MHP Gümüşhane Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Musa Küçük, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi’nin yedinci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldı.
Küçük, konuşmasında Türk milletinin tarih boyunca birlik ve dayanışma ruhuyla ayakta kaldığını vurguladı.
“MİLLET BİR OLURSA DEVLET DİRİ OLUR, MİLLET ÇÖZÜLÜRSE DEVLET YIKILIR”
Konuşmasında Türk devlet geleneğine atıfta bulunan Küçük, birlik ve beraberliğin korunmasının devletin devamlılığı açısından hayati önemde olduğunu belirterek, “Millet bir olursa devlet diri olur, millet çözülürse devlet yıkılır” değerlendirmesinde bulundu.
Küçük, “Terörsüz Türkiye” hedefinin milli birlik ve kardeşliğin güçlendirilmesini esas aldığını söyledi. MHP’nin bu hedef doğrultusunda kararlılıkla hareket ettiğini ifade eden Küçük, partilerinin her şartta devletin ve milletin yanında olduğunu kaydetti.
MHP'li Musa Küçük'ün açıklamasının tamamı:
"İnsanlık tarihi boyunca yeryüzünde pek çok büyük medeniyetler kurulmuş, Nice devletler yükselmiş ve zamanla tarihin sayfalarına karışmıştır.
Bu uzun ve çetin yürüyüşte bazı milletler, yalnızca kurdukları şehirlerle ya da bıraktıkları eserlerle değil; Taşıdıkları ruh, gösterdikleri direnç ve korudukları değerlerle öne çıkmıştır.Türk Milleti de işte bu köklü yürüyüşün en müstesna öncülerinden biri olmuştur.
Türk Milleti, asırlar boyunca birlik ve beraberlik ruhunu diri tutmuş; karşılaştığı her fırtınada, her badirede ve her zorlukta omuz omuza vererek ayakta kalmayı başarmıştır.
Tarihin en çetin dönemlerinde dahi dağılmamış, umudunu kaybetmemiş; ortak kader bilinciyle yeniden doğrulmayı bilmiştir. Bu yüksek dayanışma ruhu, milletimizi sadece hayatta tutmakla kalmamış, aynı zamanda onu güçlü kılan temel değerlerden biri olmuştur. Diri tutulan birlik beraberlik ruhu, yalnızca geçmişimizi anlamamıza yardımcı olmakla kalmaz; Aynı zamanda geleceğimize ışık tutan en sağlam temelimizi oluşturmuştur. Siyaset ve bilge devlet adamı Tonyukuk, çağlar ötesinden bizlere, Devletin temeli birliktir, birliği korumayan, düşmana yem olur. Diye seslenmektedir.
Bu söz, günümüzde de aynı anlam ve önemini korumaktadır. Tarihimizin derinliklerinde Orhun yazıtlarında Bilge Kağan’ın uyarısı açık ve nettir.
Türk milleti, Çin’in tatlı sözüne ve yumuşak ipeğine aldanma; aldanırsan yok olursun.Bu çağrıyla Türk milletini birlik içinde olmaya ve dış tehlikelere karşı uyanık durmaya davet etmiştir.
Her adımı bize gösterir ki;
Birlik, sözle değil, fedakarlıkla yaşanır.
Tarihin akışını değiştiren büyük hükümdar Sultan Alparslan;
Birliğini koruyan bir milletin kapısında, düşmanın tutunacak dal bulamayacağını göstermiştir.
O, gücün ve kararlılığın; birlik ile birleştiğinde hiçbir engel tanımayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir.
Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise milletimize yalnızca bağımsızlığı değil,
Eşitlik, Kardeşlik ve Milli Dayanışma Ruhunu da miras bırakmıştır.
Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır
Bu sözler, bu ruhun bize bıraktığı ışığın en güçlü sembollerindendir.
Tam da bu noktada, büyük siyaset ve devlet adamı Nizamülmülk’ün,
Çağları aşan ikazını hatırlamak gerekir.
Millet bir olursa devlet diri olur; millet çözülürse devlet yıkılır.
Millet bir arada duruyorsa devlet ayaktadır; millet parçalanırsa devletin dirliği sarsılır.
Bugün Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu her meselede bize lazım olan ilk şey, işte bu birlik şuurudur.
Fikirlerimiz elbette farklı olabilir, yollarımız ayrılabilir;
Ancak milletimizin çıkarı ve devletimizin bekası söz konusu olduğunda tek yürek olmak zorundayız.
Nizamülmülk’ün söylediği gibi:
Millet çözülürse geriye kalan beden değildir, enkazdır.
Bu nedenle bize düşen görev, çözülmeye değil, birleşmeye hizmet etmektir.
Çünkü bu milletin birliği, Türkiye’nin en büyük hazinesidir.
Unutmayalım:
Birlik varsa devlet diridir; dirlik varsa millet güçlüdür.
Siyaset ve Fikir Adamı Dündar Taşer’e göre toplumları ayakta tutan en temel gücün başta birlik, sonra ise düzen ve kararlılık olduğunu her fırsatta vurgulamıştır. Ona göre dağınıklık zayıflık, düzen ise kuvvetin ta kendisidir. Birlik olan yerde dirlik olur sözü, bu anlayışın en sade ifadesidir.
