Normalleşmeye dair…

Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaretinin hemen ardından başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özgür Özel’e iadeiziyareti sonrası aldı başını gitti.

Televizyon ekranları, sosyal medya platformları ve gazete köşelerinde bir siyasette normalleşme ve yumuşama konusu tartışılıp duruyor.

***

Konuya dair iki farklı görüş beyan ediliyor.

Bir kesim siyasette kutuplaşma yerine diyalog yolunun tercih edilmesinin, milletin sorunlarına ortak akılla çözüm arayışında bulunulmasının sağlayacağı faydalardan bahsediyor.

Diğer taraf ise tam tersini savunuyor, bununla da kalmıyor meseleyi bağlamından koparıyor, başka yerlere eviriyor.

***

Mesela hiçbir dayanağı olmadığı halde MHP’nin siyasette normalleşmeye şüpheyle yaklaştığı iddia ediliyor. 

Yumuşamanın önündeki engel olduğu ileri sürülüyor.

Görüşme trafiğine bakışı net olmasına rağmen MHP’yi hedef tahtasına oturtan bir karalama kampanyası yürütülüyor.

***

Dur durak nedir bilinmez bir şekilde aslı astarı olmayan senaryolar yazılıyor. 

Siyasi partiler arasında diyalog üzerinden MHP’ye siyasi operasyon düzenlenmeye kalkışanlar yalnızca Cumhur İttifakı’na zarar vermenin yollarını aramıyor, aynı zamanda CHP’nin elini rahatlatmak istiyor.

Dikkat ederseniz, CHP’nin normalleşmeden ne anladığının dalına basılmıyor, yumuşamadan kastının sorosçu Kavala ve terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasından ibaret olup olmadığı konuşulmuyor.

***

Çünkü normalleşme ve yumuşama maskesi takan siyasi istikrar düşmanı odaklar, aslında ihaneti meşrulaştırmaya çalıştıklarının bilinmesini istemiyor.

Varsa yoksa MHP’nin üzerinde duruluyor.

Oysa bahse konu normalleşme ve yumuşamanın gerçekleşmesi için CHP’nin milli menfaatler noktasında değiştiğini gözler önüne sermesi gerekmiyor mu?