Kimse merak etmesin…

Bu Trabzonspor artık rayına oturmuştur, emin adımlarla hedefine doğru yürüyor.

Eksikler varmış, yokmuş önemli değil. Kimi nereye koysan yüreğiyle oynuyor, herkes takım için bir şeyler vermeye çalışıyor.

İşte Novak yok, Perreira yok, Sosa yok ama onların yerine Serkan var, Kamil Ahmet var, sağ kanatta Yusuf Sarı var. Bir de orta alanda ‘virtüöz’ Abdülkadir Parmak var. Kimse olmayanları aratmıyor, kazanma yolunda ter döküyor. Sörloth’u anlatmaya gerek yok. ‘Kuzeyin Kralı’ hiç boş geçmiyor, atıyor, atıyor, atıyor. Birkaç haftaya kadar Sturridge ile çok iş yaparlar, iyi anlaşıyorlar. Ama İngiliz futbolcunun biraz daha çalışması, maç kondüsyonu kazanması gerekiyor. Sonunda Nwakaeme’yı sahada gördük. Golü atınca o da rahatladı, biz de. Kaleci Uğurcan her geçen gün değerine değer katıyor. Karadeniz ekibinin işi zor, tutamayacak gibi genç kaleciyi.

Hep yazıyoruz, bu takıma Abdülkadir Ömür, tam olarak düzelecek olan Ekuban ve Onazi de dönerse zor tutulur, Karadeniz ekibi. Bu Ünal hocanın da elini rahatlatacaktır ve takım içerisinde rekabeti arttıracaktır. Yeter ki, kalan üç maç kazasız atlatılsın.

Bir gözlemimiz de, Trabzonspor eskisi gibi ‘haldur-huldur’ rakip kaleye gitmiyor. Oyunu daha olgun, daha sakin, hatta bazen sahasında kabul ediyor. O zaman hem dinleniyor, hem de usta ayaklar güzel ve etkili paslaşmalarla rakip kaleye topu koşturuyor. Kimse Bordo-Mavili takımın skoru korumak için geri çekildiğini düşünmesin. Enerjisini idareli kullanıyor takım.

Trabzonspor’da yönetim de artık heyecanlı, taraftarlar da ama kimse şampiyonluk sözü etmiyor, ne yaşıyorsa içinde yaşıyor…

Anlaşılan o ki Başkan Ağaoğlu’nun “Bu sezon şampiyonluk beklentisine kimse girmesin” mesajı taraftarlara ve yönetime ulaşmış…

Felsefe şu ;

“Çık topunu oyna, tribünlere keyif ver, geleceği kur, olursa olur, olmazsa hayal kırıklığı yaşama…”