Müsavat Dervişoğlu’nun güneşi
Siyasi hayatının önemli bir bölümünü ihanetle geçiren İP’in Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin son dönemlerdeki eriyişini gizlemek için çareyi süslü bağırtılar arkasına saklanmakta buluyor.
14 Mayıs 2023 ve 31 Mart 2024 seçimlerinde boyunun ölçüsünü sandıkta alan, parti içi hançer yarışının da etkisiyle her geçen gün aşağı doğru ivmelenen İP, milletin sesini duymakta noksan kalıyor. Anketlerde kararsızlar dağıtıldığında bile yüzde 3 oranını zar zor yakalayan İP’e millet “senin miadın doldu” mesajını veriyor. Proje partisine son noktayı koymak için ise sandık gününü bekliyor. İP milletvekillerinin bu partiden apar topar kaçışmaları da zaten bu sonu işaret ediyor. Müsavat Dervişoğlu partisinin grup kürsüsünden ne kadar bağırsa da çağırsa da partisinin TBMM grubunun düşmesinin an meselesi olduğunu görüyor. Akla ziyan açıklamalarıyla selden kütük kapmaya çalışması da siyasi hayatının dibini sıyırma çabası olarak göze çarpıyor.
Geçtiğimiz Çarşamba günü partisinin grup toplantısında yine milliyetçilik oynadığı bir zaman diliminde “terörsüz Türkiye” hedefini eleştiren cümleler kurup bu hedefe sahip çıkmayı “ihanet” olarak addediyor.
Geçmişi yakasını bırakmayan, oynadığı su havuzundaki hava baloncukları bile hala patlamadan duran Müsavat Dervişoğlu MHP’den ayrılıp ihanetin peşinde takıldığı günleri unutuyor.
1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra aklıyla arasını açarak girdiği yolu “ülkücülüğümüz bize yeter” diyerek kutsallaştırmaya çalışan Müsavat Dervişoğlu kendi payına düşenin katmerli ihanet olduğunu yok sayıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra kısa şortunu çekip deniz, güneş ve sıcak kumların sefasını sürmeye yeltenen Müsavat Dervişoğlu ihanetin tekrar palazlanmasıyla sahnedeki yerini aldığını görmediğimizi sanıyor.
İP’in kurulmasıyla birlikte CHP’nin peşine takıldıkları, sandıklarda birbirine arka çıktıkları, bölücü söylemlere boyunlarını büküp dillerini yuttukları dönemleri kimsenin bilmediğini düşünüyor.
Aksi halde bu kadar hoyrat davranamaz, ölü taklidi yapamazdı!
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terörsüz Türkiye için aldığı inisiyatifin binde birini dahi alamayacak cesaretten mahrum olanlar bugün bu hedef başarıya ulaşmasın diye şekilden şekle giriyorlar.
Terörün yokluğundan nem kapanlar, varlığıyla vücut bulduklarını ikrar ediyorlar.
Nasıl mı?
İP kurulduktan sonra CHP’nin minyatürü, HDP’nin ise “oylarıyla o koltuklarda oturduklarını” söylediği bir aparattan öteye geçemedi de o yüzden.
16 Nisan 2017 referandumunda İP’in henüz kurulmadığı ama filli olarak bulunduğu dönemde CHP ve HDP ile “hayır” kampanyasında ortaklaştılar.
2018 yılında CHP-HDP-İP-SP temsilcileri “Türksüz” ortak anayasa taslağı çalışmaları yapmış, anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesi hedeflenmiş, Ümit Özdağ’da bu gerekçeyle İP’ten istifa etmişti. Üstelik “parti FETÖ teslim edildi” demişti.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde CHP ve HDP ile aynı sandığa girip aynı adayları destekledi. Bu süreçte PKK terör örgütünden gelen destek mesajlarına tek bir tepkileri görülmedi. “Kürdistan’da kazanıp batıda kaybettireceğiz” stratejisinin üçayağından biri İP’ti. İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanması için Kandil ve İP seferber olmuştu.
14 Mayıs 2023 Genel seçimlerinde HDP’nin içinde yer aldığı ittifak Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi. İP’ten bu nedenle istifa edenler oldu ama Müsavat beyin sesini duyan olmadı.
Bu süreçte ihanete dair birçok gelişme yaşandı ancak ne İP’ten ne de Müsavat Dervişoğlu’ndan bir tepki gelmedi. Tam aksine Müsavat Dervişoğlu bu dönemde “HDP’nin meşru ve yasal bir parti” olduğunu ısrarla tekrar ediyordu.
HDP-YSP-DEM bu süreçte Türkiye Partisi olma yolunda bir adım atmamış, PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakması için inisiyatif üstlenmemiş ve ayrıştıran dilini tek etmemişti.
Böyle bir ortamda İP, ipin ucunu kaptırmış, yelkenleri suya indirmişti.
Bugün ise;
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin aldığı tarihi inisiyatif ile terörsüz Türkiye hedefi vücut buldu, DEM Parti bu hedefe katkı sunmaya hazır olduğunu beyan etti, 27 Şubat’ta İmralı’dan tarihte ilk defa “PKK’nın miadının dolduğu ve silah bırakıp kendini feshetme” çağırısı yapıldı, Türk-Kürt kardeşliğinin arasındaki terör duvarının yıkılması için geniş bir mutabakat oluştu ve DEM Parti Türkiye Partisi olma yolunda önemli bir eşik atladı.
Terörlü Türkiye için HDP ile kol kola olmaktan hicap duymayan Müsavat Dervişoğlu, mesele “terörsüz Türkiye” olunca DEM karşıtı kesildi.
Zor zamanlarda deniz, kum, güneş ve plaj terliğini sevenler familyasından olan Sayın Müsavat Dervişoğlu bir kez olsun dobra ol ve açık açık cevap ver lütfen.
Terörlü Türkiye’nin GÜNEŞ’inde kavrulmak, terörsüz Türkiye’nin gölgesinde serinlemekten daha mı çok mutlu ediyor sizi?
