Santrforluk hayali…
CHP’de Ekrem İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı Cumhurbaşkanı adayı olsun tartışmalarının tavan yaptığı günlerdi.
O günlerde aynı zamanda, Müsavat Dervişoğlu’nun genel başkanlık koltuğunda geçirdiği ilk aylardaki performansı üzerinden İP’in ilk seçimlerde alabileceği oy oranı tahmin edilmeye çalışılıyordu.
Yüzde 5 diyen vardı, yüzde 7 diyen vardı.
Yüzde 10, yüzde 15 gibi dayanağı olmayan tahminlerde bulunanların yanı sıra, İP’i vuran istifa depremlerinin artçılarının milletvekili istifalarıyla sürdüğüne dikkat çekenler de oldu.
Partideki eriyişin artık geri dönüşümü olmayan noktalara vardığı gerçeğini görenler, İP’in anca yüzde 3 oy alabileceğini belirtiyordu.
***
Müsavat Dervişoğlu tam da bugünlere denk gelen ilginç bir açıklamaya imza attı.
“Ben yüzde 50+1’le bu ülkeyi yönetmeye talibim” cümlesini kurdu.
Bu çıkış, Müsavat Dervişoğlu’nun kendisi ve partisini konumlandırdığı muhalefet bloğunun içerisinde öne çıkma çabası olarak yorumlandı.
Daha sonra bu sözlerin resmi adaylık ilanı anlamına gelmediği açıklansa da Müsavat Dervişoğlu, gerektiğinde cumhurbaşkanı adayı rolüne hazır olduğunu ima etmeyi sürdürdü.
***
CHP adayını parti içi önseçimle belirleme eğilimi gösterirken, bu yönteme itirazını “Cumhurbaşkanlığı bir partinin iç meselesi değil, 85 milyonu ilgilendirir” sözleriyle dile getirdi.
Daha sonra itiraz ettiği yöntemle aday ilan edilen Ekrem İmamoğlu’na, üstelik hakkında açılan “yolsuzluk, rüşvet ve terör” soruşturmaları nedeniyle adaylığı sıkıntıya girmiş olmasına rağmen sahip çıktı.
Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkarken, adaylık için gözlerin çevrildiği Mansur Yavaş hakkında konuşmayı eksik etmedi.
“Özgür Özel’in iki santrforu vardı, birisi sakatlandı, diğer santrfor söz konusu. ‘Efendim, o santrforu CHP kadroya almaz’ diye bir iddia var. ‘O zaman o santrfor başka takımdan aday olur mu?’ tartışması var” diyerek dillendirilen bir senaryoyu bizzat özetledi.
Ama…
Mansur Yavaş’ın CHP’den aday gösterilmemesi halinde partisinden aday olup olamayacağı sorusunu cevaplamadı.
Bu basit soruyu cevaplamak yerine “Bana da ‘siz aday olur musun’ sorusunu yöneltiyorlar” ifadesiyle kendisini muhalefetin alternatif santrforu olarak vitrine çıkarmayı tercih etti.
***
Satır aralarında haykırılan bu isteğe yalnızca Dervişoğlu’nun bazı yardımcıları kulak verdi.
İP’in CHP kanallarında arzı endam eden genel başkan yardımcıları, Dervişoğlu’nun “ne denli muhteşem bir santrfor” olduğunu onun “topu göğsünde yumuşatma” becerilerinden bahsederek anlattı.
Fakat…
Ne yapsalar olmadı, siyasi ikbal uğruna verilen tüm çabalar kısır kaldı.
***
Çünkü…
Müsavat Dervişoğlu muhalefetin alternatif santrforu olarak vitrine çıkmak için çırpınırken çok büyük bir hata yaptı.
“Terörsüz Türkiye” hedefine karşı duruşu, kendini parlatma amaçlı bir enstrüman olarak kullandı.
Aslı ve astarı olmayan bir şekilde MHP’ye saldırdı, hakkı ve haddi olmayan bir şekilde MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi hedef aldı.
Türk milliyetçiliği adına ahkâm kesmeye kalkması, bardağı taşıran son damlaydı.
Müsavat Dervişoğlu, terörsüz bir Türkiye’nin yoluna takoz olarak aslında siyasi iflasını duyurdu.
Cumhurbaşkanı adaylığı hayalini kurarken telef olanlar kervanına kendi ayaklarıyla katıldı.
Aklınca Dimyat’a pirince gidiyordu, evdeki bulgurdan da oldu, çırpındıkça battı.
CHP’nin gözüne girip aday olma çabasını MHP’ye saldırarak taçlandıracağını zanneden Dervişoğlu’nun siyaseti, topu göğsünde yumuşatmaya çalışırken dağıldı.
Göreve gelmesinin üzerinden aylar geçince alacağı belirlenen yüzde 3’ten geriye sizce ne kaldı?
