İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak? son günlerin en çok merak edilen konuları arasına girdi. Milyonlarca inanan Ramazan ayı için heyecanlanırken, bir yandan da hazırlıklarını sürdürüyor. İslamın 5 şartından biri olan Oruç ibadeti, bedenle yapılan bir ibadet olmasıyla birlikte kendine ait ritürlleri de içinde barındırıyor. Mukabele, Sahur, Teravih, İftar ve Ramazan ayına has lezzetler, özlemle bekleniyor.Her yıl çeşitli tartışmalara neden olan Ramazan-ı Şerif'in başlangıcı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı takvimle birlikte kesinleşiyor. Peki, İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak? Sahurun fazîletleri nelerdir? Sahurun yapmanın vakti ve hükmü nedir? İşte, merak edilen o konularla ilgili bazı bilgiler...

İlk sahura ne zaman kalkılacak? İlk oruç ne zaman tutulacak?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı takvime göre, Türkiye'de vatandaşlar, 5 Mayıs Pazar'ı 6 Mayıs Pazartesi'ye bağlayan gece ilk sahura kalkıcak, 6 Mayıs Pazartesi ilk oruç tutulacak.

Sahurun fazîletleri

Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) sahura kalkıp yemek yemenin üzerinde çok durmuş, Ashâb-ı Kirâm (Rıdvânullâhi Te‘âlâ Aleyhim Ecma‘în) de bu konuda hassasiyet göstermişlerdir. Enes İbnü Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): “Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır.” buyurmuştur.[5]

Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)sahur yemeğinin önemini şöyle beyân etmiştir: “Sahur yemek, tümüyle hayır ve berekettir, sakın onu bırakmayın, velev ki sizin biriniz bir yudum içsin. Zira şüphesiz Allah Te‘âlâ ve melekleri sahur yiyenlere salât buyurur (feyiz ve nûr yağdırır)lar.”[6]

Sahur yapmanın vakti ve hükmü

Sahur yapmanın oruç için güç sağlayan bir yönü olduğu gibi, bundan asıl maksadın Allah Te‘âlâ’nın rahmetini gözetmek ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in sünnetine ittibâ olduğunu daha evvel beyân etmiştik. Bu düşüncelerle sahura kalkmak sünnet ve bu vakitte yemek yemek müstehâb kabul edilmiştir.[10] Sahur için sünnette tavsiye edilen vakit, gecenin sonudur; fakat fecrin doğup doğmadığı (imsâk vaktinin girip girmediği) konusunda şüphe edilecek bir vakte kadar tehir edilmesi de kerih görülmüştür.[11]

İftarda acele etmenin, sahuru ise geciktirmenin vurgulandığı: “Nübüvvet (peygamberlik)amellerinden biri de iftarın ta‘cili (öne alınması), sahurun da tehir edilmesidir.” meâlindeki hadîs-i şerîfler, Allah Te‘âlâ’nın rahmeti ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in şefkatinin göstergelerindendir.

Dolayısıyla hadîs-i şerîflerde üzerinde bu derece titizlikle durulmuş olan sahur yemeği konusuna önem vermeli ve ümmet-i muhammedin ayırt edici vasıflarından biri olan bu nebevî sünneti sürdürme konusunda Ashâb-ı Kirâm (Rıdvânullâhi Te‘âlâ Aleyhim Ecma‘în)in hassasiyetini gözetmeliyiz.

Editör: Haber Merkezi