Tek suçlu Kemal Kılıçdaroğlu
Bir kişinin siyasi hırsı CHP’yi iki ana suçun odağı haline getirdi.
Bunlardan ilki İstanbul Büyükşehir Belediyesi merkezli birkaç ilçe belediyelerini de saran yolsuzluk ve rüşvet olayları, ikincisi ise CHP’nin 38. Olağan Kurultayına bulaşan şaibe iddiaları.
MASAK raporları, mali suçlar bürosunun incelemeleri, tanıkların ifadeleri ve itirafları, fiziki ve teknik takipler neticesinde Ekrem İmamoğlu’nun meşru yollardan elde edemediği CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığını gayrı meşru yollardan ele geçirmek için bir takım yasa dışı işlere giriştiği anlaşılıyor. Bu da meselenin sadece zenginleşmek değil, gelecek dönemler için seçim kampanyasına kaynak oluşturmak olduğunu gösteriyor. Örgüt yöneticileri ve suç ortakları ise ipin ucunu karıcınca ortaya milyarlarla ifade edilen yolsuzluk rakamları çıkıyor. Hatta bu rakam o kadar büyüyor ki CHP’nin Genel Başkanını değiştirebilecek seviyeye ulaşıyor.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı ön seçimleri öncesinde Ekrem İmamoğlu kendisine yöneltilen “ne zamandan beri Cumhurbaşkanı adaylığı için çalışıyorsunuz?” sorusuna “6 yıldır” diyerek cevap vermişti. İşte bu cevap CHP’nin kurultayına bulaşan şaibenin de asli nedenini oluşturıyor.
İmamoğlu’nun CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olabilmesinin tek yolu Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlıktan gitmesiydi. Çünkü 2023 seçimleri öncesinde Ekrem İmamoğlu’nun çok istekli olmasına rağmen adaylığına izin vermeyen dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
Ekrem İmamoğlu 6 yıllık sürede Cumhurbaşkanı adaylığına odaklandıysa bu süre içinde de kampanyasında kullanmak üzere bir takım birikimler yapmaya başlamış demektir. Bu birikim MASAK raporlarından anlaşılacağı üzere İmamoğlu İnşaat üzerine alınan ve kaynağı belli olmayan 117 gayrimenkul ve yasa dışı diğer gelirlerdir. 31 Mart 2024 seçim kampanyasındaki “afaki reklamların kaynağı nedir?” sorusunun nedeni de budur. Bu kaynak aynı zamanda CHP’nin kurultayına bulaşan şaibenin de kaynağıdır.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirmek için arkasında gizli iş çeviren, onun en yakın çalışma arkadaşlarını ayartan, delegeler üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışan, İstanbul örgütünü kendisine bağlayan kişi Ekrem İmamoğlu’dur. Özgür Çelik CHP’nin İstanbul İl Başkanı değil, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul İl Başkanı’dır. Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesini sağlayan kişinin Ekrem İmamoğlu olduğu partililer tarafından bile kabul edilmektedir. Bu gücün nedeni de siyasi değil maddidir. Siyasi argümanları yetersiz kalan Ekrem İmamoğlu ve çevresi 38. Olağan Kurultayda delegeleri kendi yanlarına çekmek için “parayla satın alma” yolunu tercih etmişlerdir. CHP’ye yapılacak en büyük düşmanlık işte budur: Delegenin iradesini parayla satın almaya çalışmak! Özgür Özel ise bu duruma göz yummuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu şaibeli bir şekilde Genel Başkanlıktan gönderenler daha sonra onu konuşamaz hale getirmek için itibar suikastına başladılar. Daha doğrusu intikam almak istediler! İşte bu klikler de yine aynı kaynaktan beslenmeye devam ediyorlar. Özgür Özel de her zaman ki gibi göz yummaya devam ediyor!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzüne tükürmek isteyen, onu darağacına çekmeye çalışan, ölümle tehdit eden, yargı ile işbirliği yaptığı iftirasında bulunanlar aynı kaynaktan güç alıyor.
CHP’nin içine düşen kurtçuk onu yiyip bitiriyor.
Hâlbuki en başından müdahale etselerdi şuan CHP yolsuzluk ve şaibe altında kalan bir parti olmayacaktı.
Bir kişinin siyasi hırsı CHP’yi içten içe kemirdi.
Bugün İBB dışına taşan, CHP’li diğer belediyeleri de içine alan yolsuzluğun sebebi CHP’yi siyasi olarak da şaibeli hale getirdi. İBB merkezli yapılan 5 operasyonda 6’sı belediye başkanı olmak üzere 110 kişi tutuklandı. Bunlardan 7’si ‘etkin pişmanlık’ kapsamında itirafçı oldu. Etnik pişmanlıktan faydalanan isimlerin rüşvete aracılık ettiğini ve rüşvet aldığını iddia ettiği eski ve mevcut milletvekilleri, PM üyelerinin varlığı bu durumu doğruladı.
CHP, meşru siyaset yollarını tüketen bir organizmaya dönüştü.
Sokak çağrıları.
Erdoğan’ı devirmek için yabancı başkentlerden yardım dilenmeleri.
Yolsuzluk olaylarını masumlaştırma girişimleri.
Suçu ve suçluyu koruma teşebbüsleri bunun işaretidir.
Özgür Özel’in CHP’sine göre; yolsuzluk yapan, rüşvet alan, ihaleye fesat karıştıran, delege satın alan, harama bulaşan, milletin hakkını sömürenler suçsuz.
Tek suçlu; Kemal Kılıçdaroğlu.
