Yalanın gölgesi...

Teyide muhtaç bilgiler hiç araştırma yapılmadan dolaşıma sokuldu.

“Çamur at, izi kalsın çarkı” tam hız döndürüldü.

Gerçekle yalanın, yanlışla doğrunun doldurduğu bir çuval sırtımıza yüklenmek istendi.

Bu işlerin başını ise Halk TV çekti.

Halk TV aklınca kumpaslar kurdu.

Bu kumpaslarınerede kuvvet gördüyse oraya sığınmışlar köpürttü.

Dün öptüğü eli bugün ısıran, yeni efendilerine yaranmak için eski efendilerine söven dönekler kullandı.

Özellikle Milliyetçi-Ülkücü Hareketi karalamak uğruna emsali görülmemiş işlere kalkışıldı.

MHP’nin adının geçtiği yerde “tarafsızlık ilkesi” bir anda kenara bırakılıp gerçek dışı iddialar dillendirildi.

MHP Lideri’ne duyulan kin ve nefreti kusmak için her yola başvuruldu.

Elbette iftiraları yüzlerine vuruldu, iddia ettiklerinin ispatı istendi.

İftirası yüzüne vurulan “tehdit ediliyorum”diyerek avazı çıktığı kadar bağırdı.

İddiasını ispat etmesi istenen“hedef gösterilme” limanına sığındı.

Halk TV’nin yazarçizer takımından hiçbiri dolaşıma soktuğu yalanların gerçek olduğunu kanıtlama gayretine girmedi.

Halk TV yalnızca MHP ve Devlet Bahçeli’ye yönelik manipülasyon politikası izlemedi.

Kendilerineaktarılan fonlarınve verilen aklın gereğince Türk milletini hedefe koyan işlere de imza attı.

Onların birinci vazifeleri toplumun sinir uçlarını kaşımaktı, bu amaç doğrultusunda sürekli karamsarlık pompalandı, yalan bile isteye yayıldı.

Yıllardır algı mühendisliğini yayın politikası haline getiren Halk TV’de Ekrem İmamoğlu’nun adının geçtiği yerde ise gazetecilik namına her şey bir kenara bırakıldı.

Mesela İmamoğlu’nun bir şekilde mağduriyet devşirmesi için elinden geleni ardına koymayan Halk TV’deki sözüm ona “ustagazeteciler” söz konusu kendi patronları olduğunda kılını kıpırdatmadı.

Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında uyuşturucu ticaretinden tutun da, terör örgütleriyle iltisaklı kişilerle bağlantılarının olduğuna dair gündeme gelen sorular cevaplanmadı.

Belli ki Cafer’in Ekrem kadar kıymeti yoktu.

Peki…

Halk TV açısından tek kıymetsiz kanalın patronu muydu?

Bu soruyu CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki protestosuyla cevapladı.

Tutuklu belediye başkanlarına “aklanmalılar” dediği için Halk TV’nin hakkında özel haber yaptığı Hasan Ufuk Çakır, deyim yerindeyse açtı ağzını yumdu gözünü…

İsyanını“Halk TV benim aleyhime haber yapıp ‘sabıkalı’ diyor. Elin iti ele havlar, bizim itler bize havlıyor. CHP milletvekilleri buna ses çıkarmıyor” ifadeleriyle açıkladı.

İtibar suikastlarıyla millete ayar vermeye kalkanların kendi içlerindeki çürüme ortaya çıktı.

Yalanın gölgesi dağılırken Halk TV’nin kime hizmet ettiği, hangi aklın emir eri haline geldiği bir kez daha kanıtlandı.

Sahi, CHP’lilerin gerçekleri görebilmesi için hedef alınmalarına gerek var mıydı?