Nitekim Dündar Taşer’in ifadesiyle, Devlet aynı zamanda birliğin adıdır. Birlik; nizamı, intizamı, kudreti ve kuvveti ifade eder. Birliğin olduğu yerde itaat de sadakat de vardır.Büyük Fikir Adamı olan Erol Güngör’e göre, Milliyetçilik “Birlik” prensibine dayanır; Milliyetçiler bir memlekette birliği kurmak veya ayakta tutmak için uğraşan insanlardır diyerek bir gerçeği ifade eder.
Bu yüzden milliyetçiler, toplumu ortak bir kültürün etrafında birleştirmeyi, Milletin öz değerlerini korumayı ve gelecek nesillere sağlam bir kimlik mirası bırakmayı görev bilirler.
Milliyetçilik ayrışmayı değil dayanışmayı, ayrılmayı değil kaynaşmayı, bencilliği değil fedakarlığı öne çıkarır. Bir millet, ancak omuz omuza durabildiği ölçüde ilerler; ortak ülküler etrafında birleşebildiği ölçüde geleceğini güvenceye alır. Bu iradenin mirasını taşıyan liderler dün olduğu gibi bugün de aynı inanç ve kararlılıkla vardır.
Cennet Mekan Başbuğum Alparslan Türkeş’in; Bizim milliyetçiliğimiz kin ve düşmanlık değil, Millet sevgisi ve milli birlik şuurudur. Şeklindeki sözleri, birlik, beraberlik ve kardeşlik ülküsünün en veciz ifadesidir.
Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi,
Unutmasınlar ki; birliğimizi bozmak isteyenlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz, aynı çizgideyiz.
Biz birbirimizi bileceğiz, birbirimizi seveceğiz, saygı duyacağız;Birbirimizin bakan gözü, duyan kulağı, konuşan dili olmak için çabamızı her cihette göstereceğiz. Siyaset basit, müstakil, durağan ve tek katmanlı bir süreç değildir. Özünde insana dair her şey vardır.
Terörsüz Türkiye hedefinin siyaset mantığı ise, milli birlik ve kardeşliğimizin tahkimine odaklıdır;
Bu uğurda hissesine şahadet düşse bile Milliyetçi Hareket Partisi mensupları gereğini yapmaktan asla geri durmayacaktır.
Çünkü biliyoruz ki; şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu bayrak, sadece bir kumaş parçası değildir;
Bu bayrak, ecdadın mirası, milletimizin namusu, istikbalimizin de teminatıdır.
Bu kutlu bayrak, aynı zamanda tarih boyunca kardeşlik ve birlik uğruna dökülen alın terinin, fedakarlığın ve cesaretin simgesidir.
Geçmişten aldığımız ilhamla bugün de bizler aynı ruhla bu bayrağı taşımaya devam edeceğiz.
Çünkü unutmayalım,
Asırlık Birlik ve Sonsuz kardeşlik ışığında yürüyen milletler,
Hiçbir karanlıktan korkmazlar,
Hiçbir engel karşısında yılmazlar,
Asırlık Birlik,
Kitaplarda değil, gönüllerde yazılıdır
Sınırlarla değil, sadakatle çizilidir.
Tarihle değil, karakterle perçinlenir.
Sonsuz Kardeşlik ise, Bir çınarın toprağa kök salışı kadar sağlam
Bir duanın göğe yükselişi kadar ulvidir, Kardeşlik; doğduğumuz yerin değil, Yüreğimizi bağladığımız mukaddesatın adıdır.
Tarihte öyle anlar vardır ki, milletin kaderi tarihin akışı kadar hızlı değişir.
Sesler birbirine karışır, Yollar bulanır, Ufuk sisle örtülür.
İşte tam da o anlarda Milliyetçi Hareket çıkar sahneye.
Karanlık çöktüğünde Türk milletine ışık, Fitne yayıldığında set, Devlet zorlandığında kale olur.
Çünkü biz biliriz ki; Devlet yaşarsa millet yaşar, Millet yaşarsa devlet ebedi olur.
MİLLİYETÇİ HAREKET,
Ahlakıyla duran, bilgisiyle büyüyen, cesaretiyle yürüyen bir Harekettir.
Bu Hareket; sadece enerji değil, iradedir.
Sadece heyecan değil, disiplindir.
Milletini yarınlara taşıyacak olan bir omuz, ülkenin kaderini yüklenen bir bilinçtir.
Bu hareket; yarınların Türkiye’sini kuracak olan
Tutkulu akıl…
Dünyaya direnen soğukkanlı cesaret.
Milletin geleceğini taşıyan güçlü karakterdir.
Birlik; herkesin kendini düşünmesi değildir.
Birlik; herkesin aynı millet için düşünmesidir.
İşte Milliyetçi Hareket, Bir çınarın gövdesi kadar sağlam, Bir nehrin akışı kadar diri olan kutlu bir harekettir.
Bu hareket; kavganın değil, vakur duruşun.
Ayrışmanın değil, dayanışmanın.
Hamasetin değil, irfanın.
Karanlığın değil, hakikatin yanındadır.
DEVLETİMİZİ EBEDİ KILACAK OLAN ÜLKÜDE BUDUR.
Bu ülkü ışığında liderimizin çizdiği istikamet, bu milletin birlik ve beraberliğinin, devletimizin bekasının ve geleceğimizin teminatıdır.
Çıkılan bu kutlu yolda, Dün olduğu gibi bugün de, yarın da; her koşulda, Amasız, Lakinsiz, Fakatsız bir şekilde liderimizin arkasında durmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum."