TÜRKGÜN ÖZEL HABERİ

Türkgün’e konuşan Hakan Ural, her sabah televizyon karşısında, daha çok ev hanımlarına Doğu Akdeniz’i, Libya’yı, terörle mücadeleyi ve milli-manevi-ahlaki değerleri anlatıyor. ‘Mahallem ne der’ derdi yok onda. Bu yüzdendir sıkça taşlanması. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye duyduğu sevgi ve saygı, milli düşünmeyenlerin canını da bir hayli sıkıyor.

Seveni çok. İtibar suikastı yaratmak için, son zamanlarda ‘Askerliğini yapmadı’ paylaşımları dönüyor sosyal medyada. Ural, “Ben 53 yaşındayım. 30 yaşında oğlum var. Askerliğimi yapalı 28 sene olmuş. Öyle bir algı yaratıyorlar ki ‘Hakan askerlik yapmadı’ diyorlar. Yahu bunların Allah’ı yok. Bunlarda vicdan, onur, haysiyet, izzeti nefis yok” sözleriyle isyan etti.

‘Kemiksiz konuşuyorum’

Hakan Ural’a, ‘Mahalle baskısı hissediyor musun?’ sorusunu yönelttim. ‘Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış’ atasözünü hatırlatarak şöyle konuştu:

Göze almadan, farkta yaratılmaz. Yani hakaret etmeden, seviyeyi düşürmeden, ilgili ve bilgilendiğim konularda düşüncelerimi açıkça dile getiriyorum. Sokak tabiri ile kemiksiz. Bunlar samimiyetle de birleşince, yaşanmış tecrübelere mukabil etkili oluyor. Ne acıdır ki samimiyet vasıf olmuş! Bu, oynanabilir veya taklit edilebilir bir şeyde değil. Zira çabalayan çok! Ama başarabilen yok.

İnsanlara doğruları anlatmaya çalıştığını bildiren Ural, sözlerini şöyle sürdürdü.

Asla hamaset yapmadan, kişi ya da kurumlara yaranmaya çalışmadan. Bunu yapma nedenim, Allah için vatanımı ve milletimi çok sevmem.

Film gibi hayatım oldu

Ben bunu bir hizmet gibi de görüyorum. Bu toprakların bir evladı olarak doğdum, çocukluk yaşadım, büyüdüm, acılar çektim. Çok hatalar yaptım, çok bedeller ödedim. Film gibi bir hayatım oldu Asla kötü bir insan olmadım. Kimseye bir kötülüğüm dokunmadı. Her hatamın zararını şahsen ben çektim. Kaldı ki hatasız bir insan yeryüzünde olamaz. Nereden bilebilirdim ki; gün gelecek bu yaşadığım acı sıkıntılar bana tecrübe olarak dönüp sabah programı aracılığıyla bana başarı olarak dönecek.

‘Siyasetle zır alakasızlar’

Magazin camiasının, büyük çoğunluğunun siyaset konusunda hiçbir şey bilmediğini bildiren Hakan Ural, “Benim kanaatim, 37 yıllık deneyimim itibarı ile, siyaset, coğrafya, dış, politika, güncel konularla zır alakasız” diye konuştu.

Hakan Ural, son zamanlarda ismi üzerinden yapılan eleştirilere ise şu cevabı verdi: Allah’a hamdolsun, sosyal medyayı bir tarafa bırakacak olursak, 16 yaşında oyunculuğa başlayıp bu meslekte 37 yıldır bilinen biri olarak, çok sevildiğimi söyleyebilirim. Bunu bana yaşarken yaşatanlardan Allah razı olsun.

Ahlaksızlıkta sınırları yok

Söylediğim şeylere doğru olduğu için bir cevapları olmadığından, fıtratları ve stratejileri gereği beni itibarsızlaştırmak için kes-kopyala- yapıştır, Twitter’a servis et, linçi başlat! Sistem ve yöntem bu. Sonra gelsin hakaretler!

Bu arada o kadar, öfkeli ve kötüler ki; ahlaksızlıkta sınırları asla yok. 30 yıl önceme gidip şunu bunu yaptı kıtlığındalar! Yahu yaşamında, gençliğinde, yaşlılığında sanki hata yapmamış, kabahat işlememiş bir kişi var. Sanki ben bu konuda iddialıymışım gibi! Halkta hamdolsun karşılığım olduğu için, söylediklerimin etkisi olduğu için, itibarsızlaştırmak adına yapmadıkları terane yok.

‘İktidara destek vermemi çekemiyorlar’

Bu arada tek başına kâfi gelecek en büyük neden zaten bu ülkenin Cumhurbaşkanını açıkça seviyor olduğumu söyleyip, ülkeye hizmetleri nedeni ile Allah razı olsun demem. Bunlar çok demokrat çağdaş ve özgürlükçü ya! Demem o ki, genel olarak siyaset kötü bir şey değil.

