Tek aday…

Yıllardır iktidarı “tek adam” yönetimi kurmakla eleştiren CHP, kendi “tek aday”ını dayatmak için kılı kırk yardı. 

Demokrasiye bağlılığıyla tanınan CHP’den adını ön seçim koydukları süreçte öyle hamleler geldi ki, görenler gözlerine inanamadı.

Gelinen noktada sandık kurulacak, oy pusulaları hazırlanacak ama Ekrem İmamoğlu tek aday olacak…

***

Hani derler ya, “Kazananı önceden belli olan yarışlar keyif vermez” diye…

İşte CHP tam tersini düşünüyor.

Hiçbir şeyi riske atmak istemiyor.

“Bizim kazananımız belli” diyor, tüm üyelerinden de İmamoğlu’nu alkışlamalarını istiyor.

***

Aman dikkat!

Bu durum bizim sandığımızın aksine büyük bir stratejiyi barındırabilir.

Mesela CHP yönetimi, biricik üyelerinin kararsızlıktan kafa karışıklığı yaşamamalarını istemiş olabilir.

Seçenek azsa, kafa karışıklığı yaşamamak garantidir.

Peki, bunun nesi kötüdür?

Kim bilir, belki de…

Bir önceki seçimlerde aday olmak için türlü yollara başvuran Bay Kemal bile bugün, aday olmak için niçin 6’lı masada oturanların ağız kokusunu çektiğini düşünüyor, ön seçim hakkında “Bu fikir benim aklıma niye gelmedi” diye hayıflanıyordur.

***

İmamoğlu için bu süreç tam bir tek kişilik demokrasi tiyatrosudur.

Sahne onun, ışıklar onun üzerinde.

Rakip?

Yok.

İkna etmesi gerekenler?

Onlar da yok.

Tüm bunlara ne gerek var ki zaten…

Tek bir adaya kaç oy çıktığını hesaplamak çocuk oyuncağı değil midir?

İmamoğlu, sadece kendi oyuyla bile CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilebilecek bir noktadadır.

CHP içindeki “değişim rüzgârının” ne için estirildiği artık daha net anlaşılmıştır.

*** 

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na olan diyet borcunu ziyadesiyle ödemiştir. 

Bundan sonrası “tek aday” olarak kolları sıvayıp yola çıkan İmamoğlu’nun, arka cebinde taşıdığı diploma derdine nasıl bir çözüm bulacağına bağlıdır.

CHP’nin tek adaylı ön seçimi ve İmamoğlu’nun diploma sınavı, siyasi tarihimizin ilginç anekdotları arasında mı anılacak yoksa muhalefetin yükselişinin ilk adımı olarak mı kabul edilecek zaman gösterecektir.