Türkgün | Gündem | Prof. Dr. Osman Bektaş “İstanbul için iyi haber” diyerek açıkladı! Marmara depreminde dengeleri değiştiren ölçümler

Prof. Dr. Osman Bektaş “İstanbul için iyi haber” diyerek açıkladı! Marmara depreminde dengeleri değiştiren ölçümler

Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul’da olası depremin 6,3 büyüklüğünde olabileceğini belirterek, modern deprem tahmin yöntemlerinin büyük deprem senaryolarını zayıflattığını söyledi.

Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul’da olası depremin 6,3 büyüklüğünde olabileceğini belirterek, modern deprem tahmin yöntemlerinin büyük deprem senaryolarını zayıflattığını söyledi.

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul depremiyle ilgili tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, deprem tahmininde iki farklı bilimsel yaklaşımın karşı karşıya olduğunu söyledi. Bektaş, tarihsel deprem kayıtlarını esas alan yaklaşımlarla modern deprem tahmin yöntemlerine dayanan görüşler arasında ciddi bir ayrışma bulunduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Bektaş, bir grup bilim insanının Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait tarihsel anlatımlara dayalı, abartılı olduğu belirtilen deprem hasar ve yıkımlarını temel aldığını hatırlatarak, bu yaklaşımın 7’nin üzerinde bir deprem öngördüğünü belirtti. Bu görüşlerin Ambraseys (2002) gibi tarihsel kaynaklara dayandığını ifade etti.

Diğer tarafta ise, büyük depremler sonrası fay davranışlarının değişebileceğini savunan ve GPS, InSAR, akustik ölçümler gibi modern deprem tahmin yöntemlerine güvenen bilim insanlarının bulunduğunu aktaran Bektaş, bu grubun İstanbul için 7’nin altında bir deprem olasılığını öne çıkardığını kaydetti. Hangi yöntemin daha isabetli olacağını ise zamanın göstereceğini vurguladı.

“İstanbul için iyi haber: Olası deprem 6,3”

İstanbul açısından değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Osman Bektaş, olası depremin büyüklüğünün 6,3 civarında olacağını öne sürdü. Bektaş, Avcılar segmentinin kırılması durumunda en fazla 6 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini belirterek, bunun Japon ve Alman ekollerine ait çalışmaların ortak sonucu olduğunu ifade etti.

Adalar Fayı’na da dikkat çeken Bektaş, sürtünme direnci düşük ve zayıf yapıya sahip bu fayın kırılması halinde, 1963 yılında yaşanan 6,3 büyüklüğündeki depreme benzer bir sarsıntının meydana gelebileceğini dile getirdi. Bu değerlendirmesini Pınar ve arkadaşlarının 2016 tarihli çalışmasına dayandırdı.

Marmara’da hangi yaklaşım doğru?

“Marmara’da Almanlar mı yoksa Japonlar mı haklı?” sorusunun bilimsel olarak hala tartışıldığını belirten Bektaş, Ana Marmara Fayı boyunca 3’ten büyük depremlerin odak mekanizması çözümlerinin, depremselliğin batıdan doğuya doğru ilerlediğini ortaya koyduğunu söyledi. Bu görüşün Chen ve arkadaşları (2025) ile Erdik ve arkadaşlarının (2025) çalışmalarında da desteklendiğini aktardı.

Bektaş, 6,2 büyüklüğündeki Silivri depreminin Avcılar açıklarında durmasının ardından İstanbul’da 7’den büyük ya da küçük deprem ihtimalinin yeniden gündeme geldiğini ifade etti. Avcılar Segmenti’nin Alman ekolünün iddia ettiği gibi büyük deprem üretecek şekilde kilitli mi olduğu, yoksa Japon creep uzmanı Uchida’nın (2019) savunduğu gibi tam kayma yaparak orta büyüklükte bir deprem mi üreteceğinin önemli bir soru olduğunu dile getirdi.

Bu soruya kısmen yanıt veren verilerin, Ana Marmara Fayı’nın yan kolu olan ve Küçükçekmece Gölü’nden geçen fay üzerinde elde edilen uydu InSAR ölçümlerinden geldiğini belirten Bektaş, kayma hızı yıllık 5 milimetre olan tali fayın 1 kilometreden daha az derinlikte kilitli olduğunu söyledi. Bu bulgunun, Diao ve arkadaşlarının (2016) çalışmasına dayandığını aktaran Bektaş, söz konusu verilerin Uchida’nın “orta büyüklükte deprem” görüşünü daha güçlü hale getirdiğini ifade etti.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...