MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve 25-26. Dönem Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, Türk Akademisi’nin 15. Yıldönümü Etkinliği kapsamında Ankara’da düzenlenen önemli programa katıldı. Etkinlikte Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım ve TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev gibi pek çok üst düzey isim ve bilim insanı yer aldı.
Türk Akademisi Başkanı Şahin Mustafayev'in davetiyle programa katılan Ersoy, burada Türk dünyasına dair önemli görüşlerini dile getirme fırsatı buldu.
Ceditçilik Hareketi’nden Günümüze Birlik Ülküsü
Mesajının ana eksenini, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başındaki Türk çağdaşlaşma hareketi olan Ceditçilik oluşturdu. Ersoy, Türk dünyasının aydınlanma ateşini yakan ismin Gaspıralı İsmail Bey ve onun "Dilde, fikirde, işte birlik" şiarı olduğunu vurguladı.
Ersoy, Ceditçilik mefkûresinin somut örneği olan Tercüman Gazetesi'nin at sırtında Türkmenistan’dan Özbekistan’a, Kazak bozkırlarından İstanbul’a kadar ulaştığını anlattı. Ersoy'a göre bu gazete, yalnızca haber taşımadı, aynı zamanda:
- Bir dünya kurma ülküsünü,
- Demokratik meşruiyet fikrini ve,
- Cumhuriyet anlayışının ilk filizlerini yaydı.
Ersoy, o günlerin imkânsızlıkları içinde yürütülen bu aydınlanma hareketinin ideallerinin, bugün Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde kurumsal bir yapıya dönüşmesinden ortak bir haz duyulduğunu ifade etti.
Türk Dünyası, Küresel Krizlere Çözüm Kaynağı
Mesajında Türk dünyasının bugünkü rolüne dikkat çeken Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut imkânlarının fikrî ve kültürel anlamda beslendiği büyük kaynağın Türk dünyası olduğunu belirtti.
Ersoy, bugünün sürecinin yalnızca Türk devletlerinin bir araya gelip dünyaya meydan okuduğu bir zemin olmadığını, aynı zamanda Türk dünyasının sahip olduğu tarihsel birikimin ve kültürel müktesebatın küresel anlamda çözüm üretebilecek bir derinlik taşıdığını özellikle vurguladı.
“Bozkır kültürünün uyum, denge, farklılıklarla birlikte yaşama ve analitik düşünce geleneğinin, başta Batı medeniyetinin içine düştüğü krizlere dahi merhem olabilecek bir kapasiteye sahip olduğuna değindik” diyen Ersoy, bu büyük birikimin sadece kendi içimizde kalmaması, aynı zamanda Batı’ya da güçlü ve özgüvenli bir dille anlatılması gerektiğini ifade etti.