CHP’ye bu görevi kim verdi?
İstanbul İl kongresine bulaşan şaibeyi ortadan kaldırmak ve delegelerin iradesini korumak için İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen başkan ve yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına, İl Başkanlığı'na 5 kişilik geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi.
Dava, CHP’li Özlem Erkan’ın şikâyeti üzerine açıldı.
Davalılar da CHP Genel Başkanlığı, CHP İstanbul İl Başkanlığı, Aydın Karaaslan, Fahrettin Çırak, İnan Güney, Melda Tanişman Tutan, Niyazi Güneri, Özgür Çelik, Rıza Akpolat, Tülay Yavuz, Uğur Gökdemir ve Veli Gümüş olarak dosyada yer aldı.
8 Ekim 2023'te gerçekleştirilen İstanbul il kongresinin seçim sürecinde Özgür Çelik'e oy verilmesi karşılığında delegelere para teklif edildiği ses kayıtları delil olarak mahkemeye sunuldu. Bazı delegelerin ise oğlu ve kardeşlerinin İBB iştiraklerinde işe alındığı belirlendi.
Mahkeme de bu iddiaları göz önünde bulundurarak seçim ve oylamaya hile karıştırıldığı gerekçesiyle CHP İstanbul İl Başkanlığını ihtiyati tedbir kararıyla görevden uzaklaştırdı ve geçici bir heyet görevlendirdi.
Görev verilen 5 kişilik heyet de CHP’lilerden oluştu.
Hukuk, İstanbul İl Kongresinde hangi adaya oy verdiğine bakmaksızın tüm delegelerin iradesini koruyan bir karar aldı.
Bu sürece CHP tarafından verilecek en güzel cevap yine hukuk sınırları içerisinde kalmak olmalıydı. Birkaç hukuki adım atmaya çalışsalar da bu durum mahkemenin iradesini ortadan kaldırmaya yetmedi ve bu adımlar CHP yönetiminin hukukun dışına taşan eylem ve söylemlerini ortadan kaldırmadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel mahkemenin verdiği kararı tanımadığı ifade etti. Türk milleti adına karar veren mahkeme kararını tanımamak aynı zamanda milleti tanımamak, millete rağmen siyaset yapmak demekti.
Özgür Özel bu tavrını, “bu yanlıştan dönün, bu size son uyarım” tehdidiyle devam ettirdi. Tüm CHP’lileri İstanbul il Binasının önünde toplanmaya davet ederek sokak çağrısı yaptı.
İngiliz Financal Times’e konuşan Özgür Özel; “Hayatı durma noktasına getirecek eylemler yaparız” diyerek tehditlerini sürdürdü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere diğer yöneticiler Gürsel Tekin’in başkanlık ettiği heyeti İstanbul İl Binasına almayacaklarını söyleyerek ağır hakaret ve tehditlerde bulundular. Mahkeme kararına rağmen görevli heyetin görevini yapmasına engel olmaya çalıştılar.
İl binasına giderek göreve başlayan Gürsel Tekin’e “yumruklu video” kumpası hazırladılar.
Özgür Özel’in çağrısıyla CHP İstanbul İl binasının önünde toplanan bir grup CHP’li, İzmir’de 2 polisimizin alçakça şehit edildiği gün güvenliği sağlamaya çalışan polislere saldırdılar.
Geçmişte Türk askerine “satılmış” diyerek hakarette bulunan CHP Grup başkanvekili Ali Mahir Başarır görev arkadaşlarını kaybeden polislerimize başsağlığı dilemek yerine; “Gidin karakolları koruyun! İki meslektaşınız şehit oldu, size utançla bakıyorlar arkanızdan. Gürsel Tekin sizin maaşınızı bir dakikada harcıyor, ben maaşınız 60 bin lira diye dünyayı yıkıyorum!” diyerek hakarette bulundu. Bulduğu her fırsatta polislerle karşı karşıya geldi ve provokasyonda bulundu. Ses düzeyi hiç düşmedi!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek polislerin aldığı güvenlik önlemlerini, “Gazze’de yaşanan zulmün benzerini Huzur ve Seyrantepe’de yaşıyoruz” diyerek hadsiz bir benzetmede bulundu.
Diğer Genel Başkan Yardımcıları Suat Özçağdaş ve Mahmut Tanal ise bir gün bu yaşananların hesabını soracaklarını, İstanbul Valisi Davut Gül’ün yargılanacağını söyleyerek tehditte bulundular. Bunu yapmak için mahkemeye başvurmaları yeterliyken ve muhalefet partisi olarak “her gün” yapabilecekleri bir şikâyet için ısrarla “bir gün” imasında bulundular.
Hukuki meselelerin çözüm yerinin mahkeme salonları olması gerekirken CHP’nin meseleyi sokaklarda çözme arayışı iç çatışma arzusundan başka bir anlam taşımaz. Toplumsal huzur ve refahın tesis edilmeye çalışıldığı bir dönemde CHP’nin hukuku yok sayarak toplumsal provokasyona yönelmesi kimin işine yarar? Ya da şöyle soralım… CHP’ye bu görevi kim verdi?