Öncelikle ülke, vatan ve milleti ile ilgilenen, kendini sorumlu gören insanların alanı. Oy kısmı da idareyi belirliyor. Bununda bir kriteri muhakkak olmalı. Bizim coğrafyamız ateş çemberi. Bakın; bugün Irak-Suriye paramparça! Ülkemiz 30 yılı aşkındır terör örgütleri üstünden Batı ile savaşıyor! Bir zahmet ilgilenin, bilgilenin. Çok şey mi istemişim!

‘Twitter, terörden de tehlikeli’

Hakan Ural sosyal medyanın zararlarına sıkça dikkat çeken bir isim. TikTok’u sordum, Twitter’dan dert yandı. TikTok’un saçmalıklar mecrası olduğunu söyleyen Ural, Twitter’ın, terör örgütlerinden daha tehlikeli bir hale dönüştüğünü belirtti. Ural, “Kolay inanan, çabuk kandırılırmış! Memleketimizin geçmişinde darbeler, ideolojik sağ-sol çatışmaları, terör örgütleri gibi ödenmiş bedeller var!

Tüm bunları, dönemi itibarıyla kurgulayan, oynayan ve nemalanan ABD ile Batı apaçık ortadayken. Ülkemiz tarifsiz bunca tehdit altındayken ve FETÖ gibi bir örgütü sonlandıracakken. Batının istihbarat örgütlerinin sahibi olduğu kontrolü altındaki bir mecradan, insanımıza ve ülkemize ne gibi bir hayır gelebilir! Sürekli yalan, sürekli manipülasyon, sürekli kışkırtma.

Yayınlarda da dile getiriyorum. Bilgiye dayalı düşüncesini samimi yansıtan faydalı kullananları tenzih ederek, Twitter, ülkemize, riskleri itibarı ile büyük tehlikedir.

Cumhurbaşkanı hizmet, MHP destek peşinde

Sıkça, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile ilgili teveccüh sunan Hakan Ural, “Cumhurbaşkanının bu ülkeye verdiği hizmete minnettar olmamak akılla izah edilebilir bir şey değil. Vicdanı, aklı olan bir insan, gık etmeye utanır. Hayatını, ülkesine milletine adamış bir insan bunu görmemek için kör olmak lazım hatta yetmez! Benim 20’li 40’lı yaşlarım darbeler ve sağ sol olayları ile geçti. Koalisyonlar, kurulamayan hükümetler ve 6 ayda yıkılan hükümetler istikrarsızlıklar, gaz, benzin, tüp kuyrukları...

Dolayısı ile ülkemin nerelerden nerelere, hangi şartlarda geldiğini yaşayarak görüyorum. Sayın Devlet Bahçelide, büyük bir sağduyu samimiyeti ile, MHP olarak bu sürece en büyük destek ve katkıyı vermekte. Allah razı olsun. Şimdi ben bu devlet büyüklerini seviyorum diye bana kızıyorlarmış! Yahu kızmazsanız hatırım kalır bu mu yani!

Oy kullanmasınlar demedim!

Hakan Ural’a, sosyal medyada kendisiyle ilgili ‘Z Kuşağı oy kullanmamalı’ dediği yönünde paylaşımların olduğunu hatırlattım. Haklı gerekçesiyle tepkisini sürdürdü:

Z kuşağı oy kullanmasın demedim. Hatta Z kuşağı bile demedim. Bir anketteki sonuçlara mukabil makul cevap veren gençleri takdir edip, bu farkındalıktaki insanlar, istediği tercihi yapsın saygı duyarım ama, en basit siyasi bir soruya kahkaha atacak kadar yabancı ve alakasız olanlar için sordum: Bu konulara ilgisiz olanlar, hangi kritere göre oy atacak!

Bu kadar mühim bir konuda, devlet, millet, vatan meselesinde, bence bu kifayetsizlikteki yaşlı-genç fark etmeksizin oy kullanmamalı dedim. Bunu çarpıtan organize akıl var. Ve ben bu ekibi 1,5 yıl önce ifşa ettim. Kendilerince işlerine gelmeyen doğruları açık dile getirip, halkın nezdinde karşılık görüp etki yarattığım için beni ciddi tehlike görüyorlar.

‘Enteresan bir camiamız var

Siyasetteki kutuplaşmanın, sanata da yansıdığını hatırlattım. Şöyle yanıt verdi Ünlü sunucu: Çok enteresan bir camiamız var. Cumhurbaşkanının yönettiği ülkede, onun yarattığı kapasitelerde sanat yapıp para kazanıyorlar. Ancak sırf ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı sevdiği için’ insan dışlanıyor! Trajikomik değil mi? Muhalif ama, onu bile cesurca dile getiremeyenlerin hegemonyasında bir camia! Alakasızlarını tenzih ediyorum.

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ortada! Onlarca sanatçıya kazandırdı. Eser ortada. Ama bugün neredeyse o camianın büyük çoğunluğu bir olumlu cümle dahi kuramıyor. Kısaca bizim camiada Tayyip Erdoğan’ı seviyorsun ama dışlanıp küçümseniyorsun. Sosyal medyada da hakarete maruz kalıyorsun! Bunun dünyada hiçbir örneği yok.
Editör: Haber Merkezi