Kolay engel...
Özgür Özel genel başkan olur olmaz, ona CHP tarihinin en çapsız genel başkanı sıfatı yakıştırıldı.
Liderlik vasıflarından ne kadar yoksun olduğu örnekler verilerek anlatıldı.
Miting yapmasa, televizyona çıkmasa CHP’nin daha fazla oy alacağı iddia edildi.
Üstelik tüm bunların hepsi kendi mahallesinin medya mensupları tarafından dillendirildi.
***
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart sabahı ise güneş Özgür Özel için bir başka doğdu.
“Miting yapmasa CHP daha fazla oy alır” diyenler bile, onun yolsuzlukları savunmak için düzenlediği mitinglerde algı oyunlarıyla siyaseten girilen çıkmaz sokakta çıkış arayışını bir anda çok başarılı bulmaya başladı.
Düne kadar Özel’i yerden yere vuranlar, aniden onun ne denli “muhteşem bir lider” olduğundan dem vurdu.
Hatta İmamoğlu’na mahkûmiyet kararlarının açıklandığı günün ertesi günü, CHP’ye yakın medyadaki Özel övgüsü en üst seviyelere çıkarıldı.
***
Özel, İmamoğlu aday olamazsa onun suçsuz olduğunu kanıtlamak için elinden geleni yapanın aday olacağını adı gibi biliyordu.
Bu nedenle her şeyi krizi fırsata çevirmek için çekinmeden kullandı.
Peki, yolsuzlukların etkisiyle oluşan siyasi enkazdan lider olarak çıkmayı başarmak kolay iş miydi?
Önemli olan vatandaşın ne düşündüğü değil, partinin etrafına kümelenmiş çevrelerin ne dediğiyse bundan kolay ne vardı.
***
Özel, bu gerçeği gördü.
İzlediği politikaların meyvesini yalnızca düzenlediği mitingler aracılığıyla değil, birbiri ardında gerçekleştirilen kongrelerde de aldı.
İki yılda dört kez üst üste genel başkan seçilmek gibi sözde bir rekor kırmasının yanında, parti meclisindeki üye sayısını artırıp kendine yakın isimleri yönetimde söz sahibi yaparak elini iyice güçlendirdi.
Bugüne kadar kurduğu “İmamoğlu adayımızdır, A planımız da, B planımız da, C planımız da budur” cümlesini alkışlayan kim varsa kuracağı “Partimizin Cumhurbaşkanı adayı benim” cümlesini alkışlamaya hazır hale geldi.
***
Uzun lafın kısası, Özgür Özel az zamanda çok büyük işler başardı.
Başardıklarıyla CHP’de zemini müsait, hava koşulları elverişli bir tablo oluşturdu ama malumun ilanı anket engeline takıldı.
Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı seçimleri açık ara kazandığını gösteren sipariş anketler yayınlanmaya başladı.
Özel’i “kazanacak aday” olarak pazarlamaya başlaması beklenen anket şirketleri neden tam tersine bir yol izledi?
***
Belli ki Mansur Yavaş Cumhurbaşkanlığı hayalinden vazgeçmedi, parayı verenin düdüğünü çalan anket şirketlerini devreye alarak niyetini açık etti.
İyi hoş da, bugüne kadar İmamoğlu battıkça yalnızca kendisinin parladığı algıyı besleyen planı tıkır tıkır işleten Özel’in karşısına çıkan Yavaş engelini aşması gerçekten ne kadar zor olabilir?
Geçmişte “iki forvetim var” diyerek İmamoğlu ve Yavaş’ı öne süren Özel’in bu saatten sonra “tek forvet benim” demesinin önünde artık kim durabilir?
Durabilecek biri varsa da o ismin, hizmetsizlikte nam salarak Ankara’yı başkent çilehanesine çeviren Mansur Yavaş olacağına kim inanır?
