadelerini kullandı.

Erbaş, Türkiye’nin karbon salımının 1990’dan bu yana yaklaşık 4 kat arttığını, her yıl İstanbul’un iki katı büyüklüğünde ormanın yok olduğunu, su kaynaklarının hızla tükendiğini ve 2030’a kadar “su fakiri ülke” konumuna gelebileceğimizi söyledi.

“İnsanın iç dünyasındaki erozyon, tabiatı yok ediyor”

Sadece doğayı değil, insanın ruh halini de konu alan Erbaş, “Son 50 yılda insan değişti. Tüketim odaklı yaşam, saygı ve sevginin yerini bencilliğe bıraktı. Kalbinde merhamet kalmayan insan, doğaya da kıyar. Eskiden şarkılar ağaçların altında yazılırdı, şimdi betonun gölgesinde yalnızlık anlatılıyor.” diyerek toplumsal dönüşümün çevresel yıkımı tetiklediğine dikkat çekti.

Jeotermal uyarısı: “Milli servet eriyor, obruklar oluşuyor”

Konuşmasının ikinci bölümünde Kütahya’nın Simav ilçesindeki jeotermal enerji sahasına değinen Erbaş, yanlış sondaj politikaları nedeniyle mevcut sistemin zarar gördüğünü belirtti. Simav’da %95 oranında jeotermal ısıtma sağlandığını, seracılıkla ciddi istihdam ve gelir elde edildiğini vurgulayan Erbaş, “Ancak yeni sondajlarda başarı oranı %25’e düştü, kamu kaynakları boşa harcanıyor. Reenjeksiyon kuyuları açılmadığı için kuyuların sıcaklığı 160°C'den 100°C'ye düştü, debiler azaldı, obruk oluştu. Bu milli servetimizin göz göre göre erimesidir.” dedi.

“Yerli su yönetimi, stratejik öncelik olmalı”

Su yönetiminde parçalı yapıların yatırım ve sürdürülebilirliği engellediğini söyleyen Erbaş, bu alanda tek elden ve yerli çözümlerle yönetilen bir stratejiye ihtiyaç olduğunu belirtti. “Su artık sadece doğal bir kaynak değil, savunma kadar stratejik bir başlıktır. Yerli mühendisliğimizle kendi çözümlerimizi üretmeliyiz” dedi.

Belediyelerde personel alımı eleştirisi: “Sanayi eleman bulamıyor, belediye şirketleri dolup taşıyor”
Erbaş, istihdam sorununa da değinerek sanayicilerin çalışacak eleman bulamadığını, ancak belediye iştiraklerine binlerce başvuru olduğunu dile getirdi. “Bu şirketler siyasi kaygılarla şişiriliyor, sanayici rekabet edemiyor. Meslek liselerine yönlendirme şart. Türkiye sanayiyle büyür, garantili işe yönelen gençler üretimden uzaklaşıyor” diye konuştu.

“Yaşanabilir bir Türkiye için karar zamanı”

Konuşmasını Atatürk’ün “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözüyle tamamlayan Ahmet Erbaş, çevre, su, enerji ve istihdam politikalarında bilinçli ve kararlı adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, “Karar bizim! Ya sürdürülebilir bir gelecek kurarız ya da sessizce felakete sürükleniriz” sözleriyle milletvekillerine ve kamuoyuna çağrıda bulundu.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...