Milliyetsiz Milliyetçiler...
Terör sorununu kökünden çözmek amacıyla atılan her tarihi adıma burun kıvırdılar.
Konuyu bağlamından koparmak adına yapılabilecek her şeyi denediler.
Türk siyaseti bir kenara, dünya siyaseti incelense benzeri görülmemiş işlere imza attılar.
***
İlk olarak yeni bir “çözüm süreci”nin pişirildiğini iddia ettiler.
Çözüm süreci iddiasına “yeni anayasa” yalanını eklediler.
Her şeyin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresini uzatmak amacıyla yapıldığını” öne sürdüler.
***
Terörsüz Türkiye ülküsüne erişmek için alınan her mesafeyi çarpıtmak adına söyleyecek sözleri vardı.
Fakat…
Terörü sona erdireceğini düşündükleri tek bir çözüm önerileri yoktu.
***
Müzakere yokken var dediler.
Ortada en ufak bir taviz yokken olduğunu ileri sürdüler.
Terör örgütüyle gizli pazarlık yürütüldüğü iftirasını bile attılar.
***
Söylediklerinin gerçekle ilgisi olmadığı gibi, bu tutumlarının ardında başka hesaplar da vardı.
Kimi karşısındaki dünyanın en doğru işini yapsa bile benim işim eleştirecek bir şeyler bulmak inancından harekete geçti.
Kimi de parti içi karışıklıkların tavan yaptığı dönemde partisinin cadı kazanına döndüğü gerçeğini gizlemek amacıyla bu yola girdi.
***
Bu siyaset zavallılarının girdiği yolda elbette tek bir amacı yoktu.
Ayrıca yabancı başkentlerin takdirini toplama hevesi de vardı.
Her geçen gün maksadın “gelecek nesillere terörsüz bir ülke bırakmak” olduğu daha netleşse de, meseleyi sulandırmak isteyenler oldukça kalabalık bir bagajla karşı duruşlarını sürdürdüler.
***
Her gün yeni bir senaryoyu dolaşıma sokarak terörün biteceğine dair inancı kırmak istediler.
Eli kanlı terör örgütünün iflas belgesini ortaya koyduğu gerçeğini çarpıtma vazifesini üstlenenlerin içerisindeki en ilginç grup kendini “milliyetçi” olarak pazarlayanlardı.
Bu milliyetsiz milliyetçilerin üzerinde tepindikleri son konu ise Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan bir heyetin İmralı’ya gidip gitmemesi hususuydu.
***
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, “Şayet Meclis’te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkânlarımızla İmralı’ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem” açıklamasıyla tartışmalara son noktayı koydu.
Sayın Bahçeli’ye yönelik olumsuz tepkiler, Terörsüz Türkiye idealinin ilk zikredildiği günden bu yana ihanetin sona ermesini hazmedemeyen ve ikiyüzlülükleri her fırsatta ortaya çıkan çevrelerden geldi.
Madem Cumhur İttifakı’nın izlediği yol yol değildi, bu yolun sonu iddia edildiği gibi huzur içinde Terörsüz Türkiye’ye çıkmıyordu, peki sizin Türkiye’yi terör belasından kurtaracağına inandığınız öneriniz neydi?
***
Sözü dolandırmadan bir öneride bulunmak mı çok zordu?
Yoksa terörü bitirmek için atılan adımları çarpıtmak mı daha kolaydı?
Bu soruları yanıtlamaları, terörün bitişine direnen kurt postlu çakalların ipinin kimlerin elinde olduğunu görmek adına yeter de artardı.
