Dijital cellat…

Soykırımcı İsrail, Gazze’de insanlık değerlerini hiçe sayan saldırgan adımlarıyla kaos sarmalını tetikledi.

Kadın, çocuk, yaşlı demeden masumların üzerine ölüm yağdırdı.

Okulları yıktı, hastaneleri vurdu, hayatları paramparça etti.

Siyonist Vandallık, insana dair ne varsa yok etme iştahını tüm çıplaklığıyla sergiledi.

***

Ateşkese yanaşmadı, savaş hukukunu tanımadı, insanlık suçlarını umursamadı.

Cezasızlığın verdiği şımarıklıkla saldırılarını Gazze’nin dışına taşıdı.

Lübnan’a, Yemen’e, Suriye’ye, İran’a, Tunus’a ve Katar’a yönelttiği saldırılar Ortadoğu’nun zaten kırılgan dengelerini altüst etti.

İsrail’in niyetinin sadece Gazze değil, tüm bölgeyi ateşe vermek olduğu en başından belliydi.

***

Bu durum karşısında dünya mağdura değil, zulmü işleyene kalkan kesildi.

İnsan hakları nutuklarında mangalda kül bırakmayan Batı, konu İsrail olunca kör, sağır, dilsizdi.

Uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasına seyirci kalındı.

Dün dünya Gazze’ye seyirci kalmasaydı, İsrail bugün bu kadar fütursuz olabilir miydi?

En önemlisi, ABD’nin izni ve desteği olmasa İsrail tüm Ortadoğu’nun başına bu kadar musallat olabilir miydi?

***

Kana susamış Netanyahu, yalnızca Gazze’deki mazlumların değil, tüm dünyanın geleceğinin üzerine kâbus gibi çökmüş bir tehdit olduğunu defalarca gözler önüne serdi.

“Vadedilmiş topraklar” hezeyanını dillendirdi, “Kudüs bizimdir” naraları attı.

Böylece sıradan bir siyasetçi değil, insanlığın tamamını tehdit eden bir yaratık olduğunu ortaya koydu.

Ve son olarak, “Elinizde tuttuğunuz telefondan, yediğiniz domatese kadar her şey İsrail’in parçası” sözleriyle çağın dijital celladı rolüne soyunduğunu bizzat ilan etti.

***

Modern çağda silahların şekil değiştirdiği, sivil sandığımız her şeyin insanlığa doğrultulmuş bir tehdit haline geldiği artık inkâr edilemez bir gerçektir.

Bu gerçeğin itirafı, dünyanın gözlerini açmaya fazlasıyla yeterlidir.

Netanyahu ve temsil ettiği siyonist Vandallığı durdurulmadıkça insanlığın güvende olmayacağı açıktır.

Dünyanın barışı ve huzuru, bu kanlı düzenin önüne set çekilmesine bağlıdır